Operasyonların sürdüğü Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki iki ayrı saldırıda 11 güvenlik görevlisi yaralandı.
Haberler / Güncel
28 Aralık 2015 Pazartesi 14:21
PAYLAŞ
Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Sur'da teröristler ilk olarak güvenlik güçlerine roketatarlı saldırı düzenledi.
Zırhlı aracın geçişi sırasında da, el yapımı patlayıcı infilak ettirildi.
İki saldırıda 6 asker ve 5 polis yaralandı. Yaralılar kentteki hastanelere kaldırıldı.
Diyarbakır’ın sokağa çıkma yasağı bulunan Sur İlçesi’nde bugün PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmalarda 6'sı asker, 5'i polis olmak üzere toplam 11 güvenlik görevlisi yaralandı. Hastanelerde tedavi altına alınan yaralıların hayati tehlikeleri bulunmadığı belirtildi.
Diyarbakır’ın merkez Sur İlçesi’nde barikatların kaldırılması, hendekleri kapatılması ve PKK’lıların etkisiz hale getirilmesi için 2 Aralık günü alınan, 11 Aralık’ta 17 saat ara verildikten sonra tekrar ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ederken, çatışmalarda sürüyor. Sur’da bu sabah saatlerinde PKK’lılar tuzaladıkları 2 el yapımı patlayıcıyı uzaktan kumanda ile infilak ettirdi. Şiddetli patlamanın ardından güvenlik güçleri ile PKK’lılar arasında çatışma çıktı. Meydana gelen patlama ve çatışmalarda 5 özel harekat polisi, 6 jandarma özel harekat mensubu olmak üzere toplam 11 güvenlik görevlisi yaralandı. Yaralı asker ve polisler kentteki çeşitli hastanelere sevk edilirken, göğsünden kurşunla yaralanan 1 polis ile patlama sırasında bacağına şarapnel isabet eden 1 asker ameliyata alındı. Tedavi altına alınan güvenlik güçlerinin sağlık durumlarının iyi olduğu ve hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi.
ÇOCUKLARIYLA SUR’DAN AYRILDILAR Sur’da çıkan çatışmalar nedeniyle 29 yaşındaki Barış Uzal, eşi Azize ile 2 yaşında ve 5 aylık çocuklarını alarak ilçeden ayrıldı. Yatalak anne ve babasını çatışmaların yaşandığı ilçede bırakmak zorunda kaldıklarını belirten Barış Uzal, "İhtiyaçlarımız karşılanmıyor. 2 çocuğum var biri 5 aylık daha, mamaları yok. Anne sütü almıyor. Korkudan anne sütü kesildi. Şimdi mama almaya çıktık. Artık geri girebilir miyiz bilmiyoruz. Ayrıca annem ve babam var evde. İkisi de yaşlı hastalar hastaneye bile götüremiyorum. İşimde Sur içindeydi, ocak başında çalışıyorum bir de işsiz kaldım. Evim de kira ve ortada kalmışsız. Benim babam zaten özürlüdür. Yatağa mahkum ve hastaneye götüremiyoruz. Normalde her hafta götürüp kan ölçümünü yapıyoruz. Ama götüremiyoruz. Bir aylık süreçtir bitmiyor" dedi.
Yaşanan çatışmalara ailece tanık olduklarını ve çatışma anlarında büyük panik yaşadıklarını belirten Barış Uzal, "İçerideyiz kafamızı camdan çıkaramıyoruz. Çocuklarla içeride öyle yapacak bir şey yok. Benim çocuğum bir ara kapı kolunu eline alıp silah gibi sıkmaya çalışıyor. Çocuğunun psikolojisini artık siz düşünün, bir an önce barış olmasını diliyoruz. Kaderimize razıyız. Temennimiz barış olmasıdır. Misafirlikte bir gün iki gün ama bir ay kimseye misafir olamaz ki. Ben gidip kime yük olayım. Annem ve babam da orada yatalaklar. Nereye alıp götüreyim kim kabul ediyor. Bir aydır buradayız kimse arayıp sormadı. Biz şimdi dışarı çıkıyoruz, hayat devam ediyor. Hiçbir şey yokmuş gibi herkes rahatına bakıyor benim zoruma gidiyor. Biz de buranın insanıyız, biz de Kürt’üz. Tek temennimiz barış olmasıdır. Silahlar çözüm getirmez bu saatten sonra" dedi.
SÜTÜM KESİLDİ Yaşanan çatışmalar sırasında korkudan sütünün kesildiğini belirten Azize Uzal, "Bebeğim 5 aylık korkudan sütüm kesildi. Şimdi de bebeğime mama veremiyorum. Şimdi mama almaya çıktık, ekmek bile alamıyoruz. Elektrikler yok gidecek yerimiz de yok. Çok çaresiz bir durumdayız. Fırına bile eşimi zorla bırakıyorlar. Bırakmıyorlar. Elektrik yok. Sütüm korkudan kesildi. Tam çatışmanın içindeyiz. Suriçi Saraykapı’da oturuyoruz. Elektriği kesmişler. Bırakmıyorlar gelip elektriği yapsınlar" dedi.