İddianamede Sözcü Gazetesi yazarlarından Uğur Dündar’ın 3 Haziran 2016 tarihli, “Zarrab soruşturmasının uzanabileceği vahim boyutlar” başlıklı bir yazı yazdığı, ertesi gün de FETÖ medya yapılanması davası kapsamında tutuklu olan Nazlı Ilıcak’ın aynı konuyu ayrıntılı şekilde yazdığına değinilerek, “Örgütün hedefindeki benzer soruşturmaların örgüt tarafından, örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yapıldığının ortaya çıktığı, bu yöndeki kovuşturmanın devam ettiği” ifadeleri kullanıldı.
SUÇLAMALAR NE
MASAK raporuna da yer verilen iddianamede Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay’ın 2011-2016 yılları arasında hesabına havale olarak 58 milyon TL, EFT olarak da 65 milyon TL olmak üzere toplamda 123 milyon TL para girişi olduğu tespit edildiği bilgisine de yer verildi. Ayrıca Akbay’ın hesabından 49 milyon TL’de para çıkışı olduğu belirtildi. İddianamede bu paralarla ilgili, “FETÖ kapsamında gelip gelmediği yönünde bir sonuca ulaşılamadığı, araştırmanın devam ettiği” bilgisine yer verildi.
Soruşturma kapsamında alına bilirkişi raporuna da iddianamede yer verildi. Hazırlanan raporda, gazetenin gündelik konular dışındaki yayın politikasının temelinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ülke içinde ve ülke dışında teröre destek veren bir uygulama içinde olduğuna yönelik algı oluşturmaya çalışmak olduğu iddia edildi. Ayrıca raporda, Sözcü Gazetesi’nin kapatılan Zaman Gazetesi ile aynı mizanpaj ve aynı dil ile eş zamanlı haber yaptığı ileri sürüldü.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Sözcü Gazetesi’nde yayınlanan bazı yazılara örtülü mesajlar verildiği ve darbe girişiminin inkar edildiği iddia edilen iddianamede, “O gece yaşanan kanlı sürecin adeta devlet tarafından planlandığının ima edildiği, Sözcü Gazetesi sahibi ve bazı yönetici ve yazarlarının FETÖ/PDY örgütü ile ilişki içinde olduğuna dair diğer Medya organlarında çeşitli gazeteciler tarafından da dile getirildiği” ifadeleri yer aldı. (Hürriyet)