Ankara’da yaşanan saldırı sonucu 7 Saadet Partili yaralanmıştı. Yaralananlardan biri de Saadet Partisi Ankara milletvekili adayı Fethi Öztürk’tü. Olayla ilgili partiden ‘Zorunlu Açıklama’ başlığıyla bir açıklama yapıldı. Açıklamanın tam metni şu şekilde;
‘ZORUNLU AÇIKLAMA’
“Saadet Partisi Ankara İl Teşkilatı mensubu bir grup gencimize, dün gece (26 Mayıs 2018) pankartlama çalışması esnasında MHP'li bir grup tarafından ‘'pankartlarımızı indiriyorsunuz'' gibi mesnetsiz bir iddia ile saldırıda bulunulmuştur.
Olay sürecinde grubun başında MHP Milletvekili Mevlüt Karakaya ve MHP'nin birçok Ankara yöneticisi olmasına rağmen dakikalar içerisinde sayıları ve saldırganlığı artan grup, gençlerimizi tabancalarla tehdit emiş ve demir sopalarla darp etmiştir.
Bu saldırı neticesinde 15 parti mensubumuz darp edilmiş, 7 mensubumuz da hastaneye kaldırılmıştır. Ağır bir şekilde yaralanan Milletvekili Adayımız Fethi Öztürk yoğun bakıma alınmıştır.
Olaylar esnasında MHP'li grubun silahla tehdidi ve saldırısı karşısında Milletvekili Adayımız Fethi Öztürk, ruhsatlı silahı ile nefsi müdafaa ve grubun dağılıp herhangi bir faciaya yol açmaması için havaya bir el ateş etmek zorunda kalmıştır. Bütün bu olaylar esnasında maalesef olay yerine yeterli
emniyet gücü sevk edilmemiş ve olay yerinde bulunan az sayıda emniyet mensubu ise gerekli müdahaleyi yapmamıştır.
Saldırı sadece darp ve silah tehdidi şeklinde olmamış bazı gençlerimizin ceket, telefon ve araç anahtarları gasp edilmiş, telefon kamerasına çekilen görüntülerin büyük kısmı silinerek yok edilmiştir.
Saldırı sonucu ağır yaralanan Fethi Öztürk, önce hastane yerine ifade için karakola götürülmüş acil müdahale ihtiyacı olmasına ve sağlık görevlilerinin ısrarına rağmen hastaneye ulaştırılması emniyet mensupları tarafından geciktirilmiştir.
Bu menfur olay üzerine bugün Ankara Valiliği tarafından yapılan açıklama, tüm kamuoyunu bu saldırıdan daha fazla üzmüştür. Açıklamada saldırıya uğrayanların suçluluğuna (!) ve tutuklanacağına işaret edilirken, saldırganlardan hiç bahsedilmemiştir.
Üzülerek ifade edelim ki bütün bu yaşananlar, siyasetteki kin ve şiddet dilinin, kutuplaştırmanın ve düşmanlaştırmanın sonucu olarak ortaya
çıkmıştır. Dolayısıyla herkesi bu konuda sorumlu davranmaya ve seçimlerin bir rekabet ve yarış olduğunu idrak etmeye davet ediyoruz.
Aynı zaman da belirtmeliyiz ki, mübarek Ramazan ayında kendisinden çok daha az sayıda insana saldırmayı ve yerde ölüme terk etmeyi kendilerine
yakıştıranlar bu ülkeye ve aziz milletimize hiçbir şey veremezler. Biz Saadet Partisi olarak hiçbir zaman kavgadan, şiddetten, kötü sözden
yana olmadık. Bu yaşanan olaydan ötürü de bu tavrımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Bu itibarla başta camiamız olmak üzere necip milletimizi sükûnete ve itidale davet ediyoruz. Elbette saldırıya müdahil olan ve olayın engellenmesi için
gerekli çabayı göstermeyen herkesle hukuki açıdan mücadele edeceğiz.
Yaşanan bu üzüntü verici hadise sonrasında geçmiş olsun dileklerini ileten ve bu menfur saldırıyı kınayan herkese teşekkür ederiz.
Bu olay karşısında teşkilatlarımızın tavrı, ancak azim ve gayretini arttırmak ve “Yaşanılabilir Bir Türkiye” için daha fazla çalışmak olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.”