Türkiye’nin ilk yerli yazılımı ile hazırlanan Digital İzmir Fair sanal platformu, İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde İZFAŞ tarafından hayata geçirildi. Türkiye’nin en büyük ve en modern fuar alanı Fuar İzmir, bu özelliğini dijitale de taşıyarak bir ilki daha gerçekleştirdi. Digital İzmir Fair’in ilk ev sahipliği yaptığı Olivtech – Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı ile Ekoloji İzmir - Organik Sertifikalı Ürünler Fuarı, 10 – 12 Aralık 2020 tarihlerinde sektör profesyonellerini gurmeizmir.izfas.com.tr adresinde bir araya getirdi.
Zeytinyağı her zaman bir yıldız gibi parlıyor
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) iş birliği ile düzenlenen Olivtech Sanal Fuarı seminerinin ikinci gün ilk oturumunun konusu “Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Teknolojileri” oldu. Moderatörlüğünü UZZK Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet’in üstlendiği seminere; Prof. Dr. Aytaç Gümüşkesen, Prof. Dr. Neriman Bağdatlıoğlu, Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (ZAE) Sofralık Zeytin Uzmanları, Dr. Şahnur Irmak, Dr. Ferişte Güngör Öztürk, Dr. Erkan Susamcı, İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Pınar Nacak ve Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) İcra Direktör Yardımcısı Mustafa Sepetçi konuşmacı olarak katıldı.
UZZK Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet “Ülkemiz zeytinin anavatanı. Zeytinyağı her zaman bir yıldız gibi parladığı için aynı zamanda çok da taklit edilebiliyor, bu nedenle bizler detaylı analizlerle zeytinyağının her türlü tetkikini yapmalıyız. Ülkemizde bu konuda her türlü altyapıya sahibiz. Bu alanda yetişmiş çok değerli uzmanlarımız analiz ve tetkik yapabilmek için donanımlı laboratuvarlarımız var. Türkiye olarak, dünya zeytinciliği ile her konuda yarışabilir durumdayız” dedi. Seminere katılan diğer konuşmacılar ise; zeytin ve zeytinyağının tarladan işletmeye getirilip teknik olarak pek çok işlemden geçirildiğine, sofralarımıza kadar gelen tüm aşamalarına değindi. Uzmanlar çeşitli görsel sunum ve analizlerle Türkiye’deki sofralık zeytin ve zeytinyağı teknolojileri konusunda görüşlerini dile getirdi.
Ege’nin hazinesi zeytin ormanları
Doğa Derneği Halk Bilimi Uzmanı Raziye İçtepe Akyol ve Yavaş Dükkan Koordinatörü Asil Doğan tarafından gerçekleşen “Ege’nin Zeytin Ormanları ve Presidium Zeytinyağı” konulu seminerde, Ege Bölgesi habitatı üzerinden zeytinin, zeytin ormanlarının ve bu ormanlardan tamamen doğal yollarla elde edilen presidium zeytinyağının kadim yolculuğuna dikkat çekildi. Raziye İçtepe; “İnsanın ve ekosistem içinde bulunan canlı cansız tüm varlıkların yaşamını sürdürdüğü, gıda ihtiyacını karşıladığı, birbiriyle ilişki kurduğu ve birbirine zarar vermeden, kendini doğal ortamın bir parçası olarak gördüğü ve üretim yaptığı coğrafyalara ‘kadim üretim havzası’ denir” dedi. İçtepe; İzmir Seferihisar Orhanlı Vadisi ve Aydın Çine Menteşe Dağları, Fethiye ve Köyceğiz’de habitatı bozulmamış yerlerde, zeytin ormanlarının bulunduğunu ve buralarda tüm canlıların birbirine saygı göstererek doğal üretim yapılan, ülkemizdeki en iyi “kadim üretim havzaları” olduğuna değindi. Bu habitatların korunması gerektiği konusuna özellikle dikkat çeken İçtepe, bu yerlerin bize kalan en önemli doğal miraslar olduğunu söyledi.
Organik tarımda ihracatın büyük bölümü Avrupa’ya gidiyor
Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) işbirliğiyle düzenlenen ve sektöre dair bilimsel konu ve konukların yer aldığı “Ekoloji İzmir Buluşmaları” web seminerleri, ikinci gününde “Organik Tarımda Tartışmalı Girdiler” ve “Organik Tarımda Sertifikasyon” başlıklarıyla gerçekleşti. İlk oturumun moderatörlüğü Tarım ve Orman Bakanlığı Zeytincilik Araştırma Enstitüsünden Dr. Alev Kır tarafından yapıldı. Seminere konuşmacı olarak; ETO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muazzez Cömert Acar ve Ziraat Mühendisi Sabri Mengen katılım sağladı. Seminer programının; Avrupa’da “Organik Tartışmalı Girdileri” ortadan kaldırılmaya yönelik araştırmaların ve uygulamaların yürütüldüğü UFUK 2020 projesi kapsamında hazırlandığı vurgulandı. ETO Başkanı Uygun Aksoy bu konuda, “Ülkemizde organik tarım üretiminin büyük çoğunluğu ihracatla Avrupa’ya gidiyor. Avrupa Birliği’nde tarım ve hayvancılıkta üreticiye yön veren ya da sınırlandıran yasal düzenlemeler var. Bu yasal düzenlemeler dünyadaki ekosisteme göre sıklıkla revize ediliyor. Ülkemizden de, bu düzenlemeleri takip eden ve projeye dahil olan iki paydaş kuruluş yer almaktadır” dedi. Aksoy paydaş kuruluşların, Ekolojik Tarım Organizasyonu ve Zeytincilik Araştırma Enstitüsü olduğunu belirtti. Seminerdeki diğer konuşmacılar ise dünyada ve ülkemizde organik tarımdaki yasal düzenlemeler ve uygulamalara dikkat çekti.
Organik tarımda sertifikasyonun önemi
“Organik Tarımda Sertifikasyon” seminerinin moderatörlüğü, Doç. Dr. Muazzez Cömert Acar tarafından yapıldı. Seminerde, Tarımsal Ürün Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları Derneği (KSKDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Avcı ile dernek üyeleri Ümit Çevik, Suat Çelebi ve Dilek Elivar konuşmacı olarak yer aldı.
Türkiye’nin organik tarım standardı konusunda en çok sertifikasyon yaptığı ülkelerin başında Avrupa Birliği, ABD ve Japonya’nın geldiğini söyleyen konuşmacılar; sırasıyla Kore, İsviçre ve Brezilya’nın bunu takip ettiğini dile getirdi. Bu ülkelerin aynı zamanda Türkiye’nin organik ürünlerini pazarladığı en önemli ülkeler olduğuna da dikkat çekildi. Organik tarımda kontrol ve sertifikerlik yapmak isteyen kişilerde, organik tarımın yönetmeliğine göre aranan bir takım başvuru şartlarının olduğunu söyleyen konuşmacılar, bu şartların “mesleki yeterlilik ve deneyim belgesi” olduğunu ifade etti.