Kardiyologlar, kalp krizinde can kaybının önlenmesi için hem hasta hem de doktor açısından "zamanın doğru kullanılması" uyarısında bulundu.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bahri Akdeniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı İbrahim Çağlar'ın, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesinin ardından yaşanan tartışmalara değinerek, böyle bir durumda atlanmaması gereken konulardan ilkinin "zaman" olduğunu söyledi.
Kalp krizini, "kalbi besleyen koroner damarların tıkanması sonucu oluşan ve tedavi edilmediği taktirde ölüme sebep olabilen komplikasyon" olarak nitelendiren Akdeniz, halk arasında "iman tahtası" olarak bilinen, göğsün yanı sıra sırt, mide, çene ve kol bölümündeki ağrıların da kalp krizinin işaretçisi olabileceğini vurguladı.
'GAZDIR' DİYE GEÇ GELENLER VAR
Sırta vuran kalp krizi ağrısının üşütmeyle karıştırılabildiğini, mide bölgesindeki belirtinin gaz sancısı zannedildiğini aktaran Akdeniz, "Atipik ağrıyı gaz sıkışması sanıp 'bir soda içeyim, geçer' diye düşünenler var. Gaz sancısı diye kupa çektirenler var. Bir kısım ağrılar her zaman göğse vurmuyor, sırta da vurabilir ama 'yel girmiştir' ya da gazdır' diye hastaneye geç gelenler oluyor." ifadelerini kullandı.
Akdeniz, ailesinde kalp hastalığı öyküsü bulunanların daha da dikkatli olması gerektiğine değinerek, ağrı süresinin krizin bir başka belirtisi olduğunu anlattı.
Efor sırasında ya da stres nedeniyle kısa süreli göğüs ağrıları yaşanabileceğinin altını çizen Akdeniz, "Göğüs ağrısı yaygın görülür ancak 15-20 dakikayı geçiyorsa, giderek şiddetleniyorsa vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Bu süreyi geçen ağrının kalp krizi olma ihtimali yüksek." dedi.
PANİK YAPMA ASPİRİN ÇİĞNE
Sosyal paylaşım sitelerinde yer alan bazı "kalp krizi" paylaşımlarının bilimsel olmadığını söyleyen Prof. Dr. Akdeniz, "o an" yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
"Kalp krizi sırasında öksürmek, nabız düşüklüğünü gidermek dışında bir işe yaramaz. Yapılması gereken öncelikli şeyler, sakin bir ortama geçip sırt üstü yatmak, panik yapmamak, 112 ekiplerini çağırmak ve bir aspirin çiğnemek."
Doktorların da hastaya mutlaka EKG çektirmesi gerektiğini kaydeden Akdeniz, enzim sonuçlarının çıkması için hastanın 3-6 saat arasında gözlem altında tutulması gerektiğini ifade etti.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Klinik Şefi Prof. Dr. Şakir Arslan ise acile başvuran hastaların üçte birinde ilk kalp grafisinin normal çıkabildiğini belirterek, "Takip eden kalp grafilerini çekmek, kalp enzimlerine bakmak ve klinik olarak takip etmek gerekiyor ki kalp krizi tanısını koyabilelim." diye konuştu.
Arslan, hızlı şekilde acil servise ulaşmanın hayati önem taşıdığını kaydederek, "Kalp krizinde zaman çok önemli çünkü bu hastaların beşte biri hastaneye gelmeden hayatını kaybediyor." ifadelerini kullandı.
Bulantı, kusma, baş dönmesi, nefes darlığı gibi şikayetlerin de kalp krizi bulgusu olarak değerlendirilebileceğine dikkati çeken Arslan, mevsim şartlarının kalp krizi riskini yükselttiğini, özellikle soğuk havalarda kalp damarlarında büzülme olabileceğini aktardı.
Şakir Arslan, doğru ve hareketli yaşam ile düzgün beslenme tarzı sayesinde kalp hastalıkları riskinin azaltılabileceğini sözlerine ekledi.