TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye’de her geçen gün daha da derinleşen ekonomik krizde, en önemli sorunlardan biri de işsizlik gerçeği. Her dört gençten biri işsizken TÜİK’in son açıkladığı verilerde işsizlik oranı yüzde 11,02 olarak verildi.
Öte yandan; Başkan Soyer, geçtiğimiz haftalarda işsizliğin vahim tablosunu ortaya koymuş ve “Bize 181 bin 221 üniversiteli üniversite mezunu İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne iş için başvuru yapmış. Bunun 628’i doktora 11 binden fazlası yüksek lisans mezunu” demişti.
Üniversite mezunu olan ya da olmayan milyonlarca genç işsizlikle mücadele ederken daha önce de “adrese teslim” akademisyen ilanlarıyla gündeme gelen Katip Çelebi Üniversitesi’nden bir “adrese teslim” ilan daha geldi.
Üniversitenin Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölümü Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku ana Bilim Dalına alınacak Doktor Öğretim Üyesi iş ilanında, aranan nitelikler akıllara aynı soruyu getirdi.
Daha önce de akademisyen alımlarına ilişkin “eşitlik, liyakat ve objektiflikten uzak” kriterleri nedeniyle tepki toplayan üniversitenin son ilanında da aranan niteliklerin, bir kişiyi çağrıştıracak şekilde olması dikkat çekti.
Üniversitenin ilgili ilanında şu ifadelere yer verildi; “Hukuk Fakültesi mezunu olmak, özel hukuk alanında yüksek lisans ve doktora yapmış olmak, külli icra ve tasarrufun iptali davası konularında karşılaştırmalı çalışmalar ile ticari işlemlerde taşınır rehni konularında çalışmaları bulunmak”
SAYIŞTAY UYARMIŞTI
Öte yandan; üniversitenin yaptığı akademisyen ilanlarının objektiflikten uzak ve bir kişiyi çağrıştıracak şekilde olması üniversitenin 2020 Sayıştay raporuna da yansımıştı.
Raporda, ilgili konuya ilişkin şu ifadelere yer verilmişti; ‘’Üniversitede bulunan öğretim üyesi kadrolarına, eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı atamalar yapıldığı tespit edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10'uncu maddesi ile Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in yine 9'uncu maddesi uyarınca, kamu görevlileri görevlerini yerine getirirken, eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Yine Kanunlarla kamu görevlilerine verilen takdir yetkisi kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır. Kamu görevlileri bu yetkilerini kullanırken eşitlik ve tarafsızlık ilkesine bağlı kalmak zorundadırlar.
... alımı yapılacak öğretim üyeliği kadroları için ek kriterler getirilirken, 2547 sayılı Kanun’un 23 ve 26'ncı maddelerinde ifade edilen objektif ve denetlenebilirlik ilkelerine riayet edilmemiş, ilanların büyük çoğunluğunda spesifik ve belli bir kişiyi çağrıştıran şartlar istenmiştir. Bunun sonucunda da, alım yapılacak kadroların tamamına yakını için sadece birer kişi başvuru yapabilmiş ve aynı kişiler kadrolara alınmıştır’’
POLİTİKA
Sayfa başına git
