POLİTİKA
YEDEK YÖNETİCİLERİN ÖNÜNÜ AÇIN
AK Parti Bayraklı İlçe Başkanı Erdal Seyitler, son dönemde parti içinde yaşanan sorunları ilçe danışma kurulu toplantısında gündeme getirdi. Teşkilat mensuplarına içini döken Seyitler, Partinin hiçbir faaliyetine katılmayan, destek vermeyenlerin görevlerini iade ederek yedek yöneticilerin önünün açılmasını istedi.
“MUALLAKTA KALMASINI İSTEMİYORUM”
AK Parti Bayraklı İlçe teşkilatında 13 aydır devam eden “ilçe başkanı görevden alınacak” tartışması bitmek bilmiyor. Geçtiğimiz ay AK Parti İzmir İl Koordinatörlüğü’ne getirilen İstanbul Milletvekili ve TBMM Çevre ve Şehircilik Komisyonu Başkanı Erol Kaya’nın İzmir’e gelir gelmez Bayraklı’yı sorguya çekmesi “ilçe başkanı görevden alınacak” tartışmasını tırmandırmıştı. Konuyu ilçesinin Danışma Kurulu toplantısında gündeme getiren İlçe Başkanı Erdal Seyitler, hem muhalif yöneticilere hem de bazı belediye meclis üyelerine sert göndermelerde bulundu. Bu toplantıda mahalle teşkilatları ve 400 delegemizden arkadaşların olduğunu söyleyen Seyitler, “Maalesef gündemimizde her 3-4 ayda bir olduğu gibi bir denetim vardı. Bu konunun muallakta kalarak sağda solda konuşulması yerine burada konuşulmasını istiyorum. Dedikodudan çıkıp bazı şeylerin somut konuşulmasını istiyorum” diyerek konuşmasına başladı.
“DEMOKRASİ İLE SEÇİLMİŞ BİR İLÇE BAŞKANIYIM”
Bayraklı ilçe sınırları içerisine taşınan AK Parti İzmir İl Binasına hayırlı olsuna dahi gidemeden yönetim kurulu arkadaşlarıyla beraber kendilerini ifade etmek adına gittiklerini dile getiren Seyitler, “Benimle bu süreci yaşayan yönetim kurulu üyelerimiz, kadın kollarımız, belediye ve il genel meclis üyelerimize İl Koordinatörümüz Sayın Erol Kaya’nın çeşitli soruları oldu. İl Başkanımız Sayın Ömer Cihat Akay ve teşkilat başkanı oradaydı. Benim için son soruya kadar hiçbir sıkıntı yoktu. Ancak bir form dağıtıldı. İlçe başkanı olarak görmek istediğiniz arkadaşlar kimlerdi? Soru bu. Sonra İlçe yönetiminde görmek istediğiniz arkadaşlar kimlerdi? Bir soru daha var. Görmek istemediğiniz arkadaşlar kimlerdi? Deniyordu. Bu aslında gayet açık ve net bir soru. AK Parti’de uygulanan bir metot. Zamanlama açısından Bayraklı’ya sorulmaması gereken, uygulanmaması gereken bir metottu. Nede? Mensubu olduğum Adalet ve Kalkınma Partisi 25 Kasım 2011’de irade hakkını kullanan ve 19 bin üyenin seçtiği 400 delegenin ortak kararıyla ve demokrasi ile seçilmiş bir ilçe başkanıyım. Bana görev 2,5 yıllığına verildi. Dolayısıyla bu uygulama gitsin mi', kalsın m? Sorusu bana göre yanlış bir soruydu. İtiraz ettim. Sayın Koordinatörümde bana hak verdi.”
“HATA YAPMA LÜKSÜMÜZ YOK”
Herkes hata yapabileceğini belirten Seyitler, “Ama temsil noktasındaki arkadaşların hata yapma lüksü yok. Demekki Bayraklı gibi bir ilçede insiyatif almışsa söz hakkı verilmişse temsil noktasında görev almışsa onların hata yapma şansı hiç yok. Başta ben. Bu bir sorumluluk işidir. Dünyanın taktir ettiği bir kurumda yönetici olmak büyük sorumluluk gerektirir. Başta il ve ilçe başkanları il ve ilçe yöneticileri gençlik ve kadın kolları ile mahalle teşkilatlarımıza kadar büyük bir sorumluluğun içerisindeyiz. O yüzden hata yapma şansımız yok diyorum. Bu görevi alırken biz büyük bir risk aldık. Benim genel başkanım bu riski alıyor. Seçimleri kaybetmek uğruna da olsa milletin ona verdiği sorumlulukları yerine getiriyor. Bizlerinde ona layık olmamız için sorumluklarımızı sonuna kadar yerine getirmemiz lazım. 30 ilçemiz var. Gündemdeyiz. Gündemde düşmek gibi bir niyetimiz yok. 3 ay öncesine kadar yapmış olduğumuz faaliyetlerde sorumluluklarımızı yerine getirmeliydik. Üzerimize düşenleri yapmamız gerekirdi. Bayraklı sokak iftarında sünnet şölenindeki gibi sorumluluklarımızı yerine getirmeliydik. Parti sorumluluğu bunu getirir. Ben bir yöneticiyi beğenmeyebilirim. Oda beni beğenmeyebilir. Bizim ortak paydamız var. Ortak paydamız AK Parti’dir. AK Parti için ben ne yapabilirim. Sen ne yapabilirsin. Ona bakmak lazım. İnanın son görüşmede sorulan sorular beni rahatsız etse de her 3 ayda bir denetimden geçmek beni mutlu ediyor. Allah’a şükürler olsun ki benim yüzümü kızartacak, benim boynumu büktürecek ve bana inanıpta 25 Kasım’da “icraat yeri burasıdır” dediğimde beni destekleyenlerinde yüzünü kızartacak hiçbir şey yapmadım. Bu Erdal Seyitler için çok önemlidir.
“BURASI SEYİTLER’İN MECLİSİ DEĞİL”
Ama sorumluluk dedik arkadaşlar. AK Partililik bilinci. AK Parti’nin ruhunu içine sindirdiyseniz ve partinizi anlatabildiyseniz o zaman AK Partiliniz. Aidiyet duygunuz olacak. Aidiyet sadece aidat ödemekle olmuyor. Beni Genel Merkezimiz nasıl denetliyorsa bende ilçe başkanı olarak denetim hakkımı kullanıyorum. Mesela bugün görevimizdi bu salonda toplanmak. AK Parti Bayraklı teşkilatında gönül vermiş, delege olmuş, mahalle temsilcisi olmuş, sandık müşahiti olmuş herkesin bugünkü görevini icra etmesi lazımdı. Burası Erdal Seyitler’in meclisi değil. Burası AK Parti’nin meclisiydi. Bütün yönetimim burada olmalıydı. Siz benden yetki almadınız. O arkadaşlar yani hazirun listesinde ismi olupta imzası olmayan arkadaşlar için söylüyorum. Benden yetki almadınız. 400 delegeden aldınız. Onlara kendinizi ifade edecektiniz. Siz bu meclislere gelmeyeceksiniz, siz dışarda kahve köşelerinde konuşacaksınız. Kavga var dövüş var diyeceksiniz. Benim olduğum yerde kavga olmaz. Mücadele ederiz ama kavga etmeyiz. Dik dururuz diklenmeyiz. Erdal Seyitler’i sevmeyebilirsiniz. İlçe başkanı olarak sorduk. Benim toplantılarıma niye gelmiyorsun. Mahalledeki çalışmalarıma niye gelmiyorsun dedik. Sen çalışacaksın ben gelmem diyor.
“2009 SEÇİMLERİNİ SİNDİREMEDİK”
Mahalle başkanlarımız sürekli beni çağırıyor. Ama yanlış. Ben görev veririm. Takip ederim. Sorgularım. 3 ay önce 1 yılı sorgulayacağımı söyledim. Çalışan arkadaşlarımız baştacıdır. Görevini layıkı ile yerine getiren arkadaşlar baştacıdır. Benim ekibimden olmuş yada olmamış önemli değil. Ben sorumluluğumu biliyorum. 25 Kasım’da beni buraya getirenlerle yürüyorum. Mecliste benden öncede bir ilçe başkanı vardı. O zihniyeti tastif etmediğim için aday olmuştum. Doğrunun yanındayız dedim. Çalışan 2009 yerel seçimlerini biz hep birlikte yaşadık. Benimle birlikte birçok insan içine sindiremedi. 2009’un meyvesi buydu. Meclis üyeliklerinde teşkilatın içinde emektar insanları ilk 15-16’ya yazsaydınız bugün Bayraklı Belediyesi Başkanlığı koltuğunda CHP’li bir belediye başkanı oturmazdı. AK Parti’li bir belediye başkanı Sayın Selim Gökdemir otururdu.
BOZTEPE’YE YÜKLENDİ: HAKARET EDEMEZSİN
Ankara geliyor soruyor. Sıkıntı yok. Ama şikayetçilere bakıyorum. Meclis üyesi arkadaşlar çoğunlukta. Tabiiki benim yönetimimde kadın kollarında beni beğenmeyenler olabilir. Emek harcayanlara hiçbir diyeceğim yok. Ama takibiki beni yönetimimi eleştirebilir. Teşkilatın içinde emek harcamıyorsa hiçbir mahallede yoksa şikayet hakkını kullanmasını eleştiririm. Sadece salonlarda siyaset yapıyorsa eleştiririm. Artık bunları ayırdım. Taban varsa teşkilat varsa 30 meclis üyesiyle belediyeyi alabiliriz. Biz Bayraklı’da siyaset yapıyoruz. Bayraklı’da siyaset yapanlarında Bayraklı’da siyaset yapmalarını istiyoruz. Bayraklı’da siyaset yapacaksınız. Eleştiriyorum. Gidipte Bostanlı’da Vilayet evinde siyaset yapmayacaksınız. Bayraklı Belediye meclisinde hakaret edip “oh ne güzel muhalefet ediyorum” deyipte madalya takılmasını beklemeyeceksiniz. Hakaret ediyorsunuz. Mahkeme kararları ile ortada. Siz AK Parti’lisiniz. Sizin sorumluluğunuz AK Parti’yi temsil etmek. Kimseye hakaret etmek değil arkadaşlar. Her ne olursa olsun kimseye hakaret etmeyeceksiniz. Hiçbir etkinlikte olmadığın gibi gideceksin şikayet edeceksin. Fedekarlık yapmayacaksan kusura bakma o koltuğu da işgal etme. 30 tane asil yönetim varsa 30 da yedek var. Onlarda benim kadar oy aldı. Haftada bir toplantımız var. Toplantıma gelmediği gibi adam ayartmaya kalkıyorlar. Üst üste 3 kez toplantılara katılmamışsa istifa etmiş sayılır diyor. Tüzüğü işletmek suç m? Eğer sorumluklarını yerine getirmeyeceklerse o koltukları işgal etmesinler. Yedeklerde görev bekleyen arkadaşlarımız var” dedi.
Sayfa başına git
