POLİTİKA
Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberine göre; Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl, tüm dünyanın ve Türkiye'nin koronavirüsün Omicron varyantından çok etkilendiğini belirterek, "Tepe noktası 110 binlere çıkan bir Omicron dalgası yaşadık ama Omicron varyantının hem kendisinin özelinde hem de aşılı kişilerin sayısının artmasına bağlı olarak hastalık çok hafif seyretti. Şu anda Türkiye olarak çok önemli bir başarı elde etmiş durumdayız. Vaka sayımız ve hayatını kaybedenlerin sayısı önemli oranda düştü" dedi.
Şanghay'da vaka artışı sürüyor
ŞANGHAY'DA TAM KAPANMAYA RAĞMEN VAKA ARTIŞI DEVAM EDİYOR
Prof. Dr. Kurugöl, Avrupa'da özellikle Fransa, Almanya, İtalya ve Yunanistan'da vaka artışlarının söz konusu olduğunu söyleyerek, şunları söyledi: "Omicron'un alt varyantı nedeniyle vakalarda önemli bir artış var. Vakalarda en çok tedirgin eden şey ise Çin, Güney Kore, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da ortaya çıkan artışlardır. Şanghay'da yaklaşık bir aydır tam kapanmaya rağmen vaka sayıları gittikçe artıyor. Buna rağmen Çin'den gelen bilgiler çok net değil. Bu hastaların hastalığı hafif geçirdiği ve ölüm görülmediği ifade ediliyor; ancak Batı basınında çıkan haberler ölümlerin de görüldüğünü söylüyor. Buradaki en önemli husus şu; bu yeni bir varyant mı yoksa Omicron'un alt varyantı mı? Bilgiler maalesef net değil."
Prof. Dr. Zafer Kurugöl
"RAHATLAMALAR GELECEK, DİKKATLİ OLMALIYIZ"
Prof. Dr. Kurugöl, Dünya Sağlık Örgütü'nün de bildirdiği üzere BA.2'nin Omicron'dan bile daha bulaşıcı olduğunu ve birçok ülkeyi etkisi altına aldğını vurgulayarak, "Bunları göz önüne aldığımızda ülkemizin durumu çok iyi bir noktada. Ancak bunu devam ettirebilmemiz için kişisel önlemlere yine dikkat etmemiz gerekecek. Maske, mesafe ve hijyene çok dikkat etmeliyiz ve kesinlikle hatırlatma dozumuzu olmalıyız. Son zamanlarda hatırlatma dozunu ihmal ettiğimizi görüyorum ancak hatırlatma dozumuzu asla ihmal etmemeliyiz. Bu hafta bilim kurulu toplanacak ve birtakım rahatlamalar gelecek ancak bunları yaparken şu an geldiğimiz konumu kaybetmemek için çok dikkatli olmalıyız" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kurugöl: Okullarda bir miktar gevşeme olabilir
"RAHATLAMA BAYRAMDAN SONRA YAPILMALI"
Kapalı alanlarda maske takma zorunluluğunun devam etmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kurugöl, sözlerini şöyle sürdürdü: "Uçağa binerken, şehir içi veya şehir dışı ulaşımda, hastanelerde yine maske takılmalı. Havalar ısınıyor, çocuklar çoğunlukla dışarıda olacak. Okullarda bir miktar gevşeme yapılabilir ancak bu konuda da çok aceleci olmamak gerektiğini düşünüyorum. Ramazan Bayramı'nda da insan hareketliliği çok artacak bu nedenle okullardaki ve diğer yerlerdeki rahatlamalar bayramdan sonra yapılmalı."
Prof. Dr. Kurugöl: İlk kaldırılacak yasak 24.00'ten sonraki müzik yasağı olmalı
"24.00'TEN SONRA MÜZİK YASAĞI KALDIRILMALI"
Öncelikle ilk kaldırılacak kısıtlamanın saat 24.00'ten sonraki müzik yasağı olduğunu sözlerine ekleyen Kurugöl, "İnsanların morale ihtiyaç olduğu bu günlerde her şey gevşemişken bu yasak da kaldırılabilir" dedi.
"Dünya genelinde günlük vaka sayıları 300 binden fazla"
PANDEMİ BİTTİ Mİ?
Koronavirüsün ne zaman biteceğine ilişkin çeşitli senaryolar olduğunun altını çizen Kurugöl, "Yeni bir varyant çıkmazsa önümüzdeki yıl bu sorun biter. Adeta grip gibi olur. Yeni bir varyant ortaya çıkarsa da bu iyimser tablo bozulabilir. Ancak ben iyimser senaryonun daha ön planda olacağını düşünüyorum. Bu durumda aşıları dönemsel olarak tekrar etmek gerekebilir" diye konuştu.
"Pandemi bitti demekle bitmiyor" diyen Kurugöl, sözlerine şöyle devam etti: "Pandeminin bitmesine biz değil virüs karar verecek. Dünya genelinde günlük vaka sayıları 300 binden fazla. Bazı günler bir milyona yakın yeni vaka oluyor. Her gün 2 bine yakın kişi hayatını kaybediyor. Pandeminin bittiğini söyleyemeyiz. Bizim ülkemizde pandeminin yükü azaldı ama Japonya, Çin gibi ülkelerde vaka sayılarında artış var. Bütün dünyada azalma olmadan 'pandemi bitti' diyemeyiz. Bu nedenle özellikle maskeye çok dikkat etmemiz lazım; çünkü maske tüm varyantlara karşı koruyor. Kişiyi en fazla koruyacak şey; maske ve aşıdır. Maske, aşıdan önce aşıdan sonra, tüm varyantlara karşı, aşıların daha az etkili olduğu varyantlara karşı ve bundan sonra çıkması olası olan varyantlara karşı da bizleri koruyacak basit ama çok etkili bir koruyucudur."
Hasta bir kişinin maske takması, virüsün başkasına bulaşmasını yüzde 70 önlüyor.
"KAPALI ORTAMDA MASKE TAKMAK, KİŞİNİN TERCİHİNE BIRAKILMAKSIZIN DEVAM ETMELİ"
Kapalı ortamlarda maske takmanın bireyin tercihine bırakılamayacak kadar önemli olduğunu savunan Kurugöl, "Maske, maskeyi takan kişiden çok karşısındakini korur. Hasta bir kişinin maske takması, virüsün başkasına bulaşmasını yüzde 70 önler. Maskeyi takan kişi ise yüzde 20 korunmuş olur. Her iki tarafın maske takması ise bulaşmayı yüzde 97 önler. Bu en başından beri bilinen bir şey. Eğer maske takmak tamamen kaldırılırsa ve bunu sadece kişilerin tercihine bırakırsak ve 'Sadece risk grubundakiler, 65 yaş üstündekiler maske taksın' denilirse bu o kişilerde tam koruma sağlamaz. Çünkü karşılaştığı kişi virüsü taşıyorsa ve maske takmıyorsa bu virüsü bulaştırma ihtimali yüzde 80'dir. Tüm dünyada pandemi bitmeden koronavirüsü gündemden kaldırmak ağır sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle kapalı yerlerde maske takmak kişiye bırakılmaksızın devam edilmeli" dedi.
Sayfa başına git
