İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur, verem (tüberküloz) hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi amacıyla her yıl ocak ayının ilk pazar gününden başlayan haftaNIN "Veremle Savaş Eğitim Haftası" olarak kutlandığını belirterek, veremsiz bir Türkiye hedeflendiğini söyledi. Salnur, yaptığı yazılı açıklamadı şunları söyledi:
“Unutmayalım ki verem, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, kan tükürme ve gece terlemesi gibi belirtilerden sonra başvurduğunuz hekiminizin verdiği ilaç dozlarına ve ilaç kullanım süresine dikkat edip, yaşam boyu dengeli ve düzenli beslenip, genel hijyen kurallarına uyarak önlenebilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Asıl olarak akciğerlere yerleşen, fakat kan ve lenf yoluyla da tüm vücuda dağılabilen bir bulaşıcı hastalık olan tüberküloz mikrobu, insan vücuduna solunum ve sindirim yoluyla girer. Hastanın hapşırması ya da öksürmesi sonucu havaya yayılan mikroplar kapalı bir ortamda uzun süre havada kalır. Havada asılı kalan mikrobu soluyan sağlam kişilerden bazılarında hastalık gelişir. 2-3 haftadan uzun süren halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, kan tükürme ve gece terlemesi gibi belirtiler gösteren verem, erken fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır ve kişinin ölüme neden olur. Verem, insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Dünyada her yıl 9 milyon insan bu hastalığa yakalanmakta ve 1,5 milyon insan hayatını kaybetmektedir. Ülkemiz, dünyada veremin orta derecede yaygın olduğu ülkelerden biridir. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren son derece etkili bir verem savaşı yapılmakta olup, günümüzde de verem hastalığının teşhis ve tedavisi Devletimiz tarafından ücretsiz olarak yapılmaktadır. Bu doğrultuda tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarımıza dağıtılmaktadır."
POLİTİKA
Sayfa başına git
