Sendika son sözünü söyledi

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası arasında devam eden ve yaklaşık 10 bin çalışanı ilgilendiren toplu sözleşme krizinde, sendika son sözünü söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından mesai bitimine kadar çağrı gelmediği ve masa başında anlaşma sağlanamadığı takdirde, grev kararını kesin olarak hayata geçireceklerini duyuran sendika yönetimi, İzmir’de hayatın duracağını ve oluşacak mağduriyetin sorumlusunun ise İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunun altını çizdi.

Haberler / İzmir

25 Temmuz 2013 Perşembe 17:42

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZELMAN ve İZENERJİ firmalarında çalışan 10 bin emekçinin örgütlü bulunduğu DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası, 26 Temmuz’da yapılacak grev öncesi kritik açıklamalarda bulundu. Yüksek hakem Kurulu’na taşınan toplu sözleşme görüşmelerinin yarattığı kriz ortamı sonrasında grev kararı alan sendika yönetimi bir basın toplantısı düzenleyerek yarın yapılacak olan grev ile ilgili hem İzmirlilere hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne önemli mesajlar verdi. Sendikada düzenlenen basın toplantısına, DİSK Ve Genel-İş Başkanı Kani Beko’nun yanı sıra, sözleşme krizini çözmek üzere işveren konumundaki İzmir Büyükşehir Belediyesi ile görüşmek için Ankara’dan kente gelen Genel Merkez yöneticileri ve sendikanın İzmir’deki şube başkanları ile çok sayıda sendikalı emekçi katılım gösterdi.

“BU ŞARTLARDA SÖZLEŞMEYE İMZA ATMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”

Toplu iş sözleşmelerinde gelinen noktayı özetleyerek sözlerine başlayan DİSK Ege Bölge Temsilcisi ve Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Memiş Sarı, grev ile birlikte 24 saat içerisinde İzmir’de hayatın duracağını duyurarak, “Tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bizlere, İZELMAN için yüzde 8,10 ve 12’lik ücret artışları haricinde herhangi bir rakam önerilmemiştir. Ne yazık ki, ülkede enflasyonun 8,3 olduğu bir ortamda enflasyon rakamlarının altında bir sözleşmeye imza atmamız mümkün değil. Hak kayıplarımız var ve bu kayıplar telafi edilmedikçe bu anlaşmaya imza atmayacağımızı söylemiştik. İZENERJİ’de 950 lira ücret bir arkadaşımız için bin 100 lira ücret teklif edilmiştir. Yoksulluk ve açlık sınırının altında önerilen bu cüretler sendikamız tarafından kabul görmemiştir. Her seferinde bu sözleşmelerin masa başında bitmesinden ve iş barışından yana olduğumuzu duyurmuştuk. Tüm uyarı ve masaya davet eylemlerimize rağmen herhangi bir iyileştirme yapılmadı. Yıllardır İzmir’de hizmet etmiş olduğumuz hemşerilerimize mağduriyet yaratmak değil, onlara daha iyi hizmet götürmenin peşinde olduk” diye konuştu.

"İZMİR'DE GECEYARISI HAYAT DURDU" HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ...

“UMARIZ BÜYÜKŞEHİR’DEN ÇAĞRI GELİR”

Sarı, “Umarım ve dilerim ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bizlere bir çağrı gelir ve davete icap ederiz. Bu sözleşmeleri masa başında tamamlamak istiyoruz. Biz masa başında iş barışını sağlamak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve göstermeye de devam edeceğiz. Bugün akşam mesai bitimine kadar bizlere bu çağrı gelmediği takdirde, yarın saat 04:00 itibarı ile örgütlü bulunduğumuz 10 bin üyemiz ile greve çıkacağız. İzmir halkını mağdur eden tarafın biz olmayacağını buradan bir kez daha duyuruyorum. Yolumuz açık olsun“ dedi ve “Her şeye yatırım yapılabilir ama insana ve emeğe yapılan yatırım en büyük yatırımdır” diyerek sözlerini bitirdi.

“7 BİN ÇALIŞAN GREVE GİDECEK”

Sendika adına yapılan açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sarı, greve gidecek birimleri ise şu şekilde sıraladı; “İZSU’nun belli bir bölümünde, toplu ulaşımın belli bir bölümünde ve itfaiyede grev yasağımız var. Onun haricindeki tüm birimlerde 10 bin üyemizin 7 bin 500’ü ile greve çıkıyoruz. Bir sabah ansızın nasıl ulaşımda işi durdurmuşsak, greve çıkamayan arkadaşlar da fiilen bize destek verecekler. Grev aslında bir uyarıdır. Biz hem yasal, hem de demokratik hakkımızı kullanarak bir protesto gerçekleştireceğiz” dedi. Başkan Sarı ayrıca, mağduriyet yaratan tarafın kendileri değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunun altını çizerek, “Biz işi durdurmuyoruz, tam gün işi bırakmıyoruz, demokratik hakkımızı arıyoruz. Bizim 7,5 aylık mücadelemiz ekmek mücadelesidir” dedi.

ÇAKAR’A SERT TEPKİ: SİYASİ ŞOV YAPANLARIN YANINDA OLMADIK

Sarı, geçtiğimiz günlerde yazılı açıklama yaparak toplu sözleşme konusunda sendikaya çağrıda bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Yusuf Kenan Çakar’ı sert sözlerle eleştirdi ve şöyle devam etti; “Biz sadece emek ve ekmek kavgası yaptık. Bizim bu mücadelemizi farklı yönlere çekerek siyasi şov yapmak isteyen kişi ve kurumlar olmuştur. Biz hiçbir zaman onların yanında olmadık. Biz sınıfımızın ve emeğimizin yanında olduk. AK Parti Grup Sözcüsü Kenan Çakar, bizim nasıl davranacağımızı basına ve kamuoyuna yazılı olarak duyurmuş. DİSK’in sınıfsal mücadelesinin nasıl olacağını biz Yusuf Kenan Çakar’dan değil, Kemal Türk’lerden, Abdullah Baştürk’lerden öğrendik. Bizim bu mücadeleyi dar ağacında bedel ödeyenler ve 15-16 Haziran’ları yaratanlar öğretti. Yusuf Kenan Çakar gibi siyasi şovmenler değil. kimse bu mücadeleyi kendi siyasal rantına çekmesin.”

“GREVDEN DEĞİL, İŞ BARIŞINDAN YANAYIZ”

DİSK Ege Bölge Temsilcisi ve Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Memiş Sarı toplu sözleşme imzalanana kadar eylemlerin devam edeceğini belirterek, grevin aslında bir son olmadığını belirtti ve, “Yarın saat 10’da ailelerimiz ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde olacağız ve bir basın açıklaması yapacağız” dedi. Son olarak “En güzel sözleşme masa başında biten sözleşmedir. Bugün saat 17:00’a kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden çağrı bekliyoruz” ifadelerini kullanan Sarı, grevden değil, iş barışından yana olduklarının ve iş barışını sağlamak istediklerinin altını çizdi.