AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, ölü balıkların kıyıya vurduğu, kokunun şehri kapladığı İzmir Körfez'indeki çevre felaketi ile ilgili açıklama yaptı. Başkan Saygılı açıklamasında şunları söyledi; "Ulu sözü dinlemeyen uluyakalır. Ne de güzel söylemiş atalarımız! Göreve geldiğimiz günden beri her platformda Körfez’deki çevre kirliliğini gündeme getirdim. Henüz geçtiğimiz haftalarda, “Gündem İzmir” toplantımızda basın ve kamuoyu ile İzmir’in öncelikli gündemlerini ele almıştık. O toplantımızda gündemler arasındaki en önemli sorun teşkil eden konulardan birisi yine Körfez’deki çevre felaketiydi. “Gündem İzmir” toplantımızda; kanalizasyon borularının hala körfeze akması ve yılan hikayesine dönen Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki 4. fazın 9 yıldır bitirilememiş olması Körfez’i her gün daha kirli hale getiriyor demiştik. Seçim vaatlerinde İzmir Körfezi’nde insanların yüzeceğini söyleyerek PR çalışması yapan CHP’li siyasetçiler bugün aynı körfezde başta balıklar olmak üzere tüm su canlılarının katliamına imza attılar, atmayı sürdürüyorlar. CHP belediyeciliği; siyasi felaketlerden sonra çevre felaketlerine de sebep olmayı ihmal etmiyor. Ölen her balığın, İzmir’de yayılan dayanılmaz kokunun ve alt üst olan deniz ekosisteminin en büyük müsebbibi zamanında uyarılarımızı dinlemeyen İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir." dedi.
*Nedenlerini tek tek saydı!*
"Bilimle asla örtüşmeyen ve İzmirlilerin aklıyla alay etmekten öteye gitmeyen sosyal medya hesaplarından yaptıkları absürt açıklamalarının aksine, yaşananlarının boyutu büyük ve suçlusu bellidir." diyerek açıklamasına devam eden AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, "Körfez’deki çevre felaketi;
1)Kanalizasyon atıklarından kaynaklı olup oksijen miktarı olması gereken minimum değerin yarısından daha azdır.
2)Su içindeki kirli katı madde miktarı, kabul edilebilir orandan tam 5,5 kat daha fazladır.
3)Körfez’deki direkt kanalizasyon kaynaklı amonyak miktarının maksimum değeri 0,02 olması gerekirken, mevcut miktar 0,975 gibi akıl almaz boyutlara ulaşmıştır.
İzmir’in CHP Belediyeciliğiyle yaşadığı felaketler, beceriksizlikler ve iş bilmezlikler artık İzmir’de yaşamayı sadece insanlar için değil, hayvanlar için de bir çileye dönüştürmektedir. İzmir, sizin kasaba olmaya mahkûm edeceğiniz siyasi derebeyliğiniz değildir. İzmir, sizin beceriksizliğiniz yüzünden insana, hayvana, doğaya zulmedeceğiniz bir şehir değildir.
İzmir, PR çalışmalarınızla söylediğiniz yalanlar yüzünden sırt dönebileceğiniz bir kent hiç değildir. Bunları size her an, her gün, her hafta, her ay hatırlatacak ve İzmirlinin hakkını savunmaktan taviz vermeyeceğiz. Şimdi sosyal medya yalanları ürettiğiniz klavyelerinizi sakince yerine bırakın. Sanal gündemler yerine, İzmir’in sorunlarına gerçek ve kalıcı çözümler bulmak için çalışmaya başlayın." dedi.