Serdar Sandal'dan ilçe ziyaretinde şaşkınlık yaratan sözler!

EGEPOSTASI - CHP Bayraklı İlçe Kongresi’nde Selçuk Ayhan’la yola devam etme kararı alan ve seçimi kaybeden Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın Pınar Susmuş’a hayırlı olsun ziyaretinde söyledikleri partilileri adeta şok etti.

Başkan Sandal, kongre süreci başladığında Pınar Susmuş’u destekleyeceği konuşulan, ancak tabandan geldiği iddia edilen eleştiriler sonrası fikrini değiştiren ve Rıfat Nalbantoğlu ile ‘Ağabey formülü’ üzerinden Selçuk Ayhan’ı desteklediğini açıklamıştı. Kongre günü CHP Milletvekili Atila Sertel’in Sandal’ın yüzüne karşı “Başkanımız Serdar Sandal, Pınar Susmuş’u çağırmış. Demiş siz çok başarılısınız. Sizin gibi bir başkanla birlikte yürümek isterim. Serdar Sandal’ı yürekten alkışladım. Sonra yazıldı çizildi. Sevgili kardeşlerimizden dinledim. O yerlerde siz kim oluyorsunuz da aday oluyorsunuz. Çekilin kenara demişler’  bu eleştirileri yapmıştı. Eleştiriler üzerine Sandal da Sertel’e “Pınar Hanımla konuştuk. Genel değerler itibariyle uygun olmadığını kendisine iletmiştik” demişti.



Bugün Pınar Susmuş’u İlçe binasında ziyaret eden Sandal’ın sözleri şaşkınlık yarattı. Sandal şunları söyled, “Siyaset tabi ki bizi bazı şeylere mecbur kılabiliyor. Ama asıl olan şey yüreğinizdeki ve aklınızdakinin bir şekilde gerçekleşmiş olması bugün de bunun memnuniyeti içerisindeyim.” Diyerek üstü kapalı Pınar Susmuş’a destek verdiğini ifade etti.  Sandal ilçe kongresinde sözlerine şöyle devam etti;  “Aslında ziyaretlerinde de söyledim, gönlümüzdeki aday. Konuşmalarını yaparken üç defa alkışlamak zorunda kalmıştım. Konuşurken, ilçe başkanımızın siyasete hakimiyeti, duruşu gerçekten bizi de yüreklendiriyor. Ben şahsınızda kendisine çok teşekkür ederim. İnanıyorum ki kadın adayın ne demek olduğunu sadece Bayraklı’da değil İzmir’e gösterdiğini düşünüyorum. Bir kadın adayla örgütün nasıl barıştığını yeni bir sayfanın nasıl açıldığını, Belediye örgüt işbirliğinin nasıl incelikli bir şekilde yürüdüğünü bütün İzmir'e hatta bütün Türkiye hep beraber göstermiş oldu. Benim bu anlamda zerre kadar şüphem yok.  Siyaset tabi ki bizi bazı şeylere mecbur kılabiliyor. Ama aslolan şey yüreğinizdekinin ve aklınızdakinin bir şekilde gerçekleşmiş olmasıdır, bugün de bunun memnuniyeti içerisindeyim.  Biz bir şeyin kıvılcımını bir yerden yaktık. Örgütümüz de yaktı Belediye olarak biz de yaktık. Asla Delege seçimlerinde, ilçe seçimlerinde iş, aş, ihale gibi şeylerin hiç birine müsaade etmedik. Hiçbir arkadaşımızın ve çalışanımızın üzerinde herhangi bir baskı oluşturmadık. Bu demokratik anlayış şu an küçümsenebilir ama bize göre çok önemli bir başlangıç. Herkesi kucaklayan ilçe örgütümüzle birlikte bun anlayışın önümüzdeki süreçte bütün örgüte sızabileceğinin farkındayım. Artık delege ağalığının bittiği herkesin emeğiyle eşdeğer olarak değerlendirildiği yapı hepimiz adına oldukça önemli. Ben belediye başkanı olarak şunu sözünü net olarak veriyorum. Örgütümüzün başını hiçbir yerde öne eğdirmeyeceğiz. Onurumuzla, kimliğimizle, vicdanımızla üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Bu kent için ne gerekiyorsa gece gündüz onu yapacağız. Asla sözünü ettiğim işlerin hiç birine tenezül etmeyeceğiz. Yatağa aç giren yetimin hakkını götürüp sağda solda çarçur etmeyeceğiz. Tabi ki siyaset yapıyoruz kendi içinde farklı değerleri var. Bugün aylık üç buçuk milyon dolayında bir tasarruf yapıyoruz. Bunun içeride kalması ayrı bir denklem, dışarıya çıkması ayrı bir denklem. Bundan mahrum olanlar kendi senaryolarını yazıp onu oynuyorlar. İki başkan yardımcısı ve 25 bürokratımızı değiştirdik. 150’ye yakın personelin yeri değişti. Şu an etrafımızda Bayraklı’da yaptığımız işlere karşı olarak toplanan 500-600 adam var. Sürekli dedikodu, senaryo ve olmadık işlerle meşguller. Çünkü bizim yolsuzluğumuz, hırsızlığımız, ahlaksızlığımız, vicdansızlığımız yok. Bizim kimseyi ötekileştirmek gibi bir derdimiz yok. Ellerinde ne va? Sadece ürettikleri dedikodular ve farklı işler var”