Şemdinli'de ölen askerin annesi: oğlum intihar etmedi, öldürüldü
HAKKARİ'nin Şemdinli İlçesi'nde vatani görevini yaparken, nöbete intihar ettiği açıklanan 24 yaşındaki Piyade Onbaşı Yılmaz Çelgin'in annesi 40 yaşındaki Nurdan Sözer, otopsi raporuna göre oğlunun başına çene altından ve alnından 2 ayrı kurşun girişi olduğunu belirterek "Oğlum intihar etmedi, öldürüldü" dedi.
MUĞLA- Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde otelde garson olarak çalışan Yılmaz Çelgin, vatani görevini yapmak üzere Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'ndeki Şemdinli Tekeli 2'nci Hudut Tabur Komutanlığı'na gitti. İddiaya göre Piyade Onbaşı Yılmaz Çelgin, geçen yıl 21 Haziran'da, nöbete gittiği arkadaşı Anıl Yavuz'u yanından uzaklaştırdıktan sonra Tekeli Üs Bölgesi'nde başından vurulmuş halde ölü bulundu. Çelgin'in ailesine oğullarının intihar ettiği bildirildi. 24 Haziran'da Fethiye'ye getirilen Çelgin'in cenazesi Ölüdeniz Beldesi Ovacık Mezarlığı'nda toprağa verildi.
OTOPSİ RAPORUNDA 2 KURŞUN
Oğlunun intihar ettiğine inanmayan anne Nurdan Sözer'e ölümünden 40 gün sonra Van Askeri Savcılığı'nın ölüm nedenini belirleyen otopsi raporu teslim edildi. 22 Haziran'da Van Asker Hastanesi'nde hazırlandığı belirtilen raporda Yılmaz Çelgin'in kesin ölüm sebebinin ateşli silah yaralanmasına bağlı kafa tası kırıkları ile birlikte beyin kanaması olduğu belirtildi. Göğüs ve karın bölgesinde kanamaya rastlanılmadığı belirtilen raporun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi:
"Cesette iki adet ateşli silah kurşun çekirdeği yarası bulundu. Haricen frontalden giren ateşli silah kurşun çekirdeğinin plas tepkisi ile pariatel ve ağır beyin dokusunu harabiyetine neden olarak önden arkaya seyirle oksipatelden vücudu terk ettiği bu atışın tek başına ölümü meydana getirir nitelikte olduğu, haricen çene altından düz bir hatla burun köküne kadar hafif arkadan seyirle burun kökünden çıkan ateşli silah çekirdeğinin etimait kemiklerde parçalanma meydana getirdiği, kafa taban kırığında etkisi olduğu düşünüldüğünden ölüme katkısı olduğu düşünülmüştür."
'İKİNCİ KURŞUN CİNAYETİ GÖSTERİYOR'
Raporu inceleyinceye kadar ikinci kurşun girişinden haberi olmayan anne Nurdan Sözer, psikolojik tedavi görmeye başladı. Konuya ilişkin uzmanların görüşlerini alan Nurdan Sözer, askeri savcının tutanaklarında çelişki olduğunu öne sürdü. Bir insanın G3 piyade tüfeğiyle kendini iki kez vuramayacağını anlatan Sözer, şöyle konuştu:
"Oğlum alın ve çene altı bölgesinden giren iki kurşun sonucu yaşamını yitirdi. İkinci kurşunun varlığını, defin işleminden önce cenazeyi gören kız kardeşim de doğruluyor. Bir insan kendisini önce çene altından, sonra da alnından vuramaz. İki kurşunun izlediği yola bakılınca 90 derece açı farkı olduğu görülüyor. Silah seride olsa bile bu görülmüş bir şey değil. İkinci kurşun izi cinayetin belgesidir. Bu durum oğlumun intihar etmediğini, öldürüldüğünü açıkça gösteriyor. Görüştüğüm bütün uzmanlar görüşümüzü doğruladı. Oğlum infaz edilmiştir. Katillerinin bulunmasını istiyorum."
ARKADAŞINI BENDEN KAÇIRDILAR
Oğlunun ölümünü günlerce araştırdığını belirten Sözer, olay anında oğlunun yanındaki Anıl Yavuz isimli asker arkadaşıyla görüşmek istediğini, ancak Anıl Yavuz'u kendisinden kaçırdıklarını ileri sürdü. Bugüne kadar Anıl Yavuz ile görüşmeyi başaramadığından yakınan Sözer, şöyle devam etti:
"Anıl Yavuz'un ifadeleri çelişkili. Olaydan bir saat önce oğlum arkadaşıyla telefonda görüşmüş. 'Nöbetten sonra tekrar görüşürüz' demiş ve kapatmış. Hiçbir sorundan, sıkıntıdan bahsetmemiş. Ölüm anında yanında olan Anıl Yavuz isimli er, yoldayken Yılmaz'ın tuvaletini yapmak bahanesiyle kendini uzaklaştırıp çalıların arasına girdiğini, 10 metre yürüdükten sonra tetik düşürme sesi, ardından da 2 el silah sesi duyduğunu anlatıyor. Her şeyin titizlikle incelendiği raporda iki silah sesi arasında ne kadar zaman olduğu belirtilmiyor. Üstelik silahtan parmak izi alınmamış."
'HAYAT ONA İKİNCİ BİR ŞANS VERDİ, O KULLANAMADI'
Olay sırasında bölükte görevli Teğmen Barış Şen ile görüştüğü anlatan anne Sözer, "Teğmeni arayıp olay hakkında bilgi almak istedim. Konuşmanın bir yerinde bana 'Hayat Yılmaz'a ikinci bir şans verdi. Ama o bunu kullanamadı' dedi. Açık konuşmasını istedim ama cevap alamadan telefonu kapattı. Daha sonra o teğmene yine ulaşmak istedim ancak olmadı. Birkaç ay önce de istifa ederek ordudan ayrıldığını öğrendim" dedi.
'AHİM'E KADAR GİDECEĞİZ'
Nurdan Sözer'in avukatı Cemal Emir ise, "Ölüm şekli ve kurşunların giriş açısına bakılınca olayda cinayet şüphesi doğuyor. Araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Bu konuyu önce Anayasa Mahkemesi'ne, orada da bir sonuç çıkmazsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağız. Adalet arayışımız sürecek" diye konuştu. (DHA)