EGEPOSTASI- İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün (İZSU) 2021 Sayıştay Raporu açıklandı. Raporda barajlardan çevre kirliliğine kadar dikkat çeken bulgulara yer verildi.,
KOKU UYARISI
Sayıştay raporunda, artıma tesislerinin koku sorunu yarattığına dikkat çekildi. Raporda yer alan bulguda, "İzmir genelinde faaliyette bulunan tüm arıtma tesislerinden çıkan arıtma çamurlarının tamamının İdare tarafından yirmi yıl boyunca Çiğli AAT arazisinin körfez kenarında depolandığı ve bu depolanan bu arıtma çamurlarının şehirde koku sorunu yarattığı tespit edilmiştir’’ ifadeleri kullanıldı.
ÇİĞLİ ARTIMA TESİSİ DETAYI
Çiğli Atıksu Artırma Tesisi arazisinde depolanan ve biriken çamurun çevre sorunu yarattığına dikkat çekildi. Öte yandan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinin çevre izni veya geçici faaliyet belgesinin bulunmadığı da dile getirilirken, " İl Müdürlüğünce idari para cezası kesildiği görülmüştür” ifadelerine yer verildi.
GÖRDES BÜTÇEYE YÜK
Gördes barajının yetersiz su alınmasına rağmen suyun maliyeti karşılandığına dair detaya yer verilirken bütçeye yük oluşturduğuna dikkat çekildi. Sayıştay, yeni bir protokol düzenlemesine gidilmesinin doğru olacağını vurguladı.
Gördes Barajı ile ilgili açıklamanın tamamı şu şekilde:
İdare ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) arasında İzmir iline içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanması amacıyla Gördes Barajı ile ilgili 16.11.2006 tarihinde, yapım bedelinin yarısı, su verilmeye başlandıktan sonra İZSU tarafından karşılanmak üzere bir protokol imzalanmış, protokol gereği İZSU’nun, kendisine düşen payı barajdan su verilmeye başlandıktan sonra ödemeye başlaması gerekirken, su verilmeye başlanmadan; tam olarak su dönemler için DSİ tarafından gecikme faizi ile birlikte bedel talep edilmiş, bu da İZSU açısından satamadığı suyun maliyetine katlanmak durumunda bırakılmış, bütçesinde karşılıksız bir yük oluşturmuştur.
DSİ 2011 yılında ilk suyu vermesine rağmen 2010 yılından başlayarak protokole istinaden, kendi hesabıyla dört yıl sonra, 2014 yılında alacak talebinde bulunmuş, 2014 yılına kadar borç tespiti ve talebinde bulunmamış olmasına rağmen, bu dönemler için de gecikme faizi talep etmiştir. Bunun sonucu olarak; gelirlerinin yaklaşık yüzde 80’ini su satışından elde eden bir kuruma, dağıtımını yapacağı suyu vermeden, başka bir ifadeyle, taahhütlerini tam olarak yerine getirmeden, maliyet yüklemek, ana iştigal alanının (su satışı) birim maliyetini yükseltmek anlamına geleceğinden, kent sakini olan her abonenin ek maliyete katlanmasına sebep olmaktadır.
‘KAYIP KAÇAK ORANI YÜKSEK’
2021 Yılı Su Kayıpları Yıllık Raporu’nda, bazı ilçelerde gerçekleşen su kayıp kaçak oranının su oranının, mevzuatta belirtilen sınıra göre yüksek olduğu tespit edildi. Tespit edilen bu ilçelerde su kayıp kaçak oranı; Torbalı yüzde 44,06, Seferihisar yüzde 43, Kiraz yüzde 56,68, Kınık yüzde 57,5, Foça yüzde 44,3, Beydağ yüzde 47,04, Bergama yüzde 48 olarak tespit edilirken merkez 11 ilçede bu oran yüzde 28,44 olarak gerçekleşti.
63 MİLYONLUK ZARAR
Sayıştay raporunda proje kredisinin geri ödemesi döviz cinsinden yapılmasına rağmen Türk Lirası olarak değerlemesi sebebiyle kurumun zarara uğratıldığını belirtildi. İlgili kısım şu şekilde:
İdarenin 30.04.2013 tarihinde yaptığı sözleşme ile yurt dışı kaynaklı Çiğli 4. Faz Atıksu Arıtma Tesisi İnşaat Projesi için 2014 yılında 3 parça olarak kullanmış olduğu toplamda 28.000.000,00 Euro kredinin alındığı tarihlerde Türk Lirasına çevrildiği ve 2022 yılı sonu itibarıyla İdare hesabında Türk Lirası olarak değerlemesinin yapıldığı görülmüştür. 2022 yılı sonu itibarıyla söz konusu krediden 24.021.556,75 TL’nin İdare hesabında olduğu tespit edilmiş olup kredi alındığı tarihten itibaren döviz olarak tutulsa (vadesiz hesaplarda tutulsa dahi) ve harcama talimatı üzerine Türk Lirasına çevrilmesi halinde 87.710.191,20 TL olarak İdare hesabında yer alacaktı. Bu durumda İdare 63.688.663,55 TL kur zararına uğratılmıştır.
BEYDAĞ VE KINIK’TA ATIKSU ARITMA TESİSİ YOK!
Raporda, "Beydağ ve Kınık ilçe merkezlerinde atıksu arıtma tesislerinin bulunmadığı görülmüştür’ ifadesi yer aldı. İZSU'ya "Sonuç olarak, çevre kirliliğinin önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması adına söz konusu ilçe merkezlerinde atıksu arıtma tesislerinin kurulup ilçede oluşan atıksuların arıtılması gerekmektedir’’ uyarısı yapıldı.