Sabri Ergül adaylığını açıkladı
Kamuoyunun Manisa Davası, Metin Göktepe Davası ve Meclis’teki Deyyus-u Ekber protestosuyla tanıdığı CHP 20’inci Dönem İzmir Milletvekili Avukat Sabri Ergül, Haziran ayında yapılacak olan genel seçimlerde yeniden aday adayı olacağını açıkladı.
Açıklamasında ön seçimin önemine değinen Ergül, bunu yıllardır her zeminde savunduğunu belirtti. Ülkede demokrasinin sağlanması için ilk olarak parti içinde demokrasi olması gerektiğini belirten Sabri Ergül, “Halk, seçmen, yurttaş ve CHP örgütü TBMM’de lider vekili değil, halkın vekili görmek istiyor. Yeter, bırakınız milletvekili adaylarının tümünü CHP örgütü demokratik ön seçimle belirlesin. Örgütün seçim hakkını elinden alanların, parti içi demokrasiyi işletmeyenlerin ülkede demokrasi ve özgürlüğü savunmaları inandırıcı olamaz. CHP örgütü, tüm kısıtlamalara rağmen bu kez “buçuk ön seçim” de olsa gereğini yapacak ve sergileyeceği haysiyet isyanı ile tepeden inme uygulamaların sahiplerine anlayacakları mesajı verecektir” ifadelerini kullandı.
İşkencecileri yargılattı
Ergül, kısa milletvekilliği döneminde birçok olayın kamuoyunun gündemine oturmasını sağladı. Henüz iki günlük milletvekili iken Manisa Emniyet Müdürlüğü’nün işkence hanelerini orta çıkardı ve kamuoyunda Manisalı Gençler Davası olarak bilinen davada işkence gören geçlerin avukatlığını üstlendi. Manisa Emniyet Müdürlüğü’ne astığı “Bu iş yerinde işkence vardır” dövizi ile davanın dünya gündemine oturmasını da sağladı.
TBMM'ye 1991 seçimlerinde giren avukat Sabri Ergül, insan hakları ihlalleri konusundaki mücadeleleriyle de ön plana çıktı. Ergül, bu dönemde yine işkencede öldürülen gazeteci Metin Göktepe, Sivas Olayları, Gazi Olayları gibi davaları da takip etti.
Meclis’in itibarını korudu
Ergül, Meclis’te de birçok mücadele sürdürdü. Refah Partili Şevki Yılmaz’ın “Pezevenkler Meclisi” dediği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarını korumak için “Deyyus-u Ekber” dövizi ile Yılmaz’ı protesto etti ve bu nedenle Meclis’te saldırıya uğradı.
Ergül, ayrıca dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in malvarlığı konusunda Meclis Soruşturma Komisyonu kurulmasını sağlamış ve kamuoyunda “Çiller ve Çıkını” olarak bilinen davada Başbakan Çiller’in kocası Özer Çiller’i, Ağır Ceza ve Asliye Ceza Mahkemelerinde yargılatmıştı.