İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı UNDP Türkiye Ofisi’nin 2022 İnsani Gelişim Raporu’nun tanıtım toplantısına katıldı. Birleşmiş Milletler’in 2021/2022 İnsani Gelişim Raporu'nun yerelde duyurulması amacıyla Ankara, İstanbul, Gaziantep, Adana’da Ekim ayı içinde yapılacak toplantıların İzmir ayağı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) düzenlendi.
Yerel tanıtım toplantısına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer, UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Suphi Şahin ile Ertuğrul Tugay, İZDOĞA A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Güven Eken, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilçe belediyelerinin temsilcileri, uzmanlar ve akademisyenler katıldı.
“Son 32 yılda insani gelişme endeksinde iki yıl üst üste gerileme yaşandı”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Tunç Soyer, insanlığın içinde bulunduğu duruma değindi ve tespitlerini sıraladı. Soyer, "Doğa böylesine büyük bir çöküşteyken insanlığın nasıl olup da tek başına kalkınabileceğini anlamak çok zor. Çünkü yeryüzündeki tüm diğer canlılar ve ekosistem eksiliyorken, insani gelişme endeksinin bunlardan bağımsızmış gibi artması mümkün değil. Nitekim bu akşam tanıtımı yapılacak rapor, son 32 yılda ilk defa insani gelişme endeksinde iki yıl üst üste küresel ölçekte gerileme yaşandığını işaret ediyor. Dünya öyle bir noktaya geldi ki, insani gelişme ve elbette demokrasi yeni evrensel değerler tanımlamak durumunda. Bu da ancak içine doğayı da alan bir ufuk geliştirmekle mümkün” dedi. İnsanın diğer türlerin üzerindeki bir varlık olmadığını, diğer türlerle birlikte doğanın bir parçası olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “Bunun tersini düşündüğü ve uyguladığı an, iklim krizi kadar ağır sonuçları kendi eliyle yaratmış oluyor. Bu nedenle insani gelişimi doğadaki tüm varlıkların gelişimiyle buluşturmak mecburiyetindeyiz. Örneğin, biyolojik çeşitliliği insani gelişme endeksinin temel unsurlarından biri olarak tanımlayabiliriz. Örneğin, temel insan hakları ve hukukun üstünlüğü üzerine oturan demokrasi kavramını nehirlerin, dağların, ağaçların, suyun, havanın, doğanın haklarını da koruyan bir hukukun üstünlüğü anlayışıyla buluşturabiliriz. Bunu bir an önce yapmak zorundayız. Çünkü ateşi yükselmiş, damarlarındaki kan, yani nehirleri kirlenmiş ve her gün yaraları büyüyen hasta bir gezegende insanların sağlıklı olmaya ve yaşam kalitesini yükseltmeye imkan yok” dedi.
“Demokrasi yaşamın her alanına yayılmalı”
Raporun içeriğine ilişkin konuşan Soyer, 2021 yılında Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesi’nde dile getirdiği döngüsel kültür kavramını hatırlattı. Soyer, şöyle konuştu: "Tanıtımı yapılan raporun ana konusunu oluşturan belirsizliklerle olan mücadelemizi güçlendirmek için yapabileceğimiz pek az şey var. Bunlardan biri, belki de en önemlisi, doğayla ilgili tarafımızı açıkça belirlemek. Eylül 2021’de İzmir’de gerçekleşen Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesi’nde tüm bu sorunlarla yüzleşmek ve çözüm üretmek için yepyeni bir kavram ortaya koyduk: Döngüsel kültür. Bu kavram tüm küresel krizlerle, iklim krizi, gıda krizi, enerji krizi ve diğer sorunlarla mücadele ederken kültürün nasıl bir kaldıraç olarak kullanılabileceği arayışından ortaya çıkıyor. Geleceğin döngüsel şehirlerinde birbirimizden razı bir yaşam sürmek ve demokrasinin yaşamın her anına yayılmasını sağlamak zorundayız."
“Daha kararlı adımlar atmamız gerekiyor”
İzmir’de, geleceğin döngüsel şehirlerini geliştirmek için çalıştıklarını aktaran Soyer, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kentimizin öncülük ettiği Cittaslow Metropol programıyla doğayı dışarı iten, kendini de doğasından koparan kemikleşmiş bir şehir anlayışını, döngüsel kültüre dayalı yepyeni bir sosyal, ekonomik ve mekansal tasarımla sınıyoruz. Amacımız, şehrimiz İzmir’i gezegenimize yaraşır bir yaşamın sürdüğü örnek bir metropol haline getirmek. Geçtiğimiz yıl Kasım ayında Glasgow’daki COP26’da “İnsanlık, artık iklim krizini kırıntılar vererek çözemeyeceğini anlamalı.” demiştim. Aradan geçen bir yıl içinde Ukrayna’da başlayan savaş ve daha birkaç gün önce daha çok fosil yakıt uğruna kaybettiğimiz 41 can bu konuda daha da kararlı adımlar atmamız gerektiğini ispat ediyor. Bugün burada açıklanan bu önemli raporun, hepimizin yaşadığı şehri ve dünyayı değiştirmesi konusunda büyük bir farkındalık yaratacağına inanıyorum. İnsani Gelişme Raporu’nun tanıtımına ev sahipliği yapmaktan duyduğumuz gururu bir kez daha ifade etmek isterim. UNDP Türkiye Ofisi’ne ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Şehirlerimizden başlayarak tüm dünyada birbirimiz, doğa, geçmiş ve geleceğimizle uyumlu bir yaşamı el birliğiyle inşa edeceğimize tüm kalbimle inanıyorum."
İzmir örnek gösterildi
Toplantıda UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, 2022 İnsani Gelişme Raporu'nu tanıttı. Sunumun ardından moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi, İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı Üyesi Doç. Dr. Meneviş Uzbay Pirili’nin üstlendiği bir panel düzenlendi. Panele İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi, İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı Üyesi Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, Abdullah Gül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saniye Dedeoğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelde söz alan akademisyenler insani gelişme değerlerinde İzmir’in üst sıralarda olmasından örnekler sundu. Krizler ve belirsizliklere değinilen panelde istihdam, çalışan yoksulların giderek artması, asgari ücretlilerin durumu, eğitimli olan profesyonellerin iş bulamamalarında görülen artış konuları masaya yatırıldı. Örgütlülük başlığı altında yapılan bilgilendirmede ise İzmir’deki kooperatifçilik örgütlülüğü örnek gösterildi. Yaşam kalitesinin tamamlayıcı unsurlarına vurgu yapılan panelde ayrıca su, enerji ve gıdanın önemine dikkat çekildi. Doğa temelli yaşamdan söz edilirken Başkan Tunç Soyer’in üzerinde durduğu döngüsel kültür kavramının gerekliliğine değinildi.