Şenal Sarıhan, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kollarının 13 Şubat 2016 tarihinde ”Barış Birlik ve Başarı” adıyla gerçekleştireceği 12. Olağan Kurultayında başkanlık için aday olduğunu açıkladı.
İktidarın muhafazakar, gelenekçi ve cinsiyetçi tutumuyla kadını kamusal alandan çekip eve kapatmasına karşı Türkiye'de kadınların mücadelesinin güçlendiğini vurgulayan Sarıhan, kadınların siyasettteki rollerinin arttığını söyledi.
Sarıhan Türkiye’yi kalıcı barış koşullarında, insan haklarına dayalı, laik ve özgür bir demokratik yönetime kavuşturacaklarının altını çizdi.
Adaylığını bir basın bildirisi ile kamuoyuna duyuran Sarıhan'ın açıklaması şöyle:
“Türkiye’de kadınlar, tıpkı diğer ülkelerdeki kadınlar gibi, verdikleri mücadele ile güçlenerek siyasette daha etkin bir rol oynuyorlar.
İktidarın; muhafazakar, gelenekçi ve cinsiyetçi bir tutumla kadını kamusal alandan çekip eve kapatma, “doğum yapma ve annelik” üzerinden bedensel bir işleve tanımlama ve böylece emeğini değersizleştirme, esnek ve güvencesiz çalışma koşulları ile işsizliğe mahkum etme girişimlerine karşın, yaşamın her alanında örgütlü şekilde mücadele ediyorlar. İradeleri ve görünürlükleri ile belirledikleri bir kamusal olan yaratıyorlar. Bu alan Türkiye’de özgürlükçü, laik bir demokrasinin oluşması ve sürdürülmesi için en önemli olanağı oluşturuyor.
Kadınlar; Toplumsal yaşamı sürdürülemez hale getiren şiddet ve çatışma ortamına karşı barış istiyorlar.
Kayıpları ve yitirdikleri için adalet istiyorlar.
Kuvvetler ayrılığını, hukukun üstünlüğünü, bağımsız bir yargı ile şeffaf denetlenebilir bir yönetme erkini temel alan, laiklik, katılımcılık ve çoğulculuk esasına dayalı parlamenter bir demokrasi rejiminde yaşamak istiyorlar.
Siyaset alanını kullanılamaz hale getiren %10 barajının kaldırılmasını istiyorlar.
Sağlıklı sürdürülebilir bir çevreyi savunmanın yaşam hakkını savunmak olduğunu biliyor, her yerde doğaya sahip çıkıyorlar.
Fabrikalarda, okullarda, tarlada, işyerlerinde cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkıyorlar. Cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bütçeleme ve ekonomik planlama istiyorlar.
Kadın olmalarından dolayı uğradıkları şiddet ve öldürümlere karşı her yerde örgütlü şekilde mücadele ediyorlar.
Toplumsal yaşamın sosyokültürel, ekonomik, siyasal alanlarını erkeklerle eşit olanaklara sahip olarak paylaşmak istiyorlar. “Bedensel bir imge” olarak tanımlanmayı reddediyorlar. “Özel olan da politiktir” ilkesinden hareket ile ait oldukları sınıflar ve kültürler üstü bir ortak mücadele alanı yaratıyorlar.
Bu mücadelelerin en etkin ve en önemli odaklarından birini, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları oluşturuyor.
Bir kadın, bir öğretmen ve insan hakları savunucusu bir hukukçu olarak, bütün düşünce ve eylemliliğimle parçası ve sürdürücüsü olduğum bu tarihsel birikimi, aktivist ve bir politikacı kimliğim ile daha kalıcı, daha güçlü yapmak için CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığına adayım.
Göreve gelecek arkadaşlarımla birlikte, politik söylem ve araçlarımızı daha kendimize özgü ve etkin şekilde oluşturacağımız, toplumsal alanın bütününü Parti politikalarımız doğrultusunda eyleme geçireceğimiz ve Türkiye’yi kalıcı barış koşullarında, insan haklarına dayalı, laik ve özgür bir demokratik yönetime kavuşturacağımız bir dönem yaşayacağız.
Buna olan inancımla, 21.Yüzyıl gerçeğini ve ihtiyacını karşılayan, başarılı bir Kongre geçirmemizi diliyor, saygılar sunuyorum.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
