İzmir Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin Çalışma Bakanlığı Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Başkanlığı'nın desteği ile yürüttüğü 'İlle de Bir İş Olsun' Projesi kapsamında Bergama'da düzenlediği 2'nci ortak akıl çalıştayının raporu yayımlandı. Raporda, Roman vatandaşların kültürel farklılıkları ve maruz kaldıkları ayırımcılık nedeniyle mekansal olarak şehir merkezlerinden ve sosyal hayattan uzak bölgelerde yaşamak zorunda kaldıkları vurgulandı. Roman vatandaşların şehirle iç içe fakat asimilasyon olmadan yaşamalarının gerektiğinin belirtildiği raporda "Farklı kültürlerdeki topluluklarda olduğu gibi roman topluluğunun da kendine özgü yaşam tarzı bulunmaktadır. Romanlar yıllardır birbirleriyle iç içe, komşuluk ilişkilerinin geliştiği, yardımseverliğin hakim olduğu mahalle kültürüyle yaşamaktadırlar. Mekansal olarak kendine özgü yaşam tarzı olan bir toplumun şehirleşmenin getirdiği betonarme yapılarda, apartmanlarda, sitelerde yaşamaları mümkün değildir. Fakat roman mahalleleri yapısal olarak vasat durumdadır" denildi.
ATMACA ÖRNEĞİ
Bergama'nın Roman mahallesi Atmaca'nın örnek gösterildiği raporda mahallenin özellikle ulaşım açısından geri kalmışlığına dikkat çekildi. Bergama'daki ulaşım hatlarının Atmaca Mahallesi bölgesinden geçmemesinin, bölgenin şehir merkezi ile olan bağını kopararak yaşamsal ihtiyaçlara ulaşamama sorununu ortaya çıkardığına değinilen raporda, "Diğer bir görüşe göre ise Romanların klan halinde yaşamak istemeleri, içe kapalı bir toplum olmaları ve içermeci yaklaşımlarının olmaması asıl sorun olarak görülmektedir. Romanlar şehir merkezlerine ayak uydurarak, sosyal yaşamı, şehrin kültürel faaliyetlerini benimseyerek yaşamalı ve komşuluk ilişkileri kurmalıdırlar. Böylece roman vatandaşlara olan negatif algı yerini hoşgörüye bırakabilecek ve dayanışma içerisinde yaşanabileceği düşüncesi benimsenmiş olacaktır" ifadeleri yer aldı.
"KÜLTÜRE ÖZGÜ YAPILAR İNŞA EDİLMELİ"
Yayımlanan raporla ilgili konuşan İZROMDER Başkanı Abdullah Cıstır, "Yoksunluk ve yoksulluğun getirdiği şehrin uzak bölgelerine konuşlanma durumu Romanları toplum dinamiklerinden uzak tutarak, içe kapalı bir toplum haline getirmektedir. Sağlıksız barınma koşullarının olması, roman mahallelerinin şehir merkezine uzak bölgelerde yer alması yaşam kalitesini düşürmüştür. Bu sorunun çözülebilmesi için Roman vatandaşların kendi kültürlerine özgü yaşayabilecekleri yapılar inşa edilmelidir" dedi.
Roman vatandaşların en temel sorunlarından birinin, eğitim hizmetlerinden doğru şekilde faydalanamamak olduğunu aktaran Cıstır "Eğitim seviyesinin düşük olması toplumda ayakta kalma, farklı iş kollarını tercih etme, yaşamsal faaliyetleri idame ettirme imkanını zorlaştırmaktadır. Böyle bir durumda toplumda yoksulluk ve çaresiz olma durumu artmaktadır. Yoksulluğun olması , kaynaklara yeteri kadar ulaşamama suç oranını arttırmaktadır. Romanlar toplum tarafından önyargıya maruz kalarak potansiyel olarak suçlu kabul edilmektedir. Bu kapsamda yerel yönetimler, halk eğitim merkezleri ortak hareket etmeli ve Roman mahallelerinde eğitimin teşvik edilmesi için çalışmalar yapılmalıdır" diye konuştu.
EĞİTİM VE EKONOMİ BİRBİRİNE BAĞLANTILI
Eğitim seviyesinin düşük olmasıyla ekonomik durumun yetersiz olmasının doğrudan ilişkisi bulunduğunu vurgulayan Cıstır şunları söyledi:
"Eğitime aktif katılımın sağlanması için yaşamı idame ettirebilecek ihtiyaçların karşılanması gerekmektedir. Temel ihtiyaçlar karşılanamayınca eğitimden uzak ve kayıt dışı işlerde çalışan bir yapılanma meydana gelmektedir. Birey ekonomik olarak yeterli gelire sahip olmazsa eğitime aktif olarak katılım sağlayamaz. Birey eğitimli olmazsa, yeterli ekonomik gelire ulaşabilmesi için var olan fırsatlara ulaşamaz hale gelecektir. Bu kapsamda Roman mahallelerinde eğitimin özendirilmesi, kişilerin bilgilendirilmesi ve anne-babanın rol model olması için bilinçlendirilmesi gerekmektedir. (DHA)