TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bugün Cuma namazı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şentop’a, Altılı Masa’nın dün yaptığı 11’inci toplantısının ardından, “TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir. Cumhurbaşkanı’nın, Anayasa’ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa’yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız” açıklaması soruldu. Şentop, şunları söyledi:
“CUMHURBAŞKANLIĞI ADAY SÜRECİ MASA MESELESİ, KONUSU DEĞİL YASA VE ANAYASA KONUSUDUR”
“Cumhurbaşkanlığı aday süreci, masa meselesi konusu değil yasa ve anayasa konusudur. Çok açık çok net olarak söylüyoruz; iki defa seçilmeyle ilgili iki farklı hüküm var. Birisi 2007 yılında yürürlüğe girip 2018 yılı nisanında yürürlükten kalkan bir hüküm; bir de 2018 Nisan ayında seçim takviminin başlamasıyla beraber yürürlüğe giren ve o tarihten itibaren herkese 2 defa aday olma ve seçilme imkanı tanıyan bir hüküm. Yeni hükümet sistemiyle beraber yeniden herkese, bütün vatandaşlara 2 defa seçilme imkanı tanınmıştır. Önceki dönemde Cumhurbaşkanlığı yapmış olanlara da bu imkan tanınmıştır. Sadece Cumhurbaşkanımızla ilgili değil daha önce Cumhurbaşkanlığı yapanlarla ilgili olarak da bu yeni sistemle beraber 2 defa seçilme imkanı tanınmıştır.
“CUMHURBAŞKANI ADAY GÖSTERİLMEYLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEMELER YAPILDI”
Gözden kaçırdıkları birçok şey var konuşanların, faili meçhul bazı makaleler yazdırıyorlar bize cevap vermek için, ben kimse ortaya çıkıp görüşünü net olarak açıklasın isterim. 101’inci madde değiştirildi. 101’inci ve 102’nci madde birleştirilerek tek bir madde halinde yazıldı 2017 anayasa değişikliğiyle beraber ve orada çok önemli bir husus; cumhurbaşkanı aday göstermeyle ilgili yeni düzenlemeler yapıldı. Mesela daha önce 2018’deki yeni sistem döneminden önce 2007’de son seçimlerde ayrı olarak veya birlikte olarak yüzde 10 oy alan partilerin de aday gösterileceği vardı. Bu yüzde 10 yüzde 5’e indirildi. Bir de daha önce hiç olmayan 100 bin imzayla vatandaş inisiyatifiyle aday gösterilme sisteme eklendi. Dolayısıyla sistemin sadece cumhurbaşkanı kavramının içeriği, kapsamı, yetki alanları değil, cumhurbaşkanı seçim süreciyle ilgili de değişiklikler var.
“YENİ SİSTEMDEKİ CUMHURBAŞKANI ESKİ SİSTEMDEKİ CUMHURBAŞKANIYLA AYNI DEĞİLDİR”
Bütün bunları dikkate aldığımızda şunu net olarak bir kez daha söyleyeyim; hukukta itibar kelimelere ve lafızlara değildir. İtibar amaçlara ve manayadır. Hukuk kavramların içeriğini, kapsamını değerlendirir ve ona göre karar verir. Yeni sistemde cumhurbaşkanı eski sistemdeki cumhurbaşkanıyla aynı değildir. Ayrıca 2018’den itibaren bütün vatandaşlara yeniden 2 defa seçilme hakkı tanınmıştır, tereddütsüzdür. Bir hukuki tartışma yoktur ama şüphesiz siyaseten adaylık konusunda, çekindiği adayların engellenmesi konusunda bazı siyasetçilerin kararları, kanaatleri olabilir ama bunu hukuki tartışma olarak yansıtmak yanlıştır. Hukuken tereddüt yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu birinci dönemidir, ikinci defa adaylığı normal prosedürlere göre olur. Meclis’in karar almasına bu anlamda bir gerek yok.
“MECLİS’İN FESHİ BİZİM SİSTEMİZ DE HİÇBİR ZAMAN OLMAMIŞTIR”
Meclis’in feshi bizim sistemiz de hiçbir zaman olmamıştır. Seçimlerin yenilenmesi vardır ve Meclis, yeni Meclis göreve başlayana kadar görevine devam eder. Bir devamlılık ilkesi vardır bizim tarihimizde, parlamento geleneğimizde. Meclis’in feshi söz konusu değildir. Seçimlerin yenilenmesi kararı alınır, bu kararı nitelikli çoğunlukla Meclis’te alabilir, cumhurbaşkanı da alabilir. Bu anayasa hükmüdür. Böyle bir yetki vardır bunu tartışmak çok anlamsız, saçma bir şey olarak görüyorum. Anayasa metnini okuyanlar bunu rahatlıkla anlayabilirler. Meclis feshedilmiş olmuyor, Meclis yeni Meclis göreve başlayana kadar görevine devam eder, cumhurbaşkanı için de aynı şey geçerli, yenisi seçilip göreve başlayana kadar görevi devam eder.
Siyaset yapıyor herkes tabi ki. Sonuç itibarıyla adil bir yarış olmalı siyasette. Herkes kendi vasıflarıyla kendi çalışmalarıyla gayretleriyle milletin teveccühüne mazhar olarak kazanmalıdır seçimi. Hadi koşmaya başlayalım ama birisini de bağlayalım tutalım, biz yalnız koşalım demek adil, nitelikli bir yarış olmaz siyasette. Hukuki tartışmaları, siyasi tartışmalarla karıştırmamak lazım. Bu konuda hukuken hiçbir tartışma yoktur. Siyasi olarak herkes istediğini mesnetsiz, dayanıksız da olsa söyleyebilir. Siyasette düşünce, ifade özgürlüğü vardır. İfade edilen düşüncelerin doğru olması gibi bir şart yoktur. Saçma düşüncelerin de ifade edilmesi özgürlük kapsamındadır.” (ANKA)