Şakran Cezaevi için bir şok rapor daha!
Çocuklar hastaneye gitmek için kaşık ve deterjan yutuyor! Türk Tabipleri Birliği (TTB), daha önce de taciz, tecavüz ve dayak iddialarıyla gündeme gelen Şakran Çocuk Cezaevi ile ilgili çarpıcı bir inceleme raporu hazırladı.
Milliyet gazetesinden Ayşegül Kahvecioğlu'nun haberine göre rapordaki ayrıntılar şöyle:
- Cezaevinde yaşları 14-21 arasında değişen toplam 219 çocuk ve genç kalıyor. Bunların 54’ü hükümlü. Yani cezaevinde kalan çocukların yüzde 75’inin yargılanma süreçleri tamamlanmamış.
- Çocuklara çeşitli sebeplerden ardışık 2 gün, 1 hafta arayla 5’er gün şeklinde, “odaya kapatma” cezaları uygulanıyor. Kapatma cezasında çocukların sosyal faaliyet ve eğitim dahil dışarı çıkmaları yasak.
- Çocuklar, hastaneye gidebilmek için kaşık yutma, deterjan içme gibi yollara başvuruyor. Hastaneye gitmek, hayatlarında çok az gördükleri ilgiye ulaşmak ve sigara bulabilmek açısından önemli görünüyor.
- Çocuk cezaevinin kendine ait bir hekimi yok. Aile hekimi pazartesi, çarşamba ve cuma saat 15.00-17.00 saatleri arasında kuruma geliyor. Çocuklar, muayene için dilekçe ile başvuruyor. Akşamları sadece 1 sağlık memuru cezaevinde kalıyor.
- Çocuklar, ihtiyaç duyduklarında doktora hemen ulaşamadıklarını, infaz koruma memurlarının çok sık olarak ‘doktora gerek olmadığını’ söylediğini ya da ‘bugün değil’ diyerek konuyu ertelediklerini; hastaneye sevk edildiklerinde de aylara varan süreler geçebildiğini anlatıyor.
- Çocukların ifadesine göre, çocuklar arasında cinsel tacizler yaşanıyor. Cinsel taciz, tutuklu ve hükümlüler tarafından genellikle ‘zayıf ve sahipsiz’ olanlara yapılıyor. Bu ortaya çıktığında mağdur başka üniteye gönderiliyor ama orada da taciz sürüyor. Cinsel taciz, kameraların görme alanının dışında kalan kör noktalarda gerçekleşiyor.
- Hastaneye götürüldüklerinde sadece sabah yemek yiyebildiklerini akşama kadar aç kaldıklarını, akşam geldiklerinde ise birim arkadaşlarının onlara ayırdığı akşam yemeğini yediklerini belirtiyorlar.
‘Beni yerde tekmelediler’
Çocuklar, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
- “Müdür dayağa karşı. Geldikten sonra eskisi kadar dayak olmuyor. Yine oluyor ama eskisi kadar olmuyor.”
- “Başmemurun odasında 4-5 ceza infaz koruma memuru tarafından dövüldüm. Önce elle vurdular yere düştüğümde tekmelediler. 1,5 ay içinde 3 kez benzer biçimde dayağa maruz kaldım. Odada kamera yoktu.”
- “Bir infaz koruma memuru sürekli ters bakıyor, ters konuşuyor, tahrik etmeye çalışıyor sanki. Sonra bahçeye alıyorlar (personel bahçesi) orada dövüyorlar.”
- “Personel bahçesi, başgardiyan odası gibi bazı yerlerde kamera yok. Bazı yerlerde de belli noktalarda kamera görüşü yok. Dayağı buralarda atıyorlar.”