İzmir’in en büyük metropol ilçelerinden Konak’ta kent gündemine damga vuran son gelişmelerle ilgili Başkan Sema Pekdaş’tan kritik bayram mesajları geldi. Hem siyaset, hem de hizmet anlamında İzmir’in en hareketli ilçe belediyesi konumuna yükselen Konak Belediyesi’nde sessizliğini bozan Başkan Pekdaş, Ege POstası muhabiri Erman Şentürk'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Haberler / Yerel Yönetimler
17 Temmuz 2015 Cuma 09:45
PAYLAŞ
HABER SERVİSİ - Egepostası'nı ziyaret eden Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, muhabirimiz Erman Şentürk'e ilçe gündemine dair ses getirecek açıklamalarda bulundu. Başkan Pekdaş, Alsancak'taki işgaliye çıkmazı, son dönemde belediye meclisinde yaşanan görüş ayrılıkları, tarihi Kemeraltı bölgesinin sorunları ve yatırımcıların belediyeye yönelik çağrıları ile geçtiğimiz aylarda başlayan asfalt krizi ve daha birçok önemli konuya dair sorulara yanıt verdi. ŞİKAYETÇİ ESNAFA NE MESAJ VERDİ' Kıbrıs Şehitleri Caddesi başta olmak üzere ilçede yaşanan işgaliye problemiyle ilgili kritik açıklamalarda bulunan Konak Belediye Başkanı Pekdaş, son günlerde Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde zabıta ve esnaf arasında yaşanan gerginliklerle gündeme gelen işgal krize ise şu yorumu getirdi: “Bu konuda hiç sert değiliz. Orada esnafla defalarca toplantı yaptık. Halk ziyaretime geldi, taleplerini iletti. Orada devam eden bir yaşam ve konutlar var. O hayatın devamı gerekiyor. Alışveriş eden insanlar var. Eğlence mekanları ve esnaf var. Buradaki bu farklı yaşam alanları arasında dengeyi sağlamak zorundayız. İşgallerin de sınırı olması lazım. İşgal bir hak mıdır, değil midi? Kamuya ait alanın bazı özel insanlar tarafından kullanılmasına tahammül etmektir. Kamunun tahammül sınırı nedir onu belirlemek zorundayız. Kamusal alanı kullananlar kamuya zenginlik de katıyor olabilirler, kamuya zarar da veriyor olabilirler. Buradaki üstün menfaat, korunması gereken menfaat kimindi? Oradaki esnafın iş yapması da bir menfaattir, yayaların geçişi de bir menfaattir, orada yaşayan vatandaşların da menfaati vardır.”
İŞGALİYE KALKACAK MI' Pekdaş, taraflarla yapılan karşılıklı görüşmeler sonucunda işgaliye sınırlarında karşılıklı uzlaşma ile yeniden düzenlemeye gittiklerini hatırlatarak, “Burada yaptığımız çalışmalarda uygulama sınırlarını tespit ettik. Esnafa sınırsız işgal hakkı da tanıyabiliriz ama orada yaşayanlar da var. Onların da istekleri var. Bu sadece esnafın talepleri ile çözülebilecek bir şey değildir. Biz sadece esnafın temsilcisi değiliz. Ben 400 bin Konaklının ve gündüz burada bulunan yaklaşık bir milyon 500 bin kişinin hakkını düşünerek, onların tamamını temsil ederek karar almak durumundayım. Evet bazı yanlışlıklar yapılmışsa, bunu düzeltiriz. İdare yanlışlık yapmışsa bunu geri alabiliriz.Burada birlikte yaşadığımızı unutmadan esnafın da tahammül sınırlarını zorlamadan çalışması lazım. Bizim burada görevini kötüye kullanan zabıtamız da olmuş olabilir. Onlarla ilgili gerekeni yaparız. Ama esnaf da burada sınırını bilmek zorunda. Buradaki işyerlerine ait masaların tamamen kalkması söz konusu değil. Yerel ekonomiyi de düşünmek zorundayız. Ama bizim yerel ekonomiyi düşündüğümüz kadar bu işten ekmek yiyenlerin de burada yaşayan insanları düşünmesi lazım. Makul seviyeye uyulacak” ifadelerini kullandı.
ASFALT KRİZİNDE NEDEN SESSİZ KALDI, BAKANLIĞIN KARARI SİYASİ Mİ' Geçtiğimiz aylarda belediyenin Gediz’de bulunan asfalt şantiyesine idari para cezası kesilerek tesisin mühürlenmesine dair süreçle ilgili soruları yanıtlayan Pekdaş, tüm sorunların aşıldığını belirterek Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün seçimler öncesinde aldığı söz konusu kararı siyasi bulduğunu aktardı. Pekdaş, yaşanan kriz süresince neden sessiz kaldığını da açıklarken, sözlerine şöyle devam etti: “Sorunu çözdük. Süreç tamamlandı ve asfalt plent tesisimiz çalışmaya başladı. Sorunu çözecektik, çözdük de… Bakanlıktan, maliyeden tahsisimizi aldık. Zaten tahsisimiz vardı. İmar planları değişince, buraya yeni parsel numaraları verildi. Eski tahsisin yeni parsel de devam ettiğine ilişkin bir yazıya ihtiyacımız vardı ki, ÇED raporu alabilelim. ÇED raporu almamıza hiçbir engel yoktu. Yerle ilgili mülkiyet ve tahsis sorununu çözmemiz gerekiyordu. Yer maliyeye ait. Yazımızı aldık, ÇED gerekli değildir kararını aldık, iş çözüldü. Ben işimi çözmek için uğraşırım. Onun dışında siyaset yapmaya gerek yok. Tesisin seçim öncesinde mühürlenmesini siyasi bir karar olarak görüyorum. Halledilebilecek bir sorun varsa onun üzerinden polemik yaratmaya gerek yok. Konu bitti, plent çalışıyor. Konak’ta çok işimiz var, çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.”
HAN KRİZİYLE İLGİLİ FLAŞ TEPKİ: ANITLAR KURULU HATALI Kemeraltı’nı İzmir’in tarihi ve turistik anlamda en önemli cazibe merkezi haline getirmek adına İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalışmalar yürüten Konak Belediye Başkanı Pekdaş, geçtiğimiz ay kriz yaratan ve belediye meclisi tarafından reddedilen Küçükkaraosmanoğlu Han’da yaşanan sıkıntının önümüzdeki ay içerisinde çözüme kavuşacağını dile getirdi. Geçmiş meclis toplantılarda CHP’li üyelerin veto ettiği plan tadilatıyla ilgili süreçte belediyenin değil, Anıtlar Kurulu’nun hatalı olduğunu savunan Pekdaş, “Ben bu noktada meclis üyelerimizin bana karşı tavır aldığını düşünmüyorum. Meclisin karar alma yetkisine sonuna kadar saygı gösteriyorum. Aynı zamanda bir meclis üyesiyim ve meclis üyesi olarak da görüşlerimi açıklıyorum. Bu noktada Anıtlar Kurulu’nun hata yaptığını düşünüyorum. Eski planlarda o bölge ticaret alanıydı. Ancak burada ticaret diye bir şey kalmamış. İzmir Tarih Projesi’nde buradaki tarihi değerlerin ön plana çıkartılması ve o bölgeyi sınırlayan kararların kaldırılması söz konusu. Ancak kurul burada plan tadilatı istemiş. Burayı ticarete çevirin demiş. Orası zaten ticaret alanı. Bunu meclis üyesi arkadaşlarımıza da anlattım. Ancak bunu parsel bazında değişiklik olarak anladılar. Tepkileri normal.Oysa kurul bu konuyu böyle gündeme getirmese zaten sorun yok, plan değişikliğine de ihtiyaç yok. Demek ki anlamayanlar var. Biz orada kısıtlayıcı değiliz, yerel ekonomi ve kalkınmayı da düşünmek zorunda değiliz. Gerçekçi olmayan bir sınırlama doğru değil. Ticaret alanı ise planlarda sınırlayıcı düzenlemeyi kaldıralım. Tarih diyorsak, turizm de olur. Bunu kurula da anlattım. Şimdi yeniden meclis gündemine taşıyoruz. Yaptığımız düzenleme yeni yatırımlar yapanların sorunlarına da çözüm getirecektir. Meclisteki genel olarak çözüm bulalım tepkisi yerindeydi. Benim anlattığım gerekçeler de doğruydu. Yatırımcıların sorunlarını bir an önce çözelim demiştim. Bütünsel bir çözüm getirdik, sıkıntı ortadan kalkıyor” diye konuştu. KÜSKÜN DEĞİLİM Yerel seçimlerden bu yana bir yılı aşkın süre geride kalırken, meclis kadrosundaki isimler arasında geçtiğimiz aylardaki komisyon seçimleri nedeniyle başlayan soğuk rüzgarlara Başkan Pekdaş’tan flaş bir yorum geldi. İhtisas komisyonlarında yapılan üye seçimlerine karışmadığını hatırlatan Pekdaş, CHP’li üyeler arasındaki gruplaşma yaşandığı ve kendisine karşı isyan bayrağı açıldığı yönündeki söylentilere ise “Ben meclisin sonuna kadar bağımsız görev yapmasından yanayım. Ben bir meclis üyesi olarak görüşümü bildiririm, meclis ne karara alırsa alır… Ben bir konuda buna inanıyorum, destekleyin derim. İnanmazlarsa desteklemezler. Kesinlikle bir küskünlüğüm yok, olmaz da. Bana tabi olana tepki gösteririm. Bu istemediğim bir şey. İtiraz etsin, farklı görüş sunsun. Ben itiraz kültüründen geliyorum. İtirazlarımı da dayanaklı yaparım, temeli olur. Kırmızı çizgilerim dediğim konularda bile yanlış biliyormuşum diyerek görüşümü değiştirdiğim oluyor. Yeri geliyor, ben bunu böyle dedim ama, bunu tıkayan da ben oldum diyerek görüşümü değiştiriyorum. Görüşler değişir. Siz başka insanları dinlediğinizde, başka görüşleri dikkate aldığınızda, uygulamanın sakıncalı olduğunu görürseniz, geri adım atarsınız” diye yanıt verdi ve çoksesliliğe karşı olmadığını belirtti.
“HİÇBİR ZAMAN CEBİMDE KOMİSYON LİSTESİYLE GELMEDİM” Pekdaş, sözlerinin devamında CHP’li meclis üyelerine şu mesajı verdi: “İdare hukukunda idareye yaptığı işleri geri alma yetkisi sunulmuştur. İdare yaptığı iş ve işlemlerden her zaman vazgeçebilir. Hayat sürekli değişiyor. Yeni değerlendirmelerle kararlarınızı geri alabilirsiniz. İdare dinamik bir yapıdır. Farklı görüşlerin ileri sürülmesini çok doğru buluyorum. Meclis üyelerinin olumsuz ya da aykırı görüşlerini başkana karşı diyerek açıklamak yanlıştır. Bu meclisin zenginliğidir. Biz mecliste bunu kavrattık. Ben hiçbir zaman cebimde komisyon listesi ile gelmedim. Ben kendi yetkimi, hakkımız sonuna kadar kullanırım. Ama bir başka kurumun yetkisinin önüne de geçmem. Son dönemde hiçbir sorun yaşamadık.”
GİTMEYİN DEDİM AMA… Başkan Pekdaş, geçtiğimiz günlerde CHP’li meclis üyeleri arasında çatlağa yol açan gezi kriziyle ilgili suskunluğunu bozarak, “Ben geziye gidin demedim, gitmeyin dedim. Orada gitmek istemeyenler karar versin. Bence gidilmesi doğru. Ben gitmeyeceğim dedim. Oylama sırasında beş kişi meclis toplantısında yoktu. O arkadaşlar da komisyon seçimlerinden bu yana mecliste sıkıntı yaşıyor. Bu geziyi doğru bulmadıklarını aktardı. Ama kamu görevi yapan arkadaşlarımız yurt dışı gezilere katılır, eğitim çalışmaları yapar, etkinlik için başka ülkelerde bizi temsil eder. Kamu görevi dar bir çerçevede yorumlanmamalı. Kenti yöneten insanların kentle ilgili konuda ufuklarının geniş olması lazım. Tekdüze bir yönetim tarzı olmaz. Görgü ve bakışlarının değişmesi lazım. O turnuvaya Türkiye’den bir tek takım olarak Konak gidiyor. Kültürel, ilişkilerin gelişimi açısından o geziye katılacak, bizlere katkı sağlayacak arkadaşlar var. Her belediye gidiyor, gidilir. Gidilmez diyerek bir kural koyarak bununla ilgili tartışma yaratmak doğru değil” dedi. “HİÇBİR HESABIM YOK” Kadın futbol takımının katılacağı turnuva öncesinde hiçbir problem yaşanmadığının altını çizen Başkan Pekdaş, “Hiçbir tartışma yapmadık. Dört kişi gitsin demiştim. İlçe başkanı da iki kontenjan istedi. Orada itiraz edenler mecliste hiç itiraz etmediler. Hatta bunu belirlerken mavra dahi yaptık. Kadınlar gitsin dedik. Hesabı olan herkes kendine göre bir mizansen yaratıyor. Benim hiç hesabım yok. Ben geziler olmalı diyorum. Ama onun da dozu var. Bu görevi yapanlar geziye gider. Ben geçmişte Çakmur döneminde iki sene, Özfatura döneminde beş sene meclis üyeliği yapmış biri olarak o zamanlar da geziye gittim. Dünyanın çeşitli ülkelerini gezdim ve o gezilerden çok şey öğrendim. O gezilerin olması yararlıdır. At gözlüğü ile yöneticilik yapılmaz. At gözlüğü ile meclis üyeliği ve idarecilik yapılmaz” diyerek gezi tartışmalarına son noktayı koydu.
POLİTİKA
Sayfa başına git
