Dikili ilçesinde 700 dönüm ile dünyanın en büyük ikinci jeotermal serasında yıllık 15 bin ton domates üreten firmanın yönetim kurulu üyesi Arzu Şentürk, AA muhabirine, Türkiye ile birlikte dünyada da tüketimi hızla artan domateste son dönemde trendlerin değiştiğine dikkati çekti.
Tohum firmalarının doğada var olan ancak bugüne kadar fazla tüketimi olmadığı için ıslahı yapılmayan türlere ağırlık verdiğini, farklı renk ve şekillerde domates tohumları geliştirildiğini kaydeden Şentürk, şu bilgileri verdi:
"Tarla ve salkım olarak yaygın olan klasik domates türlerine son dönemde kokteyl sınıfı içinde tanımlanan tohumlarla yenileri eklendi. Son 5-6 yıldır yurt dışında yeni türlere olan talep artışını görüyorduk. Biz de 2015 yılından itibaren 'şeker domates' adını verdiğimiz küçük boyutlu, yüksek şekerli türlerin üretimini denemeye başladık. Özellikle çocukların talebi yoğun oldu. Renkli şekerlere benzediği için çocukların dikkatini çekiyor. Çocuklarına şeker yedirmek istemeyenler için de domates sağlıklı bir alternatif oldu."
Farklı türlere olan ilgi nedeniyle değişik renklerin de denemelerine başladıklarını, halen 15 türde üretim yaptıklarını aktaran Şentürk, kırmızının farklı tonlarının yanı sıra sarı, yeşil ve mor renkli, biber veya kabak şekline benzeyen domatesler ürettiklerini dile getirdi.
"Tamamen doğal"
Mor bir domatesi gören tüketicinin bunun doğal olmadığını sandığını anlatan Şentürk, "Bu türlerle ilgili en büyük soru işareti, renkleri. 'Neden sarı, neden küçük, neden rengi böyle'... Sarışın, esmer veya kumral insanlar olduğu gibi doğada domatesin de farklı renklerdeki türleri var. Bunları pek görmüyoruz. Ürettiğimiz domatesler, tamamen bu doğal türlerin ıslah edilmesiyle, döllenmesiyle ortaya çıkan türler. Üretiminde zirai ilaç kullanmıyoruz. Arılarla döllenme sağlanıyor." diye konuştu.
Şeker domateste geçen yıl 100 dönüm alanda bin 800 tonluk üretim yaptıklarını, iç ve dış pazardan gelen taleplere yetişemediklerini belirten Şentürk, bu yıl üretim alanını 200 dönüme çıkardıklarını, 3 bin 600 tonluk üretimin büyük bölümünü iç pazara ayırdıklarını ifade etti.
Bu türlerin diyet menülerinde atıştırmalık olarak da tercih gördüğüne işaret eden Şentürk, şöyle konuştu:
"Yeni türlerle domates artık bir sebze olarak değil meyve veya atıştırmalık olarak tüketilmeye başlandı. Avrupa'da insanlar artık domatesi çantalarında taşıyor. Henüz bu noktada değiliz ancak 4-5 yıl içinde bu çeşitler sofralarımızda yaygınlaşacak. Bu domatesler klasik türler gibi kiloyla değil 250 gram gibi küçük ambalajlarda sunuluyor. Bu ürünlerin, doğal atıştırmalık olarak yeni bir pazar yaratacağını ve domatesteki katma değeri artıracağını düşünüyoruz." (AA)