Bir muhtarın ABD’de tutuklanan İran asıllı Türk işadamı Rıza Sarraf’ın son durumuna ilişkin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Siyaset; bir anlamda topluma adanmışlıktır. Muhtar seçildiğiniz zaman mahallelinin sorunlarıyla ilgileniyorsunuz. Her kapıyı çalıyorsunuz, bu seçildiğiniz bölgeye hizmet için. Siyaset de böyledir. Eğer siyaseti bireysel çıkara getirirseniz, yani cebinizi düşünürseniz, onun adı siyaset değil, başka bir şeydir. Rıza Sarraf olayı da böyle bir olaydır” dedi.
“İKİ TARAFTA RÜŞVET ALANLAR, KÖŞEYİ DÖNENLER VAR”
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin İran’a ambargo uyguladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ambargo en çok bizim işime yaradı. Diyorlar ki doğalgaz, petrol alabilirsin. parayı Türkiye’de tutacaksın, ama eğer İran isterse yiyecek, içecek, giyecek bunları gönderebilirsin, bunları satabilirsin. Onun dışında hiçbir şey satamazsın. Demek ki İran’a gerçek ambargo uygularsan Türkiye kazanıyor, hem parası burada kalacaktı hem de yiyecek isterse satabilecektik, satabilirdik. Ama olay böyle olmadı. Olay, Türkiye- İran ekseninde gelişen bir olay. İki tarafta da rüşvet alanlar var, ceplerini dolduranlar var, köşeyi dönenler var.”
“BUGÜNDEN ÖZEL BİR YORUM YAPMAK DOĞRU DEĞİL”
ABD’nin 2007 yılından beri süreci takip ettiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şunları dedi:
“ABD dinliyor. Efendim ABD bizi nasıl dinle? ABD’nin dinlemediği ülke yok ki. Almanya’da Merkel’i de dinledi, diğerlerini de dinledi. Siz dinlenecek olan makineyi başka devletten alıyorsanız o devlet sizi dinler. Ama makineyi kendiniz yaparsanız kimse sizi dinleyemez. Demek ki siz dinleyecek olan makineyi onlardan alıyorsunuz, onlar da sizi dinliyor. Bu çok bilinmeyen olay değil. Bütün mesele olayın içinde rüşvet var mı yok m? Bunlar görülecek, bugünden özel bir yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Oturup bakılacak, bakalım mahkemede Rıza Sarraf ne diyece? Bu Türkiye açısından yeni bir sorun teşkil edecek. Bu elbette siyasi bir olaydır. Suçlanan kim, siyasiler. Ne kadar suçlanacak, ne ile suçlanacak, onu 1-1,5 ay içinde göreceğiz.”
DHA