POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Büyükşehir Adayı Cemil Tugay arasında yaşanan, 'destek' geriliminin ardından İzmir iş dünyası zirvesinde bir araya geldiler. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Büyükşehir Adayı Cemil Tugay birlikte poz verdi.

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir ziyareti kapsamında İzmir iş dünyası ile bir araya geldi.  İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası iş birliğiyle düzenlenen zirveye, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İzmir Milletvekilleri, İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ilçe belediye başkanları, ilçe belediye başkan adayları ve iş insanları katılım sağladı. 

TUGAY, SOYER VE ÖZEL AYNI KAREDE

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Büyükşehir Adayı Cemil Tugay arasında yaşanan, 'destek' geriliminin ardından ilk kez bir araya geldiler.

"İZMİR DURUŞU"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşmasında, " 8 Nisan 2019'da mazabatamı alırken bu şehir için canla başla çalışacağıma söz vermiştim. Bu vaat ettiğim projeleri başarmış olmanın grurunu taşıyorum. Ekonomik kriz ve yoksulluk derinleşirken bunları mazeret olarak göstermedim. Şehrimizde rant peşinde koşanlara peşkeş çekmedim. İzmir duruşu ile 5 yılda ulusalarası finans kuruluşlarından 1 milyarın üzerinde finansman getiren tek belediye olduk. Damia çok renk, ses ve nefesten yana olduk. Cumhuriyetimizin değerlerini savunmak için her zaman en önde yer aldık. İnsanlığın içinde bulunduğu krizlerin tamamının çözümünün demokratik ilkelerde yattığını biliyorum" dedi. 

YARIM KALAN PROJELERİ AKTARDI 

İzmir'in merkezi hükümetten payını alamadığını vurgulayan Tunç Soyer, "İzmir parti devleti tarafından 22 yıldır fakirleştirildi. İzmir'den 40 alıp 1 verdiler. Yıllardır bu böyle. Peki neden? Laikliğini, çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin en güvenli kalesi olan İzmir'in ileri gitmesinden korktular. Korkmaya da devam edecekler. İzmir kendisiyle barışık, otoriter siyasal iklimin panzehiri olmayı sürdürecek. Benim dönemiminde başlayan ancak 2 dönemde bitecek stratejik meseleleri paylaşmak istiyorum. Bazı stratejik işlerin devam etmesi gerekiyor. Bunlar artık benim projelerim olmaktan çıktı, İzmir'iğn projeleri. Ben göreve başlarken kokan bir körfez vardı. Yeni gelecek başkana kokmayan bir körfez bıraktım. Şimdi sırada yüzülebilir körfez var. Körfez için geliştirdiğimiz 10 yatırımlık programın içinde arıtma tesisleitnin yanı sıra yepyeni işler var. Bu çalışmaların tümü bilimsel olarak onaylandı. Herkes emin olsun ki doğru yoldayız, diliyorum ki bu yolda devam edilsin" ifadelerine yer verdi. 

TUGAY'A 'KIRMIZI ÇİZGİ' MESAJI VERDİ, VİZYON PROJESİNİ AÇIKLADI 

En önemli konunun deprem ve kentsel dönüşüm olduğuna dikkat çeken Soyer, "İzmir'in nazım imar planın süresi 2030'da doluyor. O tarihe kadar kentsel tasarım yapmak gerekiyor. Ada bazında değil havza olarak yapmak gerekiyor. Yeni adayın kırmızı çizgileri önemsemesini umut ediyorum. Buca-Onat tüneli en büyük yatırımlarımızdan biri. Bu tünelin 2 yıllık işi kaldı. Umarım açıldığını göreceğiz. İzmir'in 4 büyük raylı sistem yatırımının ikisini bu dönemde bitirdik. İnşaatın tamamnının parasını temin ettik. Şu an bu kaynak Büyükşehir'in emrinde. Gaziemir metrosunun yeni dönemde başlaması gerekiyor.  Aday gösterilseydim vizyon projelerimizden biri İZMAN olacaktı. İzmir ve Manisa 15 dakikaya inecekti. Meraİzmir projesine de sahip çıkılmasını umut ediyorum. İzmir olarak öncü kent olma kararlılığımız var. Trafikten, altyapı, kentsel dönüşüm sorunlarınan bahsederiz ve derin yoksulluktan bahsederiz. Bunların her birisi bizim için önemli mücadele alanlarıdır. Bu alanlarla ilgili fikirlerimiz net, planlarımız hazır. Tüm kesimleri temsil eden siyasetçiler olarak ülkemizdeki refahın ve zenginliğin insanlara adil sunulması noktasında kentimizin önemi büyük. Şehrimizde aç insanlar varsa, barınma problemi yaşayan insanlar varsa biz bu şehirde refah içerisinde olduğumuzdan bahsedemeyiz. Kadınlarımız ülkemizde olması gerektiği kadar özgür değil. İş, sosyal yaşamda ve siyasette temsil edilmemektedir. Önlerinde hala engeller vardır. Genel Başkanımız ve parti üst kurullarımızı yürekten kutluyorum. Devrim niteliğinde karar alarak 9 kadın aday çıkardı. 

"MÜCADELEYE DEVAM" 

Değişim ve dönüşüm mesajı veren Tunç Soyer, ". İzmir asla ama asla vazgeçmez. Bağımsızlık bizim karakterimizdir. İzmir eşitlikçi ruhuyla barışıktır. Dilerim ki değişim sloganıyla başlayan süreç dönüşüm ile devam eder. Biz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Halkın talepleri yegane yol göstericimiz olacak. Ben demokrasinin kalesi olan ve Türkiye'deki en güzel uygulamları ortaya koyan İzmir'de son nefesime kadar çalışmaya devam edeceğim. Mutlaka başaracağız" dedi. 

DEĞİŞİM DÖNÜŞÜMLE TAMAMLANACAK 

İzmir'in CHP'nin kalesi olduğunu hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, "Yaşadığımız  bu kentte neyin parçası olduğumuzu çok iyi biliyoruz. Bizler İzmir'in parçası olan insanlarız. Sahip çıkmaya çalıştığımız bir şeyler var. Herkes kendi alanında İzmir'in hepimiz için çok kıymetli olan mirasını korumak için çaba içerisinde. Büyükşehir belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz iş dünyası ile görüşmelere ve ortaklaşa çalışmnaya devam ettik. Sizlerle birebir görüşmelerimizde pek çok konuda söz verdim. Gereğini yerine getirmeye hazırım. İzmir'e dair kültürel miras ve yaşamımızın kalitesi ile ilgili sahip olduğumuz değerleri Tunç Soyer bizlere aktardı. İzmir'in kalkınması, gelişmesi birinci hedefimiz. Bu olmazsa olmaz. Beraberinde İzmir'in doğal mirasının ve kültürel mirasının da korunması çok önemli. İzmir'in geleneklerinin korunması çok önemli. CHP neden tercih ediliyor gibi sorular yönetildiğinde partimizin değerlerinin İzmir'in değerleri ile örtüşmesinden dolayı olduunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu nedenle İzmir CHP'nin kalesi olmuştur. İzmirliler Atatürk'ün bize bıraktığı mirasa sonuna kadar sahip çıkan, gericiliğe karşı özgürlüğü savunmaya devam edecektir. Bizler de içinde bulunduğumuz günlerde siyasetin halktan kopmasına karşı partimizde Genel Başkanımızn önderliğinde değişim süreci başlattık. Bu değişim Tunç Başkanımızın deyimiyle 'dönüşüm' ile tamamlanacak. Halka daha yakın olan siyasetçilerin daha fazla var olduğu bir dönemi birlikte başlattık. Değişim sürecini İzmir'den başlatmak İzmir'e çok yakışacak. Bu dönemde partimizin üst kurumlarının takdiriyle Büyükşehir'e aday gösterildim. 30 değerli aday arkadaşımla birlikte bu misyonun farkında olacğaız ve herkese kulak vereceğiz. İnandığımız şey çok başarılı olacağımızdır. Uzun süredir çözüm bekleyen süreçleri hızlandıracak ve neticelendireceğiz. CHP'nin sosyal demokrat başkanlarının bize emanet ettiği bayrağı daha ileri götüreceğiz. Bize destek olacak olan herkese teşekkür ederim" dedi. 

İLK 80 GÜNDE NELER YAPACAK? 

İlk 80 gün yapacağı çalışmaları anlatan Tugay, "Şuna inanıyorum, yeni nesil bir belediyecilik anlayışını İzmir'de ulaşmalıyız. Burada gözetmemiz gereken pek çok şey var. Kamu kurumu olan belediyelerimizi yeniden organize etmeliyiz. Bir kenti bütüncül olarak görmeliyiz. Kırsal bölgede tarımsal kalkınma projelerimiz var. Ancak hayvancılığın nerede yapılacağına dair önerileriniz var mı? Sanayimiz sadece organize sanayi içerisinde mi geliiyor, yoksa kontrol dışında mı? Kendiliğinden gelişen sanayinin çevre sorunlarıyla ne kadar başa çıkabiliyoruz. Her şeyin başı planlamadır. Planlamayı ihtiyaçları kavrayarak, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla beraber yapmak zorundayız. Şehrimizde hala 1/25 binlik planları olmayan yerler var. Hangi tarım topraklarının korumamız gerektiğini, sanayi için hangi bölgeleri seçeceğimizi, bu şehrin enerjisinin hangi kaynaklarla üretileceğini anlamış değiliz. Bu konularda eksiğimiz var. İzmir gibi aydın bir şehrin planlanması zor olmasa gerek. Ben Büyükşehir Başkanı olursam önümüzdeki dönem İzmir planlama ajansının kabiliyetlerini geliştirerek önce kentimizde daha sonra ülkemizde ve ulusalarası şekilde planlamaları hzılıca yapacağız. Karşıyaka'da küçük bir modelleme yaptık ve Karşıyaka'nın bütün alanlarını ayırarak yaptık. Biz bu nedenle Büyükşehir bünyesinde planlama ajansını güçlü hale getireceğiz ve yapay zekayı aktif olarak kullanacağız. Kendi altyapısını kuracak ve bu şekilde kentte herkesin görüşünü alacağız. Sürekli veri toplayan bir sistem içerisinde olacak. Buna ayak uyduran insan kaynağınız varsa bunu diğer birimlere aktarabilecek organizasyon şemanız varsa kentin önü açılacaktır. Başa çıkmayacağımız hiçbir şey kalmayacaktır. İnsanlarımızdan bize gelen her türlü soruna anında çözüm üreteceğiz. Ulaşımla ilgili, kentsel dönüşümle ilgili ve şehrin planlamasıyla ilgili yapacağımız çalışmalar 80 günde yapacağımız çalışmalardır. Daha sonra orta ve uzun vadede 230 proje ile şehrimizi sorunlarından arındıracak ve su krizi, enerji krizi gibi krzilerden koruyacak adımlar atacağız. Su master planı çerçevesinde çalışmalarımız başladı biz de devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi. 

KESTELLİ'DEN ADAYLARA 'DESTEK' TALEBİ

Projelere destek isteyen İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "Çok paydaşlı bir sektör olan tarımda yaşanan tüm bu sorunların çözümü için güçlü bir iletişim ve iş birliğine ihtiyacımız var.  Merkezi yönetim, yerel yönetim ve tüm paydaşların bu anlayışta olması gerektiğine inanıyoruz.  İzmir, tarım ve hayvancılığın gelişimi konusunda hükümet ve yerel yönetimle güçlü iş birliği içinde çalışan STK’ların yoğun olduğu bir kent. Bakanlığın koordinasyonunda yürüyen Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi bölgelerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Başka bir tarım mümkün” vizyonuna kadar pek çok işte bu anlayış hâkim.  Bu sinerjinin devam etmesi ve İzmir’de bir iyi yönetişim örneğinin kurumsallaşması çok değerli. Bu nedenle İzmir’i yönetmeye aday olan tüm siyasilerden, bu alandaki projelere hiçbir rezerv koymadan, sonuna kadar destek olmalarını talep ediyoruz. İzmir Ticaret Borsası olarak büyük bir emek ve özveriyle çalışıp ete kemiğe büründürdüğümüz ve İzmir’i “Tarımın Silikon Vadisi” haline getireceğine inandığımız, İzmir Tarım Teknoloji Merkezi, koşulsuz destek istediğimiz projelerimizden biri" dedi. 

SOYER VE ÖZEL'E 'ÖZEL' TEŞEKKÜR

Kestelli sözlerinin devamında, Soyer ve Özel'e teşekkür ederek, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer ‘e bugüne kadar İzmir’imize verdiği katkı ve hizmetler için de ayrıca teşekkür ediyorum.  Bu seçimlerde arzu ettiğimiz kadar olmasa da rekor sayıda kadını belediye başkan adayı gösterdiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Yaklaşımınızın daha da artarak genel seçimlere de yansıması temennimizdir" ifadelerine yer verdi. 

'TARIMIN GÜÇLENDİRİLMESİ ÜLKEMİZİN BEKA SORUNU'

İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye'nin 2023 yılında 69 milyar dolarlık tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ile dünyanın ilk 10 ülkesi arasında olduğunu hatırlatan Kestelli, “Milli gelir içerisindeki payı yüzde 6,2'ye gerilese de toplam istihdamın önemli bir bölümü hala tarım sektöründe yer alıyor. Toplam istihdamın yüzde 14'ü yani 4,5 milyon kişi tarım sektöründe çalışıyor. Aileleriyle düşündüğümüzde yaklaşık 18-20 milyon vatandaşımız bu sektörden geçimini sağlıyor diyebiliriz. Tarımda çalışan kadın oranı yüzde 42'yi buluyor. Tarım ve hayvancılığın üretimden ticarete, tedarik zincirinden ihracata kadar her aşamada güçlendirilmesi, ülkemiz için bir beka sorunu" dedi.

ÖZGENER: İZMİR HEPİMİZİN GÖZ BEBEĞİ

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "İzmir hepimizin göz bebeği. Hep birlikte bu kıymetli kent için çalışıyor, üretiyoruz. İzmir sadece kurtuluşun değil kuruluşun da simge kenti olarak Cumhuriyet tarihimizde demokrasi kültürünün yeşermesi ve kökleşmesinde önemli roller üstlenmiş, öncü ve örnek olmuştur. Kentimiz, uluslararası ticaret için güçlü bir erişim noktası oluştururken, ürettiği ürünleri dünyanın dört bir noktasına pazarlamayı da en az bir asırdır başarıyor. İzmir'e daha rekabetçi bir kent kimliği kazandıracak adımların atılmasında, sektörel gelişme stratejilerinin seçici bir anlayışla konumlandırılması öncelik taşıyor. Bu sektörlerin artan bir ivme ile kent ekonomisine ve ulusal ekonomiye katkı sağlaması için sadece yerli yatırımcıların değil, aynı zamanda yabancı yatırımcıların da çekilmesinin gerekli olduğuna inanıyorum" diye konuştu.

YORGANCILAR, SANAYİ ALANLARI KONUSUNDA DESTEK İSTEDİ

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da konuşmasına, “İzmir'de yaşayan bir vatandaş olarak her şeyden önce; halkın ve şehrin ihtiyaçlarını doğru belirleyip, ivedilikle önce sorunlara sonra da İzmir'i marka şehir yapacak projelere odaklanılmasına ihtiyaç olduğu inancındayım. Ve tüm bunlar yapılırken de yerelin ilgili paydaşları ile sürekli diyalog halinde olunmalıdır. Ülke sanayisinin yüzde 8'i, ihracatının yüzde 9,3'ü İzmir'de gerçekleştiriliyor iken sanayi alanındaki payımız yüzde 3 sınırında olup, iller arasında 8'inci sıradayız. Türkiye, bugün üretim ve pazar çeşitliliği açısından Çin ve Hindistan ile yarışır durumdadır. 200 ülkeye ihracat yapan İzmir’imiz, ülkedeki toplam üretimin yüzde 58,6'sı yani ürettiği 2 bin 300 ürün ile bu yarışa en büyük katkı koyan 2'nci ildir. O nedenle, İzmir'de sanayi alanları büyük önem arz etmektedir. İlçelerin kendi dinamikleri dikkate alınarak ilçe bazlı teşvikler ile üretimin artırılması gerektiğini yıllardır ifade ediyoruz. Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak, Bölge Odası kimliğimizle geçmişten bugüne 21 OSB'nin kurulmasında öncü olduk. İzmir özelinde ise 16 OSB'nin 14'ü kurucu ortağıyız. Türkiye'de bir ilk olan 15'inci organize sanayi bölgesi girişimimiz atık ihtisas organize sanayi bölgesi için de yer arayışımız hala devam ediyor. Sanayi alanları konusunda desteklerinizi rica ediyoruz" dedi.