Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan danışma kurulu toplantısında 16 Nisan’da gerçekleşen referandum sonuçları masaya yatırıldı. CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır; “Demokrasiye inanan, rejim değişikliği ile ülkemizin belirsizliklere sürüklendiğini gören yurttaşlarımız Hayır oyu verdiler. Evet oyu verenlerin içerisinde de ülkemizin daha demokratik daha çağdaş olacağına inandığı için oy verenler var. Bize düşen görev tüm yurttaşlarımızı uyarmak onlara gerçeği göstermek için çalışmamız gerekiyor. Valilerin, kaymakamların kısaca devletin tüm imkanlarının seferber edildiği, herkese eşit mesafede olması gerekirken Cumhurbaşkanının Anayasa’yı ihlal ederek tarafsızlığını yitirdiği, Evet için yoğun bir medya bombardımanına tutulduğumuz referandum süreci hep beraber yaşadık. Tüm baskılara ve yıldırmalara karşın milletimiz sağduyusunu gösterdi ve hayır dedi” dedi.
“HAYIR TÜM BİLEŞENLERİ İLE BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ!”
Demokrasiye inanan vatandaşlarla, demokratik kitle örgütleriyle birlikte mücadele ettiklerini ifade eden Sındır, “16 Nisan’da demokrasiye inanan, cumhuriyetine, milli iradeye sahip çıkıp yaşatmak isteyen, vatanına milletine bağlı vatandaşlarımızla, demokratik kitle örgütlerimizle, siyasi partilerimizle, ortaklaşa mücadele ettik. Ancak bir araya gelirsek zafere ulaşabiliriz anlayışıyla yola çıktık. Demokrasiye yeniden dönüş için çalışıyoruz ve döneceğiz. Yüzde 49’un tek sahibi CHP değildir. Milletin egemenliğine, meclisin üstünlüğüne yeniden dönüşü tüm Hayır bileşenleri ile birlikte başaracağız. Hayır bileşenlerini korumak, güçlendirmek ve geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda sosyal, siyasal ve stratejik planlarımızı yapıyoruz” dedi.
“MÜHÜRSÜZ SEÇİM!”
Cumhurbaşkanın artık milletin tamamını temsil etmediğini ifade eden Sındır, “yürütmenin başı olan bir siyasi partiye mensup Cumhurbaşkanından tarafsız olmasını bekleyemezsiniz. Rahatlıkla söylüyorum artık Cumhurbaşkanı benim Cumhurbaşkanım değildir. Cumhurbaşkanı milletin tamamını temsil eder fakat bugün artık bir siyasi partinin başıdır. Bundan sonra yürütmenin yaptığı bir icraatı eleştirdiğimizde Cumhurbaşkanını mı eleştirmiş olacağı? Devletin başını mı eleştirmiş olacağı? Türk milletinin birliğini temsil eden şahsiyeti mi eleştirmiş olacağı? Türkiye Cumhuriyetini temsil eden başkomutan olan şahsiyeti mi eleştirmiş olacağı? Böyle bir şey olmaz. 16 Nisan referandumunun adı mühürsüz seçim olarak tarihe geçti. Bu halk oylaması şaibelidir. Referandumda tam kanunsuzluk işlenmiştir. Kanunlarda açık ve net hüküm olmasına rağmen mühürsüz oy pusulaları ve mühürsüz zarfların geçerli sayılması asla kabul edilemez” dedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
