Şehit madenci ailesinin bitmeyen şanssızlığı
Şehit Madenci İsmail Coşkun'un yeni doğan bebeği 21 gün ölümle pençeleşti,annesi çatıdan düştü,babası kalp yetmezliği ve psikolojik tedavi görmek için hastaneye kaldırıldı.
MANİSA-Soma’da, maden faciasında hayatını kaybeden Kırkağaçlı maden şehidi İsmail Coşkun’un evinin üzerinden kara bulutlar eksik olmuyor. O güne kadar mutlu bir hayat süren Coşkun ailesi, madende ekmeğini kazanan İsmail Coşkun’un vefatıyla birlikte kötü günler geçirmeye başladı. Her gün başka bir olumsuz haberle sarsılan ailede moraller oldukça bozuldu. İsmail Coşkun’un hayatını kaybetmesinin ardından eşi Hüsniye Coşkun erken doğum yaptı. Babası ile aynı ismi taşıyan bebek İzmir Tepecik Hastanesinde 21 gün ölüm kalım mücadelesi verdi. Küçük İsmail halen solunum yetmezliği ile mücadele ediyor. Daha sonra İsmail Coşkun’un annesi Sevim Coşkun, çamaşır asmak için çıktığı çatıdan düşerek ölümden döndü. 3 omurgası kırılan Sevim Coşkun, Manisa Devlet Hastanesinde 15 gündür tedavi görüyor. Bu olayların ardından psikolojisi bozulan baba Halil Coşkun, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tedavi görmeye başladı. Bu sırada kalp krizi geçirme riski taşıdığı anlaşıldı, kalp yetmezliği ve beyne giden damarların kapalı olmasından dolayı Manisa Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Başlarından kara bulutların eksilmediğini söyleyen maden şehidi İsmail Coşkun’un eşi Hüsniye Coşkun, şöyle konuştu: “Önce eşimi maden faciasında kaybettim. Erken doğum yaptım. Çocuğum 21 gün hastanede tedavi gördü. Ölümden döndü. Organları gelişmediği için solunum yetmezliği var ve şuan tedavisine devam ediliyor. Daha sonra kayınvalidem çatıdan düştü, üç kaburgası kırıldı. 15 gündür hastanede yatıyor. Kayınpederimin psikolojisi bozuldu. Kalp yetmezliği çıktı. Beyne giden damarlar kapalıymış. Kara bulutlar başımızdan eksik olmuyor. İnşallah bir gün biz de güleriz. İnşallah mutlu günler bizi bekliyordur. Ben eşimi kaybettim ama iki çocuğum için hayatta kalmayı başaracağım.”
Maden şehidi İsmail Coşkun’un kardeşi Recep Coşkun da ağabeyini kaybettikten sonra günlerinin kötüye gittiğini belirterek şunları söyledi: "İşlerimiz tersine gidiyor. Ağabeyimin vefatının ardından 7 hayrını yaparken, yeğenim erken doğumla dünyaya geldi. Akhisar’a kaldırdılar solunum yetmezliğinden. Serumla beslendi 21 gün ölüm kalım mücadelesi verdi. Zor kurtardık. Annem çatıdan düştü. Babam hasta. Sürekli doktora gidiyor. Damar tıkanıklığı ve kalp yetmezliği var. Dört gündür hastanede yatıyor. Randevu aldım ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gidecek tekrar. Günden güne sağlığı kötüye gidiyor. Gülmek istiyoruz ama hep ağlıyoruz. Ağabeyimi zaten unutamıyoruz. Allah’a dua ediyoruz." (İHA)