Haber ajansı Reuters, 7 Haziran seçimlerine yönelik abonelerine geçtiği analizde, Erdoğan'ın koalisyon seçeneklerinin denenmesini istemesini erken seçime yönelik "taktik" olarak görüldüğünü duyurdu.
Reuters'ın analizi şöyle:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün siyasi partilerin egolarını bir kenara bırakarak hükümet kurmak için çaba göstermelerini ve kendisinin de anayasal sınırlar içinde üzerine düşeni yapacağını açıklamasına karşın, AKP kurmayları ve analistler, Erdoğan'ın asıl isteğinin AKP'nin güçlenerek çıkacağı bir erken seçim olduğunu belirtiyorlar.
"HİÇ TEREDDÜDÜ YOK GİBİ"
Seçim sonuçlarının AKP'nin 13 yıllık tek parti iktidarına son veren bir tablo ortaya koyması ardından Erdoğan, dün kamuoyu önünde yaptığı ilk açıklamada, ülkenin hükümetsiz kalmaması ve tüm koalisyon seçeneklerinin denenmesi gerektiğini söylerken, analistler bunun bir "taktik" olduğunu ve bu söylemin ardında Erdoğan'ın çözümsüzlük üretmesinin AKP'ye olumsuz dönüşü olabileceği endişesinin yattığını belirtiyorlar.
"Şu anda yumuşak mesajlar veriyor, bir süre daha verecektir çünkü Erdoğan da koalisyon seçeneğinin işlemeyeceğinin görülmesini istiyor" diye konuşan üst düzey bir AKP'li yetkili, "Erdoğan da erken seçime yakın, hiç tereddüdü yok gibi" dedi.
Pazar günü yapılan seçimde 550 sandalyeli TBMM'de AKP yüzde 40.87 oyla 258 milletvekili çıkarırken, CHP 132, MHP 80 ve HDP 80 sandalye kazandı. Hükümet kurmak için Meclis'te en az 276 sandalye gerekiyor.
Chatham House Türkiye Analisti Fadi Hakura, Erdoğan'ın dünkü konuşmasının kısmen uzlaştırıcı olduğuna ama uluslararası medya hakkındaki yorumlarına ve AKP'yi hedef alan komplolara yaptığı göndermelere bakıldığında da "eski Erdoğan" görüntüsünün ortaya çıktığına vurgu yaparak, "Bence bu konuşma Erdoğan'daki bir değişimden ziyade bir hamle, bir taktik anlamına geliyordu" dedi ve ekledi:
"Bence Erdoğan erken seçim için bastırıyor gibi görünmek istemiyor çünkü geçmiş deneyimler gösterdi ki böyle bir seçimde bunun için en çok bastıran taraf oy kaybediyor. Erdoğan ve aslında tüm siyasi partiler şu anda koalisyon için bastırıyormuş gibi görünmek istiyor ancak elbette bu durum siyasetteki ideolojik bölünmeyi ve siyasi aktörler arasındaki bölünmüşlüğü gizleyemiyor."
HDP, AKP ile bir koalisyona her koşulda karşı çıkarken; MHP ve CHP Erdoğan'ın pozisyonunun anayasal sınırlara çekilmesini ve yolsuzluk dosyalarının yeniden açılmasını istiyorlar. MHP, buna ek olarak, çözüm sürecinin durdurulmasını da talep ediyor. Analistler, bu şartlar altında koalisyon kurulmasının, kurulsa dahi uzun soluklu olmasının güçlüğüne işaret ediyorlar.
CHP koalisyon için koşulları olduğunu belirtmesine rağmen, hükümet kurulmamasının sorumluluğunu alan taraf da olmak istemiyor.
"AKP ile bir hükümet kesinlikle kurulmaz diyemiyorum" diyen üst düzey bir CHP'li yetkili ise koalisyon kurulması görüşmelerinde yolu kapatanın kendileri olmayacağını belirtti.
"Türk siyasetinde istikrarlı ve kalıcı bir hükümet için gerekli olan merkez artık yok" diyen Hakura, "Hem sağ ve sol partiler arasında hem de bu her iki kanadın kendi içinde ciddi bölünme var. Bu derin ideolojik bölünme ve siyasetteki merkez yokluğu Türkiye'de bir istikrarlı kalıcı hükümet kurulabileceğine işaret etmiyor" dedi.
Hakura'yı teyit eder şekilde, "Gerçekten koalisyon seçenekleri denenecek, istikrarlı bir hükümet aranacak ama çok gerçekleşebileceğini sanmıyorum. Bence erken seçim şu anda senaryolarda birinci sırada gibi duruyor" diye konuşan aynı üst düzey AKP'li yetkili, "Burada MHP ya da CHP ile bir koalisyon kurulursa bile Kasım ayında bir erken seçime gidilecek gibi gözüküyor" değerlendirmesini yaptı.
ERKEN SEÇİME AVANTAJLI GİRME HESAPLARI YAPILIYOR
Hükümete yakınlığı ile bilinen araştırma şirketi GENAR'ın Başkanı İhsan Aktaş, herkesin erken seçime en avantajlı şekilde gitmenin hesabını yaptığını belirterek, "Bu süreçte daha yapıcı olan erken seçime kazançlı gidecek. Ülkenin bir an önce hükümete kavuşması için gerekeni yapanlar, şartlar sürerek köşesine çekilenlere göre, olası erken seçimde çok daha iyi oy alacak" dedi.
Yeni seçilen milletvekillerinin yemin etmesinin ardından Erdoğan'ın AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu hükümeti kurmakla görevlendirmesi ve koalisyon görüşmelerinin resmen başlaması bekleniyor. Görevlendirmenin ardından 45 gün içinde kurulamaması halinde erken seçime gidilmesi gerekiyor.
Hükümete yakın MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, Erdoğan'ın CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile Çarşamba günü yaptığı görüşmenin de erken seçime dönük bir hamle olduğunu ve Erdoğan'ın "herkes bütün kanalları denediğimi görsün" mesajı vermeye çalıştığını belirterek, erken seçimin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Erdoğan'ın Baykal ile görüşmesine dair bilgi veren CHP'li bir yetkili de, Erdoğan'ın koalisyon seçeneklerinin denenmesinin ardından erken seçime gidilmesini istediğini ve azınlık hükümetine karşı çıktığını aktarmıştı.
Hakura, olası bir erken seçimde Erdoğan'ın ekonomik ve siyasi istikrar vurgusu yaparak HDP ve MHP'ye kayan AKP oylarını yeniden kazanma çabası içinde olacağını belirtirken, muhalefet partilerinin de istikrarının önündeki en önemli engel olarak Erdoğan'ı göstererek oylarını korumaya çalışacaklarını söyledi. IPSOS tarafından seçimin ertesinde yapılan bir araştırmaya göre, seçimin tekrarlanması durumunda AKP'nin yüzde 40.9'a gerileyen oyu 4 puan artacak.
New York'taki St. Lawrence Üniversitesi'nden Türkiye uzmanı Howard Eissenstat da zayıf bir koalisyonun AKP için kazanç anlamına gelebileceğini belirterek, "Ekonomi gelecek birkaç ay içinde zayıflayacak ve AKP bunu kendi politikalarının sonucu olmaktan ziyade istikrarsızlığın sonucu olacak gösterecek" dedi.