Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 42. Olağan Meclis Toplantısı, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile birliğe üye belediye başkanlarının katılımıyla Balçova Kaya Termal Otel’de yapıldı. Toplantının açılış konuşmasında dünya ve Türkiye’deki toplum sağlığı grafikleri ve iklim değişikliğine ilişkin verileri paylaşan Başkan Tugay, “Cumhuriyeti’imizin 101. yıl dönümünü kutlayacağız. Cumhuriyet’imiz, asil milletimizin en önemli eseridir. Bu ülke, her şeyiyle bizlere emanet. En değerlisi de bu ülkenin insanlarının sağlığıdır. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği olarak bizlere çok önemli görevler düşüyor. O nedenle çalışalım, bize emanet edilen bu güzel ülkeyi hep beraber daha ileriye taşıyalım” diye konuştu.
“YAŞAMIN BÖYLE DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Genel kurula ilişkin konuşan Başkan Tugay, “Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin Sağlıklı Kentler Ağı olarak Türkiye’de daha sağlıklı bir çevrede daha sağlıklı bir toplumun yaşam sürmesi için daha aktif olma yolunda kararlar alacağız. Bir taraftan üyelerimizin sayılarını artıralım ama diğer taraftan daha fazla üyemizi aktif olarak çalışmalara dahil edelim ve çalışmaları uygulamalarla tabana yayalım diye yola çıktık. Bugünkü genel kurul, önümüzdeki dönemin bir başlangıcı olarak da düşünebileceğimiz bir gün. Bir tabloyu ortaya koymak istiyorum. 2024 yılındayız. Grafiklere baktığımızda özellikle 1980 yılından sonra ortalama sıcaklıkların tüm dünyada nasıl yükseldiğini görüyoruz. Böyle devam edersek bu yüzyılın sonunda dünyanın ortalama sıcaklığı 4.9 derece artacak. Bunun bir felaket olduğunu ifade etmek isterim. Dünyadaki yaşamın sağlıklı şekilde böyle sıcaklık artışı ile devam edebilmesi mümkün değil. Beraberinde bir yağışsızlık yaşanıyor. Bu da yıllık ortalama yüzde 15 azalacak diye hesaplanmış. Böyle giderse yüzyılın sonunda yaşadığımız 365 günün yüzde 65’i sıcak gün olacak ve çok yağışlı günler de ortalama yüzde 30 daha fazla olacak. Yani sellerin yaşandığı günlerden bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.
“NÜFUSUN YÜZDE 92'DEN FAZLASI KİRLİ HAVA SOLUYOR”
Grafiklere göre yüzyılın sonunda kurak günlerin sıklığı ve yoğunluğunda artışın, ıslak günlerin sıklığı ve yoğunluğunda ise azalmanın görüldüğünü kaydeden Başkan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hava kirliliği konusunda grafiğe baktığımızda 2022 yılında insanların sağlıklı hava soluduğu iller sarı renkle işaretlenmiş. Türkiye’de 4 ilimiz sağlıklı hava soluyor. Bu tabloya baktığımızda Türkiye’nin neredeyse tamamının ciddi hava kirliliği sorunu yaşadığını ve ciddi sağlıksızlıklar yaşadığını bilmemiz lazım. Nüfusun yüzde 92’den fazlası kirli hava soluyor. Fosil yakıtların birinci enerji arzındaki payı yüzde 82.8. Elektriğin üretiminde kömürün payı yüzde 34.6. Yani kullanılan elektriğin 3’te 1’i kömürle üretiliyor. 30 yaş üstünde kaza, yaralanma ve Covid dışında kalan ölümlerin yüzde 14.2’si hava kirliliğinden kaynaklanıyor. Bu sayı geçen yıllara oranla daha yüksek.”
GIDA STRATEJİSİ VURGUSU
Hem dünya hem Türkiye’nin demografik olarak yaşlı nüfusa sahip olduğunu belirten Başkan Tugay, “Artan sıcaklıklarla 100 bin kişinin 5.2’si hava sıcaklığı nedeniyle yaşamını yitiriyor. 2080 yılında bu oran 62’ye yükselecek diye hesaplanıyor. İklim değişikliği, ısı artışı, kuraklığın yanında gıdaya erişim ve gıda güvenliği sorunu var. İklim krizi ile bağlantılı gıda üretiminde düşüş var. Hepimizin yaşadığımız kentlerin gıda üretimi ve tüketimi ile ilgili stratejik planları olmalı. Türkiye’de çok az sayıda belediye Kentsel Gıda Belgesi hazırladı. Kentsel gıda üretimi, önemli amaçlardan biri olabilir. Bizim şunları hatırlamamızda fayda var; sağlıklı olmak kişisel bir durum ya da seçim değil. Toplumun kişilere sunduğu yaşam koşullarının ürünü ya da sonucudur. Sağlık, başlı başına bir haktır ve kentli haklarının en önemli bileşenlerinden biri sağlıklı ortamda yaşamaktadır. Yerel yönetimler iyilik halini destekler ve yerel yönetimler için sağlık bir haktır. Bu nedenle sorunlara yönelik çözümler üretebiliriz. Bizler birlik olarak bundan sonraki dönemde danışma kurulumuzun üye sayısını artırmanın sonuncunda onların rehberliğinde çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Komisyonlar oluşturacağız. Önümüzdeki aylarda iki ya da üç ayda bir farklı şehirde tematik toplantılar düzenlemek istiyoruz. Uzman kişi ve kuruluşların bizlere yaptığı sunumları dinleyeceğiz. Buradan bazı eylem planları çıkarmayı düşünüyoruz. Hem toplantılar hem de birliğin iletişim için seçtiği her türlü yol, bilgi ve deneyim paylaşımını sağlayacak, yerinde gözlem fırsatı sunacak. Eğitim programları düzenleyeceğiz. İyi uygulamaları görünür kılacağız ve ödüllendireceğiz” dedi. Başkan Tugay, katılımcıların koltuklarına bırakılan kartlarda bulunan kare kodlar ile Türkiye ve dünyadan iyi uygulama örneklerine ulaşılabileceğini ve yakın zamanda bu bilgilendirmelerin basılı olarak da belediyelere ulaştırılacağını söyledi.
“YAKLAŞIMINIZ İLHAM VERİCİ”
Toplantıda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Ofisi Sağlıklı Şehirler Ağı Yöneticisi Kira Fortune, video kayıt yöntemi ile birlik üyelerine hitap etti. Başkan Tugay’ı tebrik eden Fortune, “Ağımızın 17’den fazla yeni belediyeyi kapsayacak şekilde büyümesi ve sayının 151’e ulaşması, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir şehirler yaratma konusundaki adanmışlığınızın ve kararlılığınızın kanıtıdır. Sağlıklı şehir koordinatörleri; rolünüz her zamankinden daha kritik. Sağlık politikalarının eyleme dönüştürülmesinin merkezinde yer alıyor, refahın kentsel planlama ve kent yönetiminin merkezinde olmasını sağlıyorsunuz. Tek sağlık, iklim değişikliği, su yönetimi, enerji, verimliliği gibi konulara ek olarak madde kullanımı, ruh sağlığı ve yaşlanma gibi konulara odaklanmanız, küresel önceliklerle uyumludur. Bunlar kürese olarak tüm şehirler için aciliyet arz eden konulardır ve proaktif yaklaşımınız ilham verici” diye seslendi.
ELEŞTİRİ POLEMİĞİ
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 42. Olağan toplantısı sona erdi. Söz alan AK Parti ve CHP’li belediyeler arasında “Eleştiri” polemiği yaşandı. Kapanış konuşmasını yapan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, üye belediye başkanlarına “Rekabet” ve “Eleştiri” uyarısı yaptı.
REKABET EDENİ DÜŞMAN GÖRÜYORSUNUZ!
Tugay açıklamasının devamında, "Her türlü eleştiriyi birbirimize yapabiliriz. Biz de rekabet düşmanlık olarak adlandırılıyor. Birisi sizdeki başarı konusunda sizinle rekabet ederse onu düşman olarak görüyorsunuz. Oysa ki rekabet iyidir. Her alanda yarışmak iyidir. Bu yarışa hepimizin katılması lazım. Bakış açılarımızda birikmiş kültürel bir sıkıntı olduğunu ifade ettim. Eleştiri olacak, onu yadırgamayalım. Özeleştiriyi ne kadar yapabildiğimizle ilgilenelim. Gerçekten sorunlarımız var. Yaşadığımız sorunların ağırlığı var, genel kurul açılışında yaptığım bunun az bir kısmıydı. Bugün Türkiye’de artan sıcaklıkları, kuraklığı ve değişik sebeplerle, orman yangınlarıyla, ekosistem bozulmalarıyla kaybettiğimiz alanları tarımda kötüye gidişi, sağlık problemlerinin artışına yok dersek nasıl düzeleceğiz? Problemin önce varlığını kabul etmeliyiz, sonra çözümü konuşmalıyız. Bireysel olarak hepimizin hataları da vardır, merkezi hükümet, yerel yönetim, dünya hatalıdır, konuşmalıyız. Birbirimizi daha iyisini yapma konusunda teşvik etmeliyiz, daha iyisi için yarış halinde olmalıyız. Bunların sonucunda bu sorunlar düzelecek. 151 belediyemizle Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği güçlü bir birlik, bu fırsatları kaçırmamak lazım. İklim krizi, su yönetimi, toplum sağlığı, atık bertarafıyla ilgili yapılacak çalışmaları, toplumun ileri yaş sorunları için bakarsanız bizden daha uygun bir belediye birliği yok.. O yüzden daha aktif olmanın yollarını arayacağız birlikte Bunu yaptığınız zaman kendinizi iyi hissedeceğinizi düşünüyorum. Hepimizi etkisi alan konu şu, her şey kötüye gidiyor, mutsuzluk hissi var. İyiye götürmek için çalışmak lazım ama nereden başlayacağız bilemiyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun ne olduğunu tam olarak tarif etmek, sonra nereden başlayacağımızı ve ne yağacağımızı tarif etmek gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
“ELEŞTİRİYİ SİYASİLEŞTİRMEYELİM”
Eleştiri özgürlüğüne dikkat çeken Tugay, "Geçici sürelerle bu salonlarda bulunup, eylemsiz halde yaşamaya devam eden belediyeler olmayacağız. Böyle bir dönem olmayacak bu dönem. Bu 151 belediye ile mi, 200 belediye ile mi 15 belediye ile mi olacak, onu göreceğiz. Ben elimizden geldiğince yeni yayınlarla Türkiye’nin Sağlıklı Ket kavramıyla ilgili aynası olabilecek bir profil yansıtacağımızı düşünüyorum. Bu yolu özeleştiri ile beraber yürümezsek kendi kendimizi bitiririz. Türkiye’nin şu anda Akdeniz’i en fazla kirleten ülke olduğunu söylemek isterim. Su kaynaklarımızın korunmasına yerel yönetimler dahil olmazsa, önlemler nasıl alınacak kendimize sormalıyız. Lütfen hep beraber sorumluluk alalım ve eleştiriyi de siyasileştirmeyelim. Bundan çok rahatsız oluyorum. Hepimiz önce kendimize bakmalı, diğer taraftan da kendi yapabilirliğinin dışında olan konularda eleştiri özgürlüğü alması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
ÜYE BELEDİYE SAYISI 151 OLDU
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 42. Olağan Meclis Toplantısı’nda yeni üye başvuruları da görüşüldü. İstanbul Ataşehir Belediyesi, Bayraklı Belediyesi, Beydağ Belediyesi, Bornova Belediyesi, Buca Belediyesi, Bulancak Belediyesi, Çeşme Belediyesi, Çiğli Belediyesi, Espiye Belediyesi, Foça Belediyesi, Gaziemir Belediyesi, Giresun Belediyesi, Hopa Belediyesi, Karabağlar Belediyesi, Karaburun Belediyesi, Kemalpaşa Belediyesi, Kiraz Belediyesi, Menderes Belediyesi, Narlıdere Belediyesi, Seferihisar Belediyesi olmak üzere 20 belediyenin üyelik başvuruları oy birliği ile kabul edildi. Böylece üye belediye sayısı 151 oldu. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği'nin yeni logosu da düzenlenen yarışmayla belirlendi. Bir sonraki toplantının İstanbul Bahçelievler Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenmesi kararlaştırıldı.e Belediyesi ile Artvin Hopa Belediyesi katıldı.