Türkiye’deki doktor sayısının yetersizliği ve sağlıkta şiddeti Meclis gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, Sağlık Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde sağlıkta şiddete karşı alınan önlemlerin yetersizliğine vurgu yaptı. Türkiye’de yaklaşık 150 bin doktorun görev yaptığını ifade eden Beko, “80 milyonu aşan Türkiye nüfusu göz önüne alındığında, doktor başına düşen hasta sayısının çok yoğun olduğu ve bir doktorun bir yılda yaklaşık 3 bin 500 muayene gerçekleştirdiği vurgulanmaktadır. Ülkemizde 10 bin kişiye yaklaşık 17 doktor düşerken, bu rakam OECD ülkelerinde 10 bin kişiye 30 doktor civarındadır. Böylesi ağır koşullarda çalışmak durumunda kalan sağlık emekçilerinin sorunları da ağırdır. Hükümetin yürüttüğü hekimliği değersizleştirme ve itibarsızlaştırma politikası sağlık alanında uygulanan şiddette somut hale geliyor. Son 10 yılda sağlıkta şiddet yüzde 60 oranında artmış durumda. Bu çok ciddi ve acil önlem alınması için önemli bir rakam. Her gün acil servislerden, hastane koridorlarından şiddet haberleri geliyor. Biz AKP iktidarları döneminde (Kasım 2002- Ocak 2020 arasında) kaç doktor ve sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir ve aynı dönemde kaç doktor ve sağlık çalışanı yaralanmıştır bunu kamuoyu adına öğrenmek istiyoruz” dedi.
DEĞERSİZLEŞTİRME VE İTİBARSIZLAŞTIRMA POLİTİKASININ SONUCU!
Sağlıkta şiddetin iktidarın itibarsızlaştırma politikalarının sonucu olduğunu savunun CHP’li Beko, şu önemli sorulara cevap istedi: “Sağlık çalışanları için şiddet konusunda bir takım yasal düzenlemelerin yapıldığı ve sağlık kurumlarında çalışanlara yönelik şiddetin önlenmesi için kesin ve caydırıcı önlemlerin alındığı iddia edilmektedir. Ancak sağlıkta şiddet sorunu halen çözülememiştir. Alındığı vurgulanan önlemlerin etkili olmamasında hükümetin uyguladığı değersizleştirme ve itibarsızlaştırma politikasının etkili olduğu bilinmektedir. Bu durumun değişmesi için politika değişikliği yapılması gerektiği açıktır. Bu konuda yapılan bir çalışma var mıdı? Bakanlığınız bu doğrultuda hangi adımları atmaktadı? Bu dönemde kaç doktor ve uzman doktor yurtdışına iş için göç etmişti? Ataması yapılan yabancı uyruklu doktorların denklik verilenleri hangi ülkelerden mezun olmuştur, bu ülkelerin dağılımı nedi? Milli gelir eksenli sınıflamada hangi ülkeler ağırlıklıdı? Türkiye'de tıp fakültelerinde öğrenim gören yabancıların Türkiye'de çalışma yaşamına katılma ve ikametgah olarak Türkiye'yi tercih etme oranı nedir'”