İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Hello Dergisi'ne verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Başkan Soyer, 'Tunç Soyer'i ve ailesini anlatırken, siyaset yolu ve İzmir'e dair çok önemli mesajlar verdi.
Soyer’in röportajda öne çıkan satır başları şöyle;
SİYASETİN PERFORMANS VE VİZYON REKABETİ ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLMESİ LAZIM
Mevcut siyaset dilini ve kültürünü son derece sığ ve seviyesiz buluyorum. Siyasi farklılıklarımızdan çok daha fazla yakınlığımız olmasına rağmen, bu dil nedeniyle birbirimizden giderek uzaklaşıyoruz. Bizi birleştiren bizi bir araya getiren çok kuvvetli duyguları ve ilkeleri unutup onlar yokmuş gibi tartışıyoruz. Siyasette çok daha kucaklayıcı çok daha kapsayıcı bir dile ihtiyaç var. Ayrıca siyasetin laf dalaşı üzerinden değil, performans ve vizyon rekabeti üzerinden yürütülmesi lazım.
Adaletin tesisine, insanların vicdanlarını diriltmeye, yaşamlarına dokunmaya son nefesime kadar devam edeceğim. Ne kadar neyi değiştirebilirsem, ne kadar etkin olabilirsem o kadar huzurlu olurum.
Biz birbirimizi ve farklılıkları budadıkça çölleşiyoruz ve çoraklaşıyoruz aslında. Bütün hikayenin anahtarı demokrasidir.
İZMİR TEKRAR BİR DÜNYA KENTİ OLDUĞUNU İDRAK ETMELİ
İzmir, tekrar bir dünya kenti olduğunu idrak etmeli. Anadolu ve Balkan kökleriyle entegrasyonu güçlendirilmeli, bütün dünya bunu fark etmeli.
İzmir’i Anadolu’nun kalbi ilerici gücü ve lokomotifi olarak görüyorum. 8 bin 500 yıllık bir liman şehri olmasının da avantajıyla hep kuruluşun ve kurtuluşun şehri olmuş.
Birinci meselemiz İzmir’in dünyayla entegrasyonu ve İzmir’i Akdeniz Çanağı ile Doğu’yu yeniden bir araya getirecek bir dünya kenti yapma meseledir. İnsanların havayla suyla iklimle barışık hayat sürdüğü bir İzmir hayal ediyoruz.
Köyden kente göçü durdurmak için köylünün köyünde ürettiğini ailesini geçindirecek bir verime dönüştürebilmesi lazım. Bütün yapmaya çalıştığımız onu doğduğu yerde mutlu etmek ve emeğinin karşılığını almasını sağlamak.
BENİ İZMİR’E BENZETENLER VAR
Ben iyi bir belediye başkanının şehrine benzediğini düşünüyorum. Beni de İzmir’e benzeten arkadaşlarım var, acayip hoşuma gidiyor. Kanımca İzmirliler de beni kentlerine benzetip samimiyetle inandılar ki yüzde 58 gibi rekor oranda oy verdiler.
OLDUĞUMDAN BAŞKA BİRİ OLMAYI BECEREMEM
Ben şeffaf bir adamım, olduğumdan başka biri olmayı hayatta beceremem. Resepsiyondaki dans, o anda içimden gelip yaptığım bir şeydi;Arkasını ötesini hiç düşünmedim. Halay çekmeyi de zeybek oynamayı da dans etmeyi de severim.
İFLAH OLMAZ BİR İYİMSERİM
Ben iflah olmaz bir iyimserim. ‘Imagine there’s no heaven…' Tam da John Lennon’ın şarkısındaki gibi bir dünya hayal ediyorum.
BENİM HAYATIM NEYSE BELEDİYE BAŞKANLIĞIM DA O DUR!
1,5 senedir her gün işe bisikletle gidiyorum. Altı arkadaş her sene Toroslar'ı bisikletle geçerdik. Alpler’de de en zor parkurlardan birini yaptık. Yani benim hayatım neyse, belediye başkanlığım da odur.
HEP SOL DÜNYA GÖRÜŞÜNE YAKIN HİSSETTİM KENDİMİ
Hep sol dünya görüşüne yakın hissettim kendimi ve orada derinleştim. Dünyayı daha iyi anlamak, merak edip daha fazla öğrenmek ve öğrendiklerimin ışığında da daha fazla değiştirici bir şeyler yapmak. Benim hayat motivasyonum budur.
NEPTÜN BENİ ELEŞTİREREK DESTEKLER
Neptün gibi bir eşiniz varsa, yolunuzu şaşırmanız imkansız. Eleştirerek destekler beni. Her şeye çok objektif bakar. Ve yanlışsa ‘yanlış’ der. Ödüllerimiz bile alkışlamaz. Ama iyi ki de öyle…Çünkü bizim koltuklar insana kendisinin dünyanın en akıllı en başarılı en sevilen kişisi olduğuna çok kolay inandırır.
KIZLARIMLA ARAM ŞAHANE
Kızlarımla aram şahanedir. Beni çok destekliyorlar, sahip çıkıyorlar. Çok anlayış gösteriyorlar. Zaman ayırmadığımda hiç sitem etmiyorlar, çünkü beraber olduğumuzda çok iyi vakit geçiriyoruz. Film izliyoruz, müzik dinliyoruz.
DEMOKRASİNİN ANAHTARI KADINLAR
Türkiye’de yakındığımız ne varsa temel sebebi demokrasidir. Ve demokrasinin anahtarı kadınlardır. İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmalıyız. Ataerkil düzene ve erkek egemen siyasete karşı çıkmak, hepimizin yayarına. Her bireyin eşit haklara sahip olduğunu savunmak hepimizin görevi.
DÜNYADAKİ YEREL YÖNETİMLERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUM
Paris’i yakından takip ederim ve bir çok uygulamasından da ilham alırım. Özellikle İtalya ve İspanya’da daha küçük ölçekli şehirler de var takip ettiğim. Bir de tabi kadınların yönettiği şehirler var, onlar bambaşka. Dünyadaki yerel yönetimleri yakından izliyorum ve bunu kolaylaştırmak için de bir çok yere üyeyim, yöneticiyim.
VİSİT İZMİR’İ AÇIKLAYACAĞIZ
Ödemiş’ten Tire’ye 30 ilçenin hepsinin potansiyeli var, çünkü dünyada turizm algısı artık değişiyor. Kitle turizmi yerine kişiye özel deneyimler ve agro turizmi , tarih turizmi kültür tırizmi gibi ‘incentive’ turizm biçimleri yükseliyor. İzmir’in tamamının turizm fotoğrafını ortaya koyacağımız ‘Visit İzmir’ diye bir çalışma yapıyoruz. İnşallah Eylül gibi açıklayacağız. Selçuk, Efes, Sığacık, Alaçatı…Bunların arasında bir bağ olduğunu ve bir bütünün parçaları olduğunu göstermemiz lazım.