EGEPOSTASI- Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, 62 yıl hizmet veren ve 30 Ekim 2020 depreminde hasar gördüğü gerekçesiyle yıkılan Buca Cezaevi alanı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı planlara itiraz ettiğini duyurdu.
Yıkımına olaylı bir sürecin ardından başlanan ve yargıya taşınan cezaevinin yıkımı esnasında ve sonrasında da alanın planlarına ilişkin tartışmalar devam etmişti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, alanın yeşil alan olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ise alanın planlarının 25 yıl önce CHP’li yerel yönetim tarafından yapıldığını hatırlatarak planlarda bölgenin AVM olarak görüldüğünü söylemiş ve bakanlığın bölgede yeni bir planlama çalışması yaptığını ifade etmişti.
Bakanlığın hazırladığı planlar dün askıya çıkarılırıken, 42 bin 336 metrekarelik ticaret ve konut alanı, 7 bin 819 metrekarelik ilkokul alanı, 2 bin 607 metrekarelik belediye hizmet alanı, 13 bin 496 bin metrekarelik yol ve otopark alanı, 20 bin 500 metrekarelik açık ve yeşil alan belirlendi. Ticaret ve konut alanı için 1,65 emsa, okul ve belediye hizmet alanı için 1 emsal, yeşil alan için 0,05 emsal yapılaşma hakkı tanındı.
ŞPO’DAN İTİRAZ İÇİN ÇAĞRI
Öte yandan; ŞPO İzmir Şubesi, bakanlık tarafından hazırlanan planlara itiraz edeceklerini duyurdu.
Yeni planın ticaret ve konut alanı odaklı olduğunun belirtildiği itirazda, özelleştirme uyarısı da yapıldı.
ŞPO tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından eski Buca Cezaevi alanına ilişkin onaylanan plan değişikliğine bütün İzmirlilerin itiraz etmesi için örnek itiraz dilekçesi yayınladı. Ayrıntıları itiraz dilekçesinde yer alan konuya ilişkin yapılan kısa açıklamada "Hazırlanan yeni imar planları ile, alanın esas olarak Ticaret ve Konut Alanı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile, alanın, Buca ilçesinde ihtiyaç duyulan yeşil ve sosyal - kültürel alanlar için ayrılması talepleri göz ardı edilmiştir. Ayrıca, mülkiyetin çok büyük bir bölümünün kamunun elinde olduğu bir alanda, kamusal kullanımların dışında kararlar verilmesi, taşınmazların özelleştirilmesi anlamına gelecektir. Bunun, bölgeye nüfus ve inşaat yoğunluğu getiren bir plan ile yapılıyor olması, durumu daha da vahim hale getirmektedir.
Bu yanlış durdurulmalıdır ve tüm İzmir halkının sorumluluğudur.
Tüm halkımızı, ekte sunduğumuz itiraz dilekçesini sahiplenmeye, İzmir Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü‘nde askıya çıkarılan imar planı değişikliklerine 08.11.2022 tarihine kadar itiraz etmeye davet ediyoruz. " denildi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
