Yaşanan sel felaketi sonucunda köprülerinin tıkandığını, yolların yıkıldığını, tarlaların zarar gördüğünü ifade eden Sındır şöyle konuştu: “Bugün burada her hangi bir can kaybının yaşanmaması en büyük tesellimiz. Yaşanan afetin boyutlarını köylülerimizle, hemşerilerimizle birlikte yerinde inceledik. Tıkanan köprüleri, yıkılan yolları, zarar gören tarlaları, tahrip olan kanalları gördük. Tüm zararların hasar tespitlerinin yapılıp burada yaşayan yurttaşlarımızın mağduriyetleri zaman kaybedilmeden ortadan kaldırılmalı. Yaşanan sel felaketinin ortaya çıkardığı mağduriyetin giderilmesi için çalışmalarımıza öncelik verecek, çiftçimizin her daim sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
“DEVLETİN SORUMLULUĞUNDA OLMALI!”
Çiftçilerin zararlarının en gerçekçi şekilde ve üretici menfaatine yönelik belirlenerek hasar tespitlerinin yapılması gerektiğini ifade ederek sözlerine devam eden Sındır, “Tarım, bütün doğa ve çevre koşulları, ekonomik, sosyal ve hatta siyasal faktörler dahil olmak üzere birçok risk ve belirsizlik koşulları altındadır. Selden etkilenen üreticilerimizin TARSİM’li olup olmadığına bakmadan doğal afetten kaynaklanan zararları karşılanmalı. Çünkü tarımsal üretimde yaşanan ve önlenemez nitelikteki doğal afetlerden doğan zararların maddi yükünü sadece çiftçilerimize ve üreticilerimize yüklemek kesinlikle doğru değildir. Bu haksızlık olur. Sel, don, dolu, kuraklık, fırtına gibi doğal afetlerin oluşturacağı zararları karşılamak bu ülkede yaşayan her bir yurttaşımız adına devletin sorumluluğunda olmalıdır” dedi.
“DEVLET TARSİM KAPSAMINDA OLMAYAN ÜRETİCİNİN MAĞDURİYETİNİ GİDERMELİ”
Yaşanan felaketin sonuçları kadar nedenlerinin de iyi araştırılması gerektiğini ifade eden Kamil Okyay Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “Felaketin sadece sonuçlarını araştırmak yeterli değil bir daha aynı acıların yaşanmaması için nedenlerinin de enine boyuna araştırılması gerekir. Bugün üreticilerimiz ürün fiyatları ile elde ettikleri gelirle masraflarını dahi karşılayamaz durumdayken bir de bu doğal afetle karşılaştılar. Binlerce üretici ailemiz tarımda uygulanan yanlış ve yanlı politikalar nedeniyle ellerine bir şey geçmeden yaşamlarını borçla sürdürmek zorunda kalıyor. İlaç, gübre, mazot ve elektrik gibi girdilerin yüksek fiyatlarının üreticimizi felç ettiği bir zamanda yaşanan sel felaketinde çiftçimiz yalnız bırakılmamalı. Kemalpaşa’da afet var. Devlet TARSİM kapsamında olmayan üreticinin mağduriyetini gidermeli” dedi.