TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla mücadelede 2 yılı aşkın bir süreyi geride bırakırken 2021 yılı sonunda yaşanan 4. Pikin etkileri de belirgin bir şekle geçmeye başladı.
Uzun süre kritik seviyelerde seyreden vaka ve ölüm sayıları geçtiğimiz aylarla birlikte düşüşe geçmiş ve Mart ayı başında alınan bir kararla pandemiye yönelik kısıtlamalarda ciddi esnetmeler meydana gelmişyi. Alınan kararlar kapsamında 2 yıl boyunca zorunlu olan maske kuralı, açık alanlar için kaldırılmıştı.
Gelinen noktada günlük vaka sayıları 2 bin ve günlük vefat sayıları 25 bandında düşmüşken maske kullanımının tamamen kaldırılması gündeme geldi.
Konuya ilişkin Egepostası’na konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, salgın öncesi döneme dönüş için erken olduğunun altını çizerken ‘Post Covid’ uyarısında bulundu.
“KURULLA İLGİLİ MUĞLAK BİR DURUM VARKEN…”
Bu hafta içinde toplanarak pandemi sürecinde yeni değerlendirmeler yapması ve karar alması beklenen Bilim Kurulunun kararlarının sahaya yansıması konusunda birtakım şüphelerin olduğunun altını çizen Başkan Kaynak, “Bu hafta içinde Bilim Kurulu’nun toplanıp bu konuda açıklama yapması yönünde bir beklenti var. Pandemi sürecinde Bilim Kurulu’nun pandemi yönetimindeki fonksiyonları kamuoyu tarafından çok iyi anlaşılamadı. Bilim Kurulu, ne tür kararlar aldı ve bu kararlar alındığı şeklinde mi kamuoyuna yansıtıldı? Bu konuda bir saydamlık eksikliği var. Bilim Kurulu’nu akademik bir sözcüsü yoktu fakat bazı kurul üyeleri kurul üyesi sıfatıyla bazı açıklamalarda bulundular. Bu açıklamalar da pandemi politikasıyla zaman zaman farklılık gösterdi. Yani gerçekten Bilim Kurulunun kararlarına göre bir pandemi yönetimi mi yapıldı, kurulun kararları sahaya yansıtıldı mı bu konuda saydamlık eksikliği ve ciddi şüpheler mevcut. Aslında Bilim Kurulu'nun sözcülüğünü zaman zaman Sağlık Bakanı yapıyor gibi oldu ama onun yaptığı açıklamaların sahadan yansıyan bilgi ve verilerle örtüşmemesi gibi sorunlar yaşadığımız için Sağlık Bakanı’nın da gerçekten Bilim Kurulu’nun sözcülüğünü yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Burada açıkça Bilim Kurulu’nun nasıl bir fonksiyon gördüğü konusu çok muğlaktır ve kurulun aldığı kararların gerek bakanlık gerek sahanın verileri açısından ne derece kullanıldığını ve saydamlığı ne derece içerdiğini bilmiyoruz. Bu açıdan bakıldığında… Bilim Kurulu toplanarak birtakım kararlar alınacak deniliyor. 2 yılı aşkın süredir kurulla ilgili böyle bir muğlak durum varken kurulun kararı mı yoksa farklı şeyler mi konuşulacak bu konuda hiç emin değiliz. Kaybedilmiş bir saydamlık var ve bu sıkıntıların bugüne de yansıyacağını düşünüyoruz” dedi.
“TESTLER SAHAYI YANSITMIYOR”
yapılma koşullarındaki değişiklik nedeniyle sahadaki net vaka verilerinin bilinmediğini ifade eden Kaynak, kuralların kaldırılması ihtimaline karşı pandeminin sona ermediği uyarısını yineledi ve “Bizim açıklamalarına ilişkin şöyle bir öngörümüz var: Maske ve mesafe kuralları kaldırılabilir. Hijyen kurallarıyla ilgili nasıl bir şey söylerler bilmiyoruz ama maske ve mesafeyi kaldırınca birçok koşulda hijyen de kalmış oluyor. Özetle, pandemi tamamen bitmiştir, biz pandemi öncesi döneme dönüyoruz şeklinde bir açıklama yapılması ihtimali var. Fakat bu, gerçekleri yansıtıyor mu bundan çok emin değiliz. Pandemi hala devam ediyor. Biz, günlük olarak kaç hastamız olduğunu bilmiyoruz. Çünkü test artık rutin olarak yapılmıyor. İnsanların kendilerinden şüphe ettikten sonra gidip yaptırdıkları testler dışında elimizde veriler mevcut değil. Yani testler sahayı yansıtmıyor. Evet ölüm sayıları eskiye göre çok azaldı ve 25-50 bandında gidiyor. Ama şu açıdan bakmak gerekir: Bir afet olsa ve bir günde 25-50 kişi hayatını kaybetse ortalık ayağa kalkar. Bütün basın ve kamuoyu bunu birinci plana alır. Ama hala her gün 25-50 bandında vatandaşımızı Covid-19 nedeniyle kaybediyoruz. Ama duyarlılık o kadar azaldı ki artık bu kayıpları göremiyoruz bile. Yani toplum bir duyarsızlaşma durumuna sokuldu. Ama duyarsızlaşacak bir durum yok. Pandemi ölümler azalmış olsa da devam ediyor. ‘Resmi bir söylemle maske, mesafe ve hijyeni kaldırdık. Covid önceki döneme döndük’ demek doğru bir yaklaşım değil. Evet salgın daha düşük bir profiled olabilir ama hala devam ediyor. Dolayısıyla özellikle otobüs, uçak, toplu taşıma, AVM, toplantı salonu gibi insanların yakın temasta bulunduğu ortamlarda mutlaka maske kullanılmak zorunda. Sosyal mesafenin korunmasına dikkat edilmeli ve hijyen kurallarından asla vazgeçilmemeli. Bu hususlardan ölümler bitinceye kadar vazgeçilmemelidir. Bu nedenle biz, yapılacak olan açıklamanın Bilim Kurulu’nun düşüncesini ne kadar yansıttığın endişe ve soru işaretiyle karşılıyoruz” diye konuştu.
SALGINDA ‘POST COVİD’ DÖNEMİ
Salgında artçıların yaşandığı yeni bir evreye girildiğine dikkat çeken Kaynak, “Ayrıca şu anda kaç hasta olduğunu bilmiyoruz. Belki bu kişilerin çok küçük bir kısmı hayatını kaybedir ama hastalık, geçirenleri de çok ciddiye almak zorundayız. Çünkü ‘Post Covid’ dediğimiz ve Covid sonrası hastalıklar olarak tabir ettiğimiz, damarsal ve sinirsel hastalıklar ya da diyabet gibi ikincil hastalıkların ortaya çıkma riski Covid geçirenlerde oldukça yüksek olarak görülmeye başlandı. Bu konuda henüz elimizde Türkiye ve dünya verileri olmamakla beraber yavaş yavaş birtakım hastalıkların Covid geçirildikten sonraki erken , orta ve uzun vadede ortaya çıktığına ilişkin veriler birikmeye başladı. Biz Covid’in artçılarını yaşayacağımız bir döneme giriyoruz. Ayrıca bu tür dönemlerde yeni varyantların ortaya çıkma ihtimali vardır”ifadelerini kullandı.
“SALGININ YENİDEN YÜKSELME İVMESİ GÖSTERME RİSKİ VAR”
Maske kullanımının tamamen kalkması durumunda bayramdaki toplumsal hareketlilik etkisiyle salgında yakalanan düşüş ivmesinin zarar göreceğini belirten Kaynak, şunları söyledi; “Bayram öncesinde umarım ki maske, mesafe ve hijyen konusunda Covid öncesi döneme dönüyoruz şeklinde bir açıklama yapılmasın. Önümüzde bir bayram var ve bayramlar hem turistik anlamda hem de aile fertleriyle görüşme anlamında büyük bir nüfus hareketine yol açıyor. Bu da her türlü ulaşım araçlarıyla oluyor. Özellikle bugünün ekonomik şartlarında tren ve otobüsler ön planda olacaktır. Bu gibi yerler, üst solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşımı için çok müsaittir. Dolayısıyla hastalığın şu ana kadar getirilmiş olan düşük profilli pozisyondan, bayramdan sonraki 1. ve 2. haftada tekrar yükselmesine meydan vermeyecek şekilde tedbirlerin alınmasını temenni ediyoruz. Yoksa salgının yeniden yükselen bir ivme göstermesi riski var.”