İzmir'in Menderes ilçesi Sancaklı Mahallesi'nde bulunan Ahmetçik İlkokulu'nda, 17 Mayıs 2014'te, okul müdürü Adil Ş.'nin 6 kız çocuğuna pornografik içerikte filmler izlettiği ve cinsel istismarda bulunduğunu olayı ortaya çıkaran Saadet Özkan, son dönemde gündeme gelen çocuğa karşı cinsel istismar olaylarıyla ilgili konuştu. Özkan, tüm cinsel istismar olaylarından etkilenenlerin susmamalarını istediklerini, hedeflerinin onları konuşur hale getirmek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Biz de, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği olarak, #ÇocukSusarSenSusma etiketiyle başlatılan kampanyaya görür görmez destek verdik. Artık bu istismar haberlerini duymak istemiyoruz. Ülkemizde rehabilitasyon merkezlerine daha fazla ihtiyacımız var. Çocukların, istismar olayından sonra ilk olarak çocuk izleme merkezlerinde dinlenmesi önemli çünkü burada teknik bir ekip var ve çocukları nasıl dinleyeceklerini biliyorlar. Zaten aileler ve çocuklar bu süreçlerde çok örseleniyorlar. Sonrasında mağdur olan çocuklar, hayatları boyunca malesef bu kötü anılarını unutmuyorlar. Biz derneğimizde de çocukken taciz olaylarına maruz kalanlarla karşılaştığımızda, bizlere başlarına gelen taciz olayları hala unutamadıklarını söylüyorlar. Çocukların kendilerini ifade edebilecek alanlara ihtiyaçları var ve bunların karşılanması lazım. Bu çocukların özel bir şekilde, uzmanlar ile birlikte hayatlarını idame ettirmeleri gerekiyor. Çok ince ve hassas bir konu. Özellikle, istismar olaylarından sonra 'Öldürdünüz çocuğu, yaşarken öldürdünüz. Bir daha kendine gelemez' şeklindeki söylemler gerçekten çok zararlı. Biz bu çocukları rehabilite edeceğiz, okutacağız, güzel yarınlar kuracağız. İhtiyacımız olan söylemler bunlar."
"TUTUKLU YARGILAMA İSTİYORUZ"
Çocuk istismarıyla mücadelede teknik çalışmalar yapmak zorunda olunduğunu belirten Özkan, çocuklara henüz anaokulundayken özsavunma eğitimleri verilmesi gerektiğini dile getirdi. İstismar konularını adliye koridorlarına taşınmadan engellenebileceğini vurgulayan Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dört gün önce Adana'da çok elim bir olay yaşadık. Cinsel istismara uğramış ve ölmemiş bir çocuğun cenazesini sosyal medyada kaldırdık ve çok korkunç söylemler gördük. İnfial uyandırabilecek bu söylemler, maalesef pedofililerin daha da tetiklenmesine sebep oluyor. Konunun uzmanlarıyla konuşmalar yapılmalı ve söylemlerimize dikkat etmeliyiz, şu anda çocuk tedavi altında. Ailesi zaten düğüne başka bir ilden gitmişti, o tramvayla ifade bile verememiştiler. Şu anda yetkili ve ilgili makamlarca aile ve çocukla ilgili güvenli bir ortamda tramva çalışması da yapılıyor. Hep, çocukların güvende olması gerektiğini söyledik ama biz bu çocukları yaşarken sosyal medyada öldürdük, oradaki söylemlerimizle, gerçek dışı üretilen bir takım dedikodularla."
Antaya'da, bir babanın 4.5 yaşındaki kızına tecavüz ettiği iddiasıyla süren davaya dernek olarak müdahillik talebinde bulunduklarını fakat kabul olmadığını vurgulayan Özkan şöyle konuştu:
"Çocukların adli tıp raporu ortada. Biz hep şunu söylüyoruz; çocuklar yalan söylemez. Artı olarak çocuklar böyle bir durumu anlatamazlar. Tüm bunlara rağmen istismarcılar tutuksuz yargılanıyor, tutuklu yargılamalar istiyoruz, ihtisas mahkemelerinin kurulmasını istiyoruz. Çocukların güvende olması lazım, yıllar önce birçocuğumuz bu korkudan kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti, başka çocukların canı yanmasın. Çocuklar bizim vatanımız ve biz vatanımıza sahip çıktığımız gibi çocuklarımıza sahip çıkmak zorundayız. Biliyoruz, birçok yargıç tutuklu yargılama yönünde kararlar veriyorlar, biz de bunu destekliyoruz ki aileler ve çocuklar kendilerini güvende hissetsinler." (DHA)