Olay 7 Mart 2015 yılında meydana geldi. Lise öğrencisi O.Ç., dayısı adına kayıtlı olan ancak kendisinin kullandığı cep telefonundan, o dönem Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek'in Özel Kalem Sekreteri'ni aradı. Telefona çıkan Ayten Erdoğan'a, Bakan Şimşek'le görüşmek istediğini söyleyen O.Ç., 'Bakan bey yurt dışında' yanıtını aldı. Bunun üzerine iddiaya göre O.Ç., "Aynen kendisine şunu iletin, onu öldüreceğim, bıktım bu vergilerinden, kimse bana bir daha vergi ödetemez. Bakan Bey'e karşı öyle bir eylem yapacağım ki sansasyonel olacak" deyip telefonu kapattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada liseli O.Ç., polis tarafından 3 Nisan 2015 tarihinde gözaltına alındı. Savcılıkta alınan ifadesinde suçlamayı kabul etmeyen O.Ç., "Ben lise öğrencisiyim evden okula giden birisiyim. Harçlıklarla geçinen bir öğrenciden cep telefonuna yapılan yüklemeden vergi kesiliyor. Bunu doğru bulmadığım için ilgili yeri telefonla arayıp durumu izah ettim. Hiçbir örgüt ile bağlantım yoktur. Ben kimseyi tehdit etmedim" dedi. O.Ç., ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Soruşturmayı tamamlayan savcının hakkında 'tehdit' suçlamasıyla 6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle Ankara 3. Çocuk Mahkemesi'nde dava açılan O.Ç., önce alt sınır olan 6 ay hapse çarptırıldı, ardından iyi hal indirimi yapılarak bu ceza 3 ay 10 güne indirildi.
Bu cezanın kaldırılması için O.Ç. avukatı aracılığı ile Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz etti. Mahkeme, bu talebi reddetti. Verilen bu ceza ile eğitim hayatının karardığını söyleyen lise son sınıf öğrencisi O.Ç., "Ben kesinlikle böyle bir şey söylemedim. Polis gözaltına almak için okula gelmiş. Güvenlik görevlisi beni arayıp söyledi. Daha sonrada evden gelip aldılar. Haksız yere boşu boşuna ceza yedim. Devlet büyükleri benim sesimi duysun. Bu ceza her zaman bana sıkıntı yaratacak" dedi. (DHA)