TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Geçtiğimiz hafta İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir Milletvekilleri ve İzmir’deki bazı odaları başkanları Ankara’yı ziyaret etmiş ve burada bir dizi görüşmeler gerçekleştirmişleri.
Görüşmelerin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 10 Ocak Pazartesi günü gerçekleştirilen Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ziyarete davet edilmemesini eleştirmiş ve “Geçen hafta odalarımızın başkanları ve AK Partinin milletvekilleri Ankara’ya çıkarma yaptılar. Basında böyle yer aldı. İzmir’in sorunlarını bakanlıklar nezdinde dile getirdiler. Bu güzler bir şey. Oraya İzmir Valimizi de götürmüşler. Gönül isterdi ki arkadaşlar lojistik alanını ve OSB’leri konuşuyoruz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı neden yok demesini beklerdim. Ya da bakanlıklarda bu kentin belediye başkanı neden yok demesini beklerdim. Bu hoş olmadı” demişti.
Başkan Soyer’in sitemine yanıt ise bugün gerçekleştirilen meclis oturumunda AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’dan geldi.
"GÖRÜŞMEYİ AYARLAYANLAR ODA BAŞKANLARI"
Hızal, görüşme randevularının Ticaret Odası ve Sanayi Odası başkanları tarafından alındığını, Başkan Soyer'in oda başkanlarıyla her hafta görüştüğünü ve büyük ihtimalle bu randevulardan haberi olduğunu söyledi.
Hızal, Başkan Soyer’in eleştirilerine yanıt olarak şunları söyledi; “Biz bir önceki oturumda önemli konular konuştuk. Emsal artışı ve İzmir’in dönüşümü konusunda bazı eleştiriler ortaya koyduk. Beklerdik ki Sayın Soyer’in bu eleştirilere yanıt vermesini beklerdik. Ama kendisi bu konuda cevap vermediği gibi meseleyi başka bir yere taşıdı. Ankara ziyaretlerimiz üzerinden eleştirilerde bulundu. Birincisi o programın randevularını, muhtemelen her hafta görüştüğü ticaret odası ve sanayi odası başkanları almıştır. Bu bir meclis konusu değil. Kendisi bu bilgiyi oda başkanlarından alabilirdi. Bunun tartışılmaması gerekiyordu. Sayın Valimiz, bu ziyarette bazı görüşeler katıldı. Ticaret Bankalığı görüşmelerine katıldı. Kemalpaşa’da yapılan Sayın Binali Yıldırım’ın seçim vaatleri arasında yer alan oradaki lojistik köy faaliyetleriyle ilgiydi. Ticaret Odası ve Ticaret Odası’nın ortak olduğu bir şirkete devredilecek. Biz İzmir’in lehine bir faaliyet içerisindeyiz ama siz ne yaptınız Bu iki odanın istediği Meslek Fabrikası’nı bunlara vermeyip İstanbul’dan bir vakfa verdiniz. Bunların yanında Bergama ve Kınık’taki sanayi bölgeleri de görüşüldü. Sayın Başkan ‘Ben de operada olsaydım’ dedi. Bu nasıl bir çelişki? Bu kent nasıl bir çelişkiyle yönetiliyor? Bu organize sanayi bölgeleriyle ilgili İBB, olumlu görüş bildirdi daha sonra olumsuz görüş bildiriyor. Yani OSB’lerin bu yatırımlarının İzmir’e yapılmamasını istiyor. Yani durum böyleyken çıkıp niye davet edilmedim diye sitem etmek akıl dışıdır. Bu konu öyle bir yere geldi ki bazı CHP’li siyasiler hazine bulmuş gibi üzerine atladılar. Hâlbuki bu görüşmeleri ayarlana İzmir Ticaret Odası ve Sanayi Odası. Kaldı ki Sayın Başka yurt dışına çıkıyor. Bir gün bize ‘Siz de gelin’ dedi mi? Sayın Başkan ayrıca ‘AK Partili milletvekilleri’ dedi. Evet bizim milletvekillerimiz parti ayrımı yapmaksızın bütün kentin sorunları çözmek için çalışıyor. Örneğin Buca Cezaevi. O sorunun çözümü için Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç ile gidildi. Sadece klavye üzerinden bir şeyler yaparsanız bu şehre hiçbir şey koyamazsınız.”
“BU BAŞKANIMIZIN İÇTEN GELEN BİR SİTEMİYDİ”
Hızal’ın sözlerine yanıt veren Özuslu ise; “O programın davetinin sahibi Ticaret Odası tarafından düzenlenmiş olması Hızal’ın ortaya koyduğu gerekçeleri ortadan kaldırmaz. Sayın Başkan zaten ‘O yaptı, bu yaptı’ demedi. Sitemini dile getirdi. Olay şu: Sayın Valimiz ile Sayın Başkanımızın ilişkileri gayet iyi. Kriz durumlarında uyumlu bir çalışma yürütülüyor. İkisinin de sorumluluk alanları farklı. Fakat şu söze katılmak mümkün değil. ‘Sayın Valimiz yırt dışı programlarına neden davet edilmiyor’ öyle bir şey yok. Çünkü sorumluluk alanları farklı. Biz oraya gittik İzmir’in meselelerini konuşmadık derlerse tamam. Ama İzmir’in meselleri konuşuldu. Seçilmiş İBB Başkanının orada neden yok diye orada bulunan arkadaşlarımızın savunmasını beklerdim. Bu Başkanımızın içten gelen bir sitemiydi. Biz ortak akıl diyotuz. Bunu gösterecek bir fırsatımız vardı” dedi.