Prof. Şendağ: Amaliyatlar yüzde 10 kapalı yöntemle yapılıyor

Haberler / Güncel

25 Nisan 2013 Perşembe 14:08

PAYLAŞ

Türkiye Jinekolojik Endoskopi Derneği (JED) Başkanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, kadın hastalıklarının sadece yüzde 10’unun kapalı yöntemle ameliyat yapıldığını, bunun artırılması gerektiğini söyledi.

JED ve Middle East Society for Gynecologic Endoscopy (MESGE) işbirliği ile 1. Uluslararası Ortadoğu Jinekolojik Endoskopi Kongresi ve 5. Ulusal Jinekolojik Endoskopi Kongresi, Antalya’nın Serik ilçesi Belek mevkiinde bulunan Susesi Hotel’de başladı. Dört gün sürecek kongrede, endoskopi ile ilgili yeni teknik ve uygulamaların tanıtılması ile tartışılması, minimal invaziv cerrahideki gelişmeler, tele cerrahi oturumları, tartışmalı oturumlar, simülasyon savaşları, canlı yayınlar ve ameliyat yöntemleri tartışılacak.

Toplantının ikinci gününde; Dünya Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ceana Nezhad, Avrupa Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Rudi Campo, Ortadoğu Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mohammed İbrahim ve Türkiye Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Prof. Şendağ, laparoskopi (vücut kesilmeden yapılan ameliyat) yönteminde hastanın, karnı açılmadığı için kısa sürede günlük hayata dönebildiğini, iş gücü kalitesinin arttığını ifade etti. Şendağ, bu yöntemle çeşitli ameliyatların yapılabildiğini, son zamanlarda da robotların kullanılmaya başlandığını söyledi. Kozmetik ve günlük yaşama dönme açısından son derece başarılı bir yöntem olmasına karşın, kadın hastalıklılarının sadece yüzde 10’luk kısmının kapalı yöntemle yapıldığını belirten Şendağ, bunun iyi bir oran olmadığını ifade etti. Bu oranın artması gerektiğini belirten Şendağ, Amerika’da kadın hastalıklarının yüzde 30’unun, Avrupa’da yüzde 20’sinin kapalı yöntemle yapıldığını ifade etti.

Bu ameliyatın, kozmetik olarak da kadınlar tarafından tercih edildiğini söyleyen Şendağ, “Bayanlar buna dikkat ediyor. Hastaneler artık kar güder hala geldiği için laparoskopiyi baltalıyor. Devletin bu konuda geri ödemelerde fiyatları yükseltmesi gerekir. Bazı ödemeleri yapmıyor. Başhekimler doktorları yönlendiriyor açık ameliyata. Maliyet yüksek olmasından dolayı laparoskopiden uzaklaştırıyorlar. Bu konuda düzenleme yapılmalı.” dedi. Kapalı yöntemle yapılan ameliyatlarda hastaların aynı gün ya da ertesi gün taburcu edildiğini belirten Şendağ, bu yöntemin kullanımın artması ve gelişmesi durumunda hastanelerin yatak masraflarının düşeceğini kaydetti.

Ortadoğu Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mohammed İbrahim de endoskopi ve laparoskopi yöntemlerinin yaşam kalitesiyle eş anlamlı olduğunu kaydetti. Açık yöntemle yapılan ameliyatlarda hastaların uzun süre hastanede kaldığına dikkat çeken İbrahim, “Bu yöntemle küçük delikler aracılığıyla ameliyat yapıldığı için aynı gün ya da bir gün sonra hastaneden taburcu ediliyor. minimal invaziv cerrahi, Türkiye ve Suudi Arabistan'da daha iyi gelişti. Ancak Yemen gibi ülkelerde durum daha kötü.” dedi.

Avrupa Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Rudi Campo ise laparoskopi yöntimini ‘görmenin gücü’ anlamında tanımladı. Kapalı yöntemle yapılacak ameliyatlarda hekimlerin çok iyi eğitimli ve sertifikalı olması gerektiğini ifade eden Campo, Avrupa’da laparoskopiye yönelik eğitim programı oluşturduklarını kaydetti. Avrupa Parlamentosu'nun onayından geçtikten sonra minimal invaziv cerrahi konusunda atılmış en büyük adım olacağını belirten Campo, “Endoskop cerrahi hastalar açısından en iyi yöntemde bizim görevimiz en iyi doktorları yetiştirmek.” dedi.

Dünya Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ceana Nezhad, minimal invaziv yöntemleriyle hastaların günlük yaşamlarına daha çabuk döndüğünü ifade etti. Kapalı yöntemde batın içerisine teleskopla bakıldığını belirten Nezhad, bundan dolayı teşhis ve tedavinin daha iyi yapılabildiğini söyledi.