İçişleri Bakanlığı tarafından Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınarak yerine kayyum atanan DEM Partili Ahmet Türk, Meclis'te TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'le görüştü.
DEM Partili Van Milletvekili Pervin Buldan’ın da yer aldığı görüşme sırasında Önder, gazetecilerin MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bugünkü açıklamalarını sorması üzerine "Sayın Bahçeli’nin ısrarla aynı yerde durarak yaptığı çağrılara dönük büyük bir destek olduğu gibi, şeyler de var... İtibarsızlaştırma çabaları da var. Bütün bu durumlardan bağımsız olarak söylüyorum. Genellikle tuzu kuru cenahtan bu tarz eleştiriler geliyor" dedi.
Sırrı Süreyya Önder'in o sözleri şöyle:
"Bu tarz şeylere spekülasyon alanının dışında bir cevap vermenin yolu ilkesel tutumumuzu belirtmek olur. İlkesel olarak da bütün DEM Parti, bütün bileşenlerimizle, paydaşlarımızla ve bütün dostlarımızla birlikte şu noktadayız. Barış için uzatılan her eli şüphesiz, şeksiz karşılarız. Her davete icabet ederiz. Bu bizim sürece dair eleştirilerimizi, önerilerimizi baskılayacak bir şey değildir. Zaten sağlıklı olan da budur. Yanlış gördüğümüz şeyleri bizim de bir tarihsel bir birikimimiz var. Sadece bizle başlamayan biz derken ben de Pervin Hanım’ı kastediyorum. Ahmet Abi’yle başlayan diyebiliriz bu konuda. Bir tarihsel birikimin üzerinde oturuyoruz. Bizler bir müzakere sürecinin bizatihi rol ve sorumluluğu üstlenen Pervin Hanım’la İdris Bey’le Selahattin Bey’le beraber insanlarız. Dolayısıyla barış ve müzakere söz konusu olduğunda bizim herhangi bir kapris anlamına gelecek bir şey yapmamız söz konusu bile olamaz. Her davete icabet ederiz. Herkes de fikirlerimizi, önerilerimizi, itirazlarımızı, desteklerimizi belirtiriz. Son bir şey bu sürecin adına her ne denirse densin gelecek olan, gelmekte olan sayın Bahçeli’nin ısrarla aynı yerde durarak yaptığı çağrılara dönük büyük bir destek olduğu gibi, şeyler de var... İtibarsızlaştırma çabaları da var. Bütün bu durumlardan bağımsız olarak söylüyorum. Genellikle tuzu kuru cenahtan bu tarz eleştiriler geliyor. Anadolu’da bir söz vardır. Ölü helvası senin evinde kaynamıyorsa senin ocağında kaynamıyorsa tadı lezzetli gelir diye. Bugün Türkiye’de evladını kaybetmemiş neredeyse sokak kalmadı, vilayet kalmadı. Onun için bu işlere bu ciddiyetle, bu sorumlulukla, bu hümanizmayla yaklaşmak gerektiğini düşünüyoruz değil mi?”