CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Torun, İçişleri Bakanı Soylu’nun basın toplantısındaki iddialarıyla ilgili şunları söyledi:
“SUÇLULUK PSİKOLOJİSİ İÇİNDE…: Soylu yavuz hırsız misali ev sahibini bastırmaya çalışıyor. Suçluluk psikolojisi içinde belediyelerimize saldırıyor. Basın toplantısının tamamı, kendi beceriksizliğini itiraf etmesinden ve suçunu bastırmaya çalışmasından ibaret. Bu ülkede terör mensupları elini kolunu sallayarak gezebiliyorsa, kamu kurumlarında işe girebiliyorsa bunun sorumlusu Soylu’dur. Adli sicil belgelerini veren Adalet Bakanlığı, güvenlik soruşturmalarını yapan İçişleri Bakanlığı… Ama maalesef belediyelerimiz suçlanıyor. Belediyelerimizde tüm alımlar mevzuata uygun bir şekilde yapılıyor.
ORADA NİYE OTURUYORSUN?: Geçen yıl ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi 557 terörist var’ dedi, ama hiçbirini ispat edemedi. Şimdi çıkmış ‘1.668 terörle irtibatlı çalışan var’ diyor. Geçen yıl da aynı ithamını duyduk senin, Soylu. İstanbul’da 1.668 terör ile irtibatlı çalışan varsa sen ne iş yapıyorsun? O İçişleri Bakanlığı koltuğunu niye dolduruyorsun. Orada niye oturuyorsun. Sormak lazım.
SUÇLU BELEDİYEMİZ Mİ GÖREVİNİ YAPMAYAN VALİLİK Mİ? Ama sonra kala kala kaldın, ‘3’ü gassal 9 kişi tutuklandı’ diyor. Hani 1.668 kişi nerede? Bu şekilde itham ederek ne yapmaya çalışıyorsun. Anlamak mümkün değil. Geçen yıl tutuklananlar da 3’ü gassal 4 çalışan da AK Parti üyesi ve onların döneminde işe alınmış. Diğer tutuklu beş kişinin belediyemizle hiçbir alakası yok. ‘Güvenlik soruşturması istenmedi’ diyor. İBB son dönemde 11 binden fazla güvenlik soruşturması talebinde bulundu. Valilik bunun sadece 8 binini gönderdi. Bunlar, bu süre içinde cevaplanmadıysa, suçlu belediyemiz mi görevini yapmayan valilik mi?
ONCA RAKAM VERİYOR, TUTUKLU SAYISI SADECE 4: Mersin’de belediyemizi terörle yan yana getirmeye çalışıyor. Onlarca rakam veriyor ama tutuklu sayısı sadece 4. Bunlardan biri de kayyumla yönetilen Akdeniz Belediyesi’nde başkan yardımcılığı yapan, devlet memuru. Sen Mersin’de şehit çocuğunu bile terörden gözaltına aldıran bir aciz bakansın. ‘İzmir’de bir kişi tutuklandı’ diyor. Tutuklanan kişi devlet memuru. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğunda, bu olay. Buradan belediyemize iftira atmaktan çekinmiyorsun.
ONLARI NİYE ANLATMIYORSUN, SOYLU?: ‘Belediyeler arasında ayrım yapmıyoruz’ demişsin. AK Partili belediyeler arasında binlerce FETÖ’cü çıktı? Niye onları anlatmıyorsun Soylu? Serik Belediyesi’nde rüşvet skandalı yansıdı, belediye başkanı şikâyet etti, bakanlar devreye girdi. Niye hiç bunlardan bahsetmiyorsun? Şırnak’ta, rüşvet ve yolsuzluktan hapis cezası alan iki belediye başkanından birini sağına aldın, birini soluna aldın; utanmadan fotoğraf çektirdin. Onlarla ilgili işlem başlattın mı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde önceki dönemde İBDA-C üyesi dört kişinin işe alındığını niye anlatmıyorsun. İstanbul ve Ankara’da önceki dönemlerde yapılan milyarca liralık yolsuzluk dosyasına el koydun ama şimdi üstünü örttün ve işlem yapmıyorsun. Onları niye anlatmıyorsun, Soylu?
DEDİKODU YAPIYORSUN, İŞLEM YAPMIYORSUN: ‘Baskı kurmuyoruz’ diyor. İzmir’de 30 yıl önceki işlerden belediye başkanımıza soruşturma açan, İstanbul’da ‘elini arkadan bağladı’ diye, Fındıklı’da ‘7 bin liraya Atatürk yazılı tabela yaptırdın’ diye soruşturma açan sen değil misin? Yalova’da tüm suçlamalardan aklanmasına rağmen belediye başkanımızı 2,5 yıldır görevine iade etmeyen sen değil misin, Soylu? Belediyelerimizin istihbarat örgütü yok. Suçluyu tespit etme görevi İçişleri Bakanlığı’nındır. Sen görevini yapamıyorsun, yapmıyorsun. Dedikodu yapıyorsun, işlem yapmıyorsun. İçişleri Bakanlığı koltuğu, dedikodu yapma koltuğu değil.
BU İŞ BURADA KALMAYACAK: Bir de diyorsun ki, ‘milli güvenlik sorunu bu belediyeler.’ Süleyman Soylu, en büyük milli güvenlik sorunu sensin. Görevini yapamayan, suçunu bastırmaya çalışan bir acizsin. Ve belediyelerimize tuzak kuran, bir kumpasçısın, bunu bir kez daha bugünkü söylemlerinle ispat etmiş oldun. Kamu kurumu olan belediyelerimize kumpas kuran Süleyman Soylu, şu anda suç işliyor. Kendisi hakkında ‘görevini kötüye kullanmaktan’ suç duyurusunda bulunacağız. Ve yargı önünde bütün bu yaptıklarının hesabını vereceksin Süleyman Soylu. Bu iş burada kalmayacak. İftiraların, karalamaların, suçlamaların; bir dedikodu ve yalan olduğu da ortaya çıkacak.”