Ege Postası
Geri

Soma davası duruşmasında lüks cip gerginliği

MANİSA'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde işsiz tanığın adliyeye lüks ciple geldiğinin ortaya çıkması duruşma salonunu karıştırdı. Savcılıkta verdiği ifadeyi mahkemede değiştiren ve çalıştığı dönemde 3 bin lira maaş aldığını, şu anda işsiz olduğunu söyleyen Recep Doğan'a işçi yakınları tepki gösterdi.
Soma davası duruşmasında lüks cip gerginliği
Haberler / Güncel
16 Ekim 2015 Cuma 14:24
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesiyle ilgili başlatılan adli soruşturmada, haklarında 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in yanı sıra tutuksuz sanıkların bir bölümü hazır bulundu. Ölen işçilerin aileleri de polisin arama noktasından geçip, duruşmayı takip etmek için mahkeme salonuna geldi. 

'İNŞALLAH DOĞRU SÖYLERSİN'
Tanıkların ifadelerinin alınmasına devam edildi. İlk olarak olaydan sonra şüpheli olarak savcılıkta ifadesi alınan ancak hakkında takipsizlik kararı verilen üretimden sorumlu maden teknikeri Recep Doğan, dinlendi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, dinlemek üzere çağırdığı Recep Doğan'ın yerine almasından sonra birçok ölen madenci yakını, yüksek sesle "İnşallah doğru söylersin" dedi. 


'İNSANIN GENZİNİ YAKAN BİR DUMAN VARDI'
Recep Doğan, facia sırasında maden içerisinde neler yaşandığını şu sözlerle anlattı:

"Yaklaşık 15 ay bu firmada çalışıyordum. Üretimden sorumluydum. Olay günü H panosunda çalıştığım sırada elektirikler kesildi. Dolayısıyla hem telefonlar, hem de bant durdu. Ben olayın nedeniri öğrenmek içini ilerlediğim sırada bant görevlisi bana duman geldiğini söyledi. Ona içerideki işçileri çıkarmasını söyledim, ben de dumana doğru ilerledim. Ancak duman yoğunlaşınca, temiz havanın bulunduğu kaçamak bölgesine geçtim. Gaz maskelerimizi taktık. Ardından da temiz havanın geçtiği boruları testerelerle kesip oradan oksijen almaya çalıştık. 100 kişinin üzerindeydik. İnsanını genzini yakan bir duman vardı. Bazı arkadaşlarımız bireysel hareket etti. Onların da çoğu hayatlarını kaybetti. İlk başlarda küçük çaplı yangın sandım, ama ilerleyen saatlerde olayın büyüklüğünü anladım. İlerleyen saatlerde ben de bayılmışım ve gözlerimi hastanede açtım." 

SAVCILIKTAKİ İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Olay sonrasında savcıya verdiği ifadesinde, kalibrasyonu yapılan gaz sensörleriyle oynandığını, bunların sınır değerlerinin değiştirildiğini, hatta gaz yüksekliğinden dolayı elektrik sisteminin otomatik kesilmemesi için müdahalelerde bulunulduğunu anlatan Doğan, bu kez aynı sözleri kullanmadı. Recep Doğan, "Ben bu cihazları kullanmayı bilmediğim için, savcının böyle bir müdahale olup olmadığına yönelik sorusuna, bu tür müdahalelere yapılabilir diye düşünüp öyle yanıt verdim" dedi. Böyle bir değişiklik olayına tanık olup olmadığına yönelik sanık avukatlarının sorularına ise Recep Doğan "hayır tanık olmadım" yanıtını verdi. 


'BAZI ŞEYLER SUİSTİMAL EDİLMİŞ OLABİLİR'
Üretimden sorumlu olduğu ocakta güvenliğin elbette önemli olduğunu, ama üretimin her zaman bir adım önde olduğunu vurgulayan Recep Doğan, "Üretim baskısı da yoktu ama biri arızadan dolayı üretimi az kalmış ise, biri sıkıştırma da doğal olabilirdi" dedi. Kazayla ilgili olarak ise Doğan, "Bazı şeyler suistimal edilmiş olabilir. Herhangi bir şeyde aksaklık olmasa böyle bir olay da yaşanmazdı" değerlendirmesini yaptı. Oksijenin azaldığı durumlarda zaman zaman üretimin durdurulduğunu, havalandırmanın normale dönmesinin ardından tekrar iççilerini içeriye alındığını ileri süren Recep Doğan, "Havalandırmanın olmadığı yerde işçi çalışmaz. İşçi çalışmazsa da üretim olmaz" diye konuştu. Doğan ayrıca Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'ye ait facianın yaşandığı ocaktaki güvenlik tedbirlerinin, daha önce görev yaptığı madene ocaklarından daha iyi durumda olduğunu  ileri sürdü. 



'İŞSİZ KİŞİ NASIL LÜKS CİP KULLANABİLİYOR''
ÇHD Genel başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı Recep Doğan'a, savcılık ifadesi ile mahkemedeki ifadesindeki değişikliklere yönelik sorular yöneltti. Bu sırada söz alan mağdur ailelerin avukatlarından aynı zamanda Sosyal Haklar Derneği Başkanı da olan Can Atalay, Recep Doğan'a işi olup olmadığını ve çalıştığı dönemde ne kadar maaş aldığını sordu. Doğan da, son dönemde 3 bin TL maaşı olduğunu, şimdi işsiz olduğunu söyledi. Avukat Can Atalay daha sonra, adliyeye geldiği 45.. …. plakalı lüks cipin kime ait olduğunu sordu. Recep Doğan'ın kendisine ait olduğunu söylemesi üzerine, Avukat Can Atalay, 'lüks bir cipi nasıl olur da işsiz olan ve çalıştığı dönemde de 3 bin TL maaş alan bir kişinin kullanabildiğini' sordu. Ortaya çıkan bu gerçek üzerine, hem Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim kurulu Başkanı Can Gürkan hem de avukatı Kadir Çekin, aynı anda ayağa kalkıp itiraz ettiklerini, kendilerine yönelik suçlama bulunduğunu ileri sürdü. Salondaki mağdur ailelerini yakınları da bu duruma tepki gösterdi ve tanık Recep Doğan'ın lüks cipini tam önlerine park ettiğini, ardında da eşiyle el ele tutuşup mahkeme salonuna girdiğini anlattı. Duruşmaya verilene ara sırasında mağdur ailelerinin avukatları, ciple ilgili soruya Can Gürkan ile avukatının aynı anda ortak olarak büyük tepki vermesine ise anlam veremediklerini söyledi.

'ŞİRKETE GİRMEDEN ÖNCE DE AYNI ARACA BİNİYORDU'
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tanıkların ifadelerinin alınmasına devam edildi. Adliyeye lüks ciple gelen Recep Doğan'ın ifadesinin ardından çıkan tartışmalar üzerine mahkeme başkanı 15 dakika ara verdi. Aranın ardından söz alan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin, "3 bin lira maaşla cipe nasıl biniyorsun sorusuyla müvekkilimin bir menfaat sağladığı iddia ediliyor. Tanık, bu şirkete girmeden önce de aynı araca biniyordu" dedi. 

İFADE DEĞİŞTİRDİ
Daha sonra işçilerden Aydın Öge'nin ifadesine geçildi. Şirkette yaklaşık 5.5 yıldır tamir tarama ekibinde görevli olduğunu anlatan Aydın Öge, "Olay günü fazla dumana maruz kalmadım. Bu nedenle gaz maskesini kullanmadım" dedi. 

Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, savcılık ifadesinde 'gaz maskesini açtığını, ancak çalışmadığını' söylediğini hatırlatması üzerine Öge, kullanmadığını tekrar etti. Aydın Öge ayrıca, şikayetçi olup olmadığına yönelik soruya ise, "Şikayetçi değilim, adalet versin kararını" dedi. Duruşmaya öğle arası verildi. 

O TEKNİKER KONUŞTU
Soma maden faciası duruşmasına lüks ciple gelince tartışmaların odağına oturan Recep Doğan, DHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Aracın kendisinin değil, arkadaşına ait olduğunu savunan Recep Doğan şunları söyledi:

"Duruşmalada ifade verdim ama yanlış anlaşıldım. Söz hakkı istedim ama hakim bey 'senin mal varlığın davamızla alakalı değil' dedi. 1.5 yıldır madende çalışmıyorum. Ticaretle uğraşıyorum, 2001 model bir aracım var. Bugün mahkemeye benimki arızalı olduğu için arkadaşımın aracıyla gittim. Bu aracın benim olduğu sanılıyor. Ben yanlış anlaşılma istemiyorum. Kendi arabamın değeri 25 bin lira." 

Cipin sahibi olduğunu söyleyen kuyumcu Ömer Aslan da "Recep arkadaşımın arabası arızalı olduğu için duruşmaya gitmek için benden arabamı istedi. Kendisi çocukluk arkadaşım. Recep Doğan arkadaşımın lüks cipi yoktur. Araç benimdir. Aracım da çok lüks bir araba değil, 60 bin lira verene satarım" diye konuştu. 

"KAÇIN ARKADAŞLAR" DİYE BAĞIRDILAR 

Manisa'nın Soma İlçesi'nde, 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tanıkların ifadelerinin alınmasına öğleden sonra da devam edildi. 

İlk olarak tanık sıfatıyla Has Karabeyoğlu, dinlendi. 8 yıldır madencilik yaptığını söyleyen Has Karabeyoğlu, "Saat 14.20'de topçu, 'Top atılacak' dedi, atıldı. Saat 14.40 gibi 'Güp' diye bir patlama sesi duydum. Birden simsiyah bir duman geldi. Anayola indim. 3. bandın motor başında temiz havaya ulaştık. Duman sıcaktı, suyla müdahale edelim dedik ama duman elimizi içine sokamayacağımız kadar sıcaktı. Birilerine haber vermek istedim ama U3 içindeki telefon çalışmadı. Dumanda koku yoktu. Daha önce de patlamanın olduğu yere 40 - 50 metre aşağıda bir göçük meydana geldi" dedi. 

Has Karabeyoğlu'nun ifadesi sırasında kendisine yöneltilen sorularda, zaman zaman kurtardığını yinelediği Ramazan Demir'den, tepki geldi. Salonda bulunan Ramazan Demir, "Yeter artık iftira atma, beni sen kurtarmadın" diye tepki gösterdi. 

KARDEŞİNİ BEKLEDİ, CENAZESİNİ ALDI 
Duruşmada daha sonra mağdur tanık sıfatıyla Fethi Çantal'ın ifadesine geçildi. Yaklaşık 4.5 yıllık madenci olduğu, 4 yıldır da facianın yaşandığı ocakta, tamir tarama ustası olarak çalıştığını söyleyen Fethi Çantal, "Olay günü U3 bölgesinde, iki iş arkadaşımla elektrik panolarının yakınındayken saat 14.35'te aniden bir duman geldi. Yürüme yolundaki bantçılar 'Arkadaşlar ortalık duman oldu' diye bağırmaya başladı. Duman simsiyah oldu. Yere yakın yerde dumandan daha az etkileneceğimi düşünerek sürünerek, 20 - 25 dakika ilerledim. Maskemi açtığımda içi simsiyah küftü, kullanamadım. Biraz daha ilerledim, daha temiz bir hava buldum. Orada bir süre kendime gelmek için bekledim. O sırada rahmetli kardeşim aklıma geldi, o S panosundaydı, dumana maruz kalmış mıdır diye düşündüm. 3. bantın nefeslik bölümünde bir yaralı vardı. 4 kişi kendi imkanlarımızla onu yukarı çıkardık. Çıktığımızda ambulans hazırdı. O sırada İmbat madenciliğin müdürlerini gördüm, 'evlatlarım çıktı mı, öldü mü' diye soruyorlardı. Bizim müdür Ramazan Doğru ise takım elbiseli olarak duruyordu, hiç umurunda değildi. Bundan etkilendim" diye ifade verdi. 

Ocak içerisinde bulunduğu sırada S panosunda çalışan kardeşini de düşündüğünü anlatan Fethi Çantal, "Çevredekilere S panosundan çıkan olup olmadığını sordum. Ancak o panodan kimsenin çıkmadığını söylediler. Kardeşimi maden sahasında aradım sonra ovaktan çıkması için 6.5 saat bekledim ama cenazesini aldım" dedi. 

Bu sırada salondaki bazı madenci yakınları da gözyaşı döktü. Ocaktan el yakacak kadar sıcak kömür çıktığına da şahit olduğunu savunan Çantal, "Sabit sensörleri, temiz havanın geçtiği yerlere konulmuştu. Bu nedenle temiz havadan ölçüm yapıldı. Bazı sensörlerde çalışmıyordu. Ben olayı başımdaki kişilere anlattım" diye yaşadıklarını anlattı. 

Gaz maskesini de, 4 yıl önce işe girdiğinde aldığını, bir kere 'Bakım var' denilerek iş çıkışında alındığını, ertesi gün verildiğini ifade eden Fethi Çantal şunları söyledi: "Bir arkadaşım çalışma sırasında gözünden yaralandı. Bende bunun üzerine depo sorumlusundan iş gözlüğü ve eldiven istedim, ancak 'Malzeme yok' yanıtımı aldım." Sanıklar için "Sonuna kadar şikayetçiyim" ifadesini kullanan Fethi Çantal, ayrıca kendisine yöneltilen soru üzerine, müfettişlerin ocağı rahat gezmesi için, kulikarlara özel koltuklar konulduğunu savundu. Duruşmaya 19 Ekim Pazartesi günü kaldığı yerden devam edilecek. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası