İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Türk-Fransız Ticaret Derneği tarafından Fransız Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Geleceği Birlikte İnşa Etmek: Sürdürülebilir Şehirler Üzerine Fransız-Türk İş Birliği” adlı toplantıya katıldı. Toplantıya Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin, AB Delegasyonu Ataşesi Christian Ballaro, Fransız Kalkınma Ajansı'nın (AFD) Türkiye Direktörü Tanguy Denieul, Türk-Fransız Ticaret Derneği Başkanı Franck Mereyde, uluslararası finans kuruluşlarının temsilcileri, Türkiye ve Fransa iş dünyası üyeleri katıldı.
Tugay: Kendimizin en iyi 2024 versiyonu olacağız
İzmir ve Fransa arasındaki ilişkilerin tarih boyunca önemli olduğuna değinerek sözlerine başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İzmir, Milattan Önce 6. yüzyılda veya 17. yüzyılda güven ve refah ortamını sağlarken Fransa kıyıları ile kurduğu ilişkiler belirleyici rol oynamış. Burada tekrar eden tarihi bir motif var. İzmir’i neyin rekabetçi kıldığını, farklı kıldığını bu tarihi dersten çıkartabiliyoruz. Biz İzmir’de ayırt edici özelliklerimiz üzerine vizyonumuzu kurmak istiyoruz. Başarının anahtarının tarihi avantajlarımızda, farklılıklarımızda olduğunu düşünüyoruz. Kendimizin en iyi 2024 versiyonu olacağız, tarihte bizi güvenli ve zengin bir kent yapan ilişkilerimizi en yenilikçi biçimiyle sürdüreceğiz” dedi.
“AFD ile İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Programı üzerine çalışıyoruz”
Başkan Tugay, İzmir-Fransa arasındaki iş birliğinin en önemli aktörlerinden biri olan Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile şu ana kadar 287 milyon Euro’yu aşan kredi sözleşmesi imzalandığını kaydetti. Tugay, “Bu hafta bir AFD heyeti şehrimizdeydi, İZSU ve belediye birimlerimiz ile verimli çalışmalar yaptılar. Bu sabah da beni bilgilendirdiler. AFD ile İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Programı üzerine çalışıyoruz. Bu, iş birliğimizde yeni bir seviye olacak. Tek tek projeleri finanse etmek yerine bütüncül bir paket program çatısı altında birçok sürdürülebilir kalkınma projesini bir arada gerçekleştireceğiz. Bu programda üç ana önceliğimiz bulunuyor: Körfez’in temizlenmesi, yeşil ekonomik büyüme ve bu büyümeden her toplumsal kesimin yararlanması” diye konuştu.
Programın iki fazdan oluşacağını belirten Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk fazda yaklaşık 100 milyon Euro finansman ile atık su arıtma yatırımlarını gerçekleştirmek istiyoruz. Bu sayede Körfez’de uzun zamandır yaşadığımız sorunların çözümünde büyük bir yol almış olacağız. 100 milyona ek, 50 milyon Euro’luk bir bütçeyi de kentsel dönüşümde kullanmak için çalışıyoruz. Kentsel dönüşümde dış finansman kullanımına mevzuatımız ve teamüller çok alan açmıyor ancak biz Fransız Kalkınma Ajansı uzmanları ile yenilikçi finansal çözümler bulmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
“Daha dirençli hale gelmesini sağlayacak”
Programın 2026 için planlanan ikinci fazını da anlatan Tugay, “Yeşil altyapıyı ve kamusal alanların doğa temelli çözümler ile yenilenmesini içeriyor. Burada yapılacak çalışmalar ile mevcuttaki iyi uygulamaları yaygınlaştırmayı ve yeni iş birliği modelleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Kentimizin tarihi ve kültürel dokusunu koruyarak modern şehircilik gereksinimlerinin karşılanmasına olanak sağlamak istiyoruz. 2020 yılında İzmir'de yaşanan yıkıcı afetler, sürdürülebilir, dirençli altyapıların önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu bağlamda, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile yaptığımız iş birliği kentimizde güvenli ve sürdürülebilir altyapılar inşa edilmesini mümkün kılacak. Sürdürülebilirlik konusundaki stratejik ortaklığımız, İzmir'in gelecekte olası doğal afetlere karşı daha dirençli hale gelmesini sağlayacak” dedi.
Kalkınma belediyeciliği vurgusu
İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Programı kapsamında hazırlıklarını yürüttükleri Körfez Yürütme Kurulu’nun da ikinci fazın önemli bir parçasını oluşturacağını vurgulayan Tugay, “Bu kurulun amacı körfez ve çevresinin yönetişiminde farklı sektörlerden paydaşların aynı strateji ve öncelikleri takip etmesini sağlamak ve iyi uygulamaları mümkün kılmaktır. Bu yeni dönemde üzerinde yoğun çalışacağımız bir konu, yerel kalkınma olacak. Kalkınma Belediyeciliği anlayışımız hem yerel hem de küresel perspektife sahip. Ayrıca yenilikçi, katılımcı ve iş birliğine dayalı bir yapıda. Bu anlayışla İzmir’in küresel ekonomik sistemdeki rolünü güçlendirmeyi ve insanımızın hayat kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Bu amaçları gerçekleştirmek için bir yerel kalkınma programı kurmak istiyoruz. Program kapsamında tüm ilgili Fransız kurum kuruluş ve şirketlerin katkısını alabilmeyi arzu ediyoruz. Bu sebeple yerel kalkınma çalışmalarımızdan biraz bahsetmekte yarar görüyorum” şeklinde konuştu.
“Şeffaflık ve güveni artırmayı mümkün kılacaktır”
Önümüzdeki 5 yılda İzmir’in kalkınıp küresel ekonomide rekabetçi olması için yeni bir düşünce ve uygulama biçimini hayata geçirmeyi planladıklarını da söyleyen Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentimizin dinamiklerini, potansiyellerini ve ihtiyaçlarını iyi analiz ederek güçlü olduğumuz alanlara yatırım yapmayı ve bu alanları geliştirmeyi istiyoruz. Mahallelerimize, şehir merkezlerimize, kıyılarımıza, altyapıya, konutlara yapacağımız yatırımları, kalkınma hedeflerimizi ve toplumsal adaleti gözeterek gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Doğru adımlar atarak özel sektörün ve sivil toplumun gücünü finansal kaynağa ve toplumsal faydaya dönüştürmeyi umuyoruz. Kalkınma Programımızın hem tasarlanmasında hem de finanse edilip uygulanmasında uluslararası kalkınma bankaları ve kuruluşları ile çalışmanın önemli katkıları olduğuna ve olacağına inanıyoruz. Bu kurumlar ile kurduğumuz başarılı iş birlikleri, şehrimize finansal olanaklar sağlarken kurumsallığı, teknik kapasiteyi, şeffaflık ve güveni artırmayı mümkün kılacaktır. Hem AFD'nin finansal ve teknik desteği hem de farklı Fransız aktörler ile kurulan iş birlikleri, şehrimizin ekonomik büyümesine, çevresel sürdürülebilirliğine ve toplumsal refahına önemli katkılar sağlayabilmektedir.”
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı seçildiğini hatırlatan Başkan Tugay, dirençli kentler kuracaklarını söyledi ve Kalkınma Belediyeciliği anlayışına Fransız ve iş dünyası temsilcilerinin de katkı verebileceğini ifade etti.