15 Temmuz gecesi FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen Cumhuriyet tarihimizin en kanlı en hain darbe girişimi ile ülkemizin ve milletimizin demokrasi testinden geçtiğini belirten CHP Genel Sekreteri İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Darbe girişimi bizlere demokrasinin, laikliğin, hukuk devletinin, bu değerlerin korunabilmesi için kuvvetler ayrılığı ilkesinin, bağımsız ve adil yargı hakkının, basın özgürlüğünün, kamu istihdamında liyakatin ve vatandaşların direnme hakkının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Biz, CHP olarak, demokrasinin ve yasama organının askıya alınacağını düşündüğümüz OHAL uygulamasına başından beri karşı duruşumuzu ve bunun sakıncalarını da belirttik. Cumhuriyetimize ve hukuk devletimize bağlılığımızın bir gereği olarak ve devletimizin bekası için Meclis’imizde salt çoğunluk ile alınan OHAL kararına da saygı duyuyoruz. Ancak, OHAL kapsamında alınan KHK kararlarının OHAL zamanıyla sınırlı olduğu, hukuka, insan haklarına ve OHAL’in amacına uygun ve ölçülü olması gerektiği de unutulmamalıdır. Anayasa Mahkemesi içtihatlarına göre, olağanüstü halin yürürlük süresini aşan ve TBMM’de yasama organı tarafından kanunlaştırılmamış KHK’lar OHAL sonrası dönemde sürdürülemez” dedi.
“ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİTMEMİZ KAÇINILMAZ”
Demokrasilerde, Parlamenter sistemlerde devletin temel kurumlarının yapılandırılmasının, ortak akıl, uzlaşı ve yasama organı iradesiyle gerçekleştirilebileceğini ifade eden Genel Sekreter Sındır, “KHK’lar, kanunlar üzerinde değişime neden olacak hükümler taşıyamaz. Anayasal kurumları değiştirecek, devleti yeniden yapılandıracak, şekillendirecek nitelikte olamaz. Anayasal yetkiler KHK’lar üzerinden kullanılamaz. Oysa ki, çıkarılan KHK’larda zaman, konu ve kapsam yönünden ihlaller söz konusu. Anayasa’ya aykırı, hukuk ihlalleri içeren ve yasama organını yok sayan düzenlemeler olduğunu görüyoruz. Unutulmamalıdır ki, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde, OHAL KHK’ları da mutlak surette hukuka uygun olmak zorundadır. OHAL süresi kapsamında KHK’larla gerçekleştirilen düzenlemeler 30 gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilip onaylatılması gerekir. Aksi halde OHAL bittiğinde sanki yasama organında çıkmış gibi değerlendirilemez. Geçici dönemlerin olağanüstü yöntemleri ile kalıcı düzenlemeler yapılamaz. Devleti yeniden şekillendirmeye yönelik KHK’ların çıkmasını kabul etmiyoruz ve bunları mutlak surette Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız. OHAL kapsamında yapılan değişikliklerin Yasama organınca da onaylanması gerektiği unutulmamalıdır.” dedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
