Soma davasında 'Seyirci baskısı altındayız' gerginliği

MANİSA'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davaya, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada tanık ifadelerinin dinlenmesi sırasında sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit, madenci aileleri kastederek, "Seyirci baskısı altındayız. Yeteri kadar savunma yapamıyoruz" demesi gerginliğe neden oldu. Madenci aileleri, seyirci olmadıklarını yakınlarını kaybettiklerini söylerken Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, müdahele ederek, salonda tekrar sükuneti sağladı.

Haberler / Ege

25 Şubat 2016 Perşembe 17:32

PAYLAŞ

Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde kaldığı yerden devam edildi.

Somalı işçilerin aileleri, polisin arama noktasından geçip duruşmayı izlemek üzere salona girdi. Davanın bugün görülen altıncı duruşmasının sekizinci oturumunda sanık avukatlarının talebi üzerine daha önce mahkemede verdikleri ifadelerde çelişkilerin bulunduğu iddia edilen tanıklar Recep Doğan, Ramazan Akkoç, Serdar Tavukçu yeniden dinlendi. Üç tanığa sanık avukatları tarafından çelişkilerin giderilmesi amacıyla sorular yöneltildi. Soruların bazılarının ifadelerle örtüşmesi üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı müdahale etti. Hakim Ballı, tanıklara yöneltilen soruların çelişkilerin giderilmesine yönelik olması uyarısında bulundu.

"SEYİRCİ BASKISI ALTINDAYIZ"
Tanıkların dinlenmesi sırasında sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit, madenci aileleri kast ederek, "Seyirci baskısı altındayız. Yeteri kadar savunma yapamıyoruz" dedi. Koçyiğit'in bu sözleri madenci ailelerinin tepkisine neden oldu. Salonda gergin anlar yaşandı. Madenci aileleri, seyirci olmadıklarını yakınlarını kaybettiklerini söyledi. Mahkeme Başkanı Ballı, müdahale ederek salondakileri susturarak gerginliğin büyümesini önledi.

Üç tanığın tekrar dinlenmesinin ardından müşteki avukatlarının talebi üzerinde tutuksuz olarak yargılanan madende emniyetçi olarak görev yapan Mehmet Uçkun'un ifadelerine başvuruldu. Uçkun'a olay günü madende kullandığı sensörle ilgili sorular yöneltildi.

Mahkeme Başkanı Ballı, tarafından olay günü madendeki sensör değerleri açıklandı. Sensör değerlerinin olay günü 14.37 sıralarında 523 ppm değerlerini göstermesi tutuksuz sanık Uçkun'a soruldu. Yüksek seyreden değerlerin olduğu sıralarda madenin neresinde bulunduğu sorusu üzerine Uçkun, madendeki kazanın ardından trafik kazası geçirdiği için hafıza kayıpları yaşadığını belirtip, "Dinamit atımına gitmiş olabilirim. Hatırlamıyorum" diye yanıt verdi.

"FERDİ KURTARICI MASKESİ OLSA KARDEŞLERİM ÖLMEZDİ"
Uçkun'un dinlenmesinin ardından faciada yaşamını yitiren madenci kardeşlerden Sami Yıldırım ve İlkay Yıldırım'ın ağabeyleri Sezai Yıldırım katılan sıfatıyla ifade verdi. 2005 yılından beri madencilik yaptığını ve Atabacası'nda görev yaptığını belirten Yıldırım, "Kullandığımız maskeler, ferdi kurtarıcı maskesi değildi. Ferdi kurtarıcı maskesi olsaydı, kardeşlerim ölmezdi. Bu maskeler faciadan sonra kullanılmaya başlandı" dedi.

"KÖPEKLERİNE BAKTIRTIYORDU" İDDİASI
Yıldırım'ın ardından madende eşi Muhammet Girgin'i kaybeden Derya Girgin de katılan sıfatıyla dinlendi. Eşinin S Panosu'nda çalıştığını anlatan Girgin, tutuklu sanıklardan İsmail Adalı'nın madende çalışan işçilere kart bastırarak o gün mesaideymiş gibi gösterdiğini ancak madene sokmayarak köpeklerine baktırdığını ve şahsi işlerini yaptırdığını iddia etti. Katılanların dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti duruşmayı ara karar verilmek üzere erteledi.