Yeşilçam'da onlarca Türk filminde başrol oynayarak bir döneme imzasını atan, Antalya Altın Portakal Yarışması'nda 'Yaşam Boyu Onur Ödülü' alan Salih Güney, Yalova'daki annesinin vefatının ardından geçen yıl İzmir'in Çeşme ilçesine yerleşti. Artık yılın 12 ayı Çeşme'de yaşayan Güney, deniz manzaralı evinin kapılarını DHA muhabirine açtı. Güney yeni yaşamından formunu korumasının sırrına, oyunculuktan Türk dizilerine kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
'ÇEŞME AŞIĞIYIM'
Çeşme'de huzur bulduğunu, çok mutlu olduğunu belirten Güney, "İklimi ve yemekleri güzel. Burada çok iyi dostlarım var. Her yeri tarihi doku olan bir yer. Ben de arkeoloji tutkunu biriyim. Arkeolojik dalışlar yapıyorum. Daha ne olsun ki" dedi. Günlerini bol bol kitap okuyup, müzik dinleyerek geçirdiğini de anlatan Salih Güney, dünyanın en büyük şehirlerinde yaşadığını, ama Çeşme'ye aşık olduğunu söyledi.
'DİZİLER ÇOK UZUN SENARYOLAR BENZER'
Oyunculuğa da değinen Güney, Türk dizilerini eleştirdi. Türk dizilerinde oynamadığını ve izlemediğini belirten Güney, "Diziler çok uzun, senaryolar benzer. 90 dakikalık dizi olmaz, en fazla 50 dakikalık olmalı. Süreyi doldurma kaygısı kaliteyi çok düşürüyor" diye konuştu.
'AKADEMİK EĞİTİMLİ OYUNCULAR HEP DEĞERLİDİR'
Akademik eğitim alan oyuncuların her zaman kalıcı olduğunu dile getiren Salih Güney, "Mankenlik ve modellikten gelerek kalıcı olmak zor. Akademik eğitim almak şart" dedi. Yeşilçam'ın efsaneleri ile filmlerde birlikte rol almanın çok önemli olduğunu da belirten Güney, kendisinin Fikret Hakan, Ekrem Bora, Münir Özkul, Ayhan Işık, Fatma Girik'le birlikte filmlerde oynadığını, müthiş keyif aldığını kaydetti.
SPORLA FORMUNU KORUYOR
Formunu bol bol spor yapmaya borçlu olduğunu vurgulayan Salih Güney, "Yakışıklığımın bir sırrı yok. Tiyatrodan gelen alışkanlığım var, her gece yatmadan önce yüzümü özel solüsyonlarla temizlerim" dedi. (DHA)