Türkiye’nin yarım yüzyıl süren darbeler tarihine bakıldığında her şeyin çok net görüldüğünü belirten Sürekli; 27 Mayıs Darbesi, 28 Şubat ve 27 Nisan muhtıralarının arkasında CHP’nin teşviğinin olduğunu söyledi. CHP’li Özgür Özel ve Canan Kaftancıoğlu’nun darbe tehditleri ile fitili ateşlerken, Yücel’in aynı fotoğrafa girmesinin ve eleştiri sınırlarını aşan bir üslup kullanmasını eleştiren Başkan Kerem Ali Sürekli, bunun demokrasinin, kurtuluş ve kuruluşun şehri İzmir’e yakışmadığını ifade etti.
Sürekli; yaptığı açıklamada ayrıca; başarı ile yürütülen salgınla mücadele sürecinin maniple edilmek istendiğini ve siyasi fırsatçılığa sahne olduğunu vurgulayarak; “Darbe tartışmasını başlatanlar olarak aldıkları tepkilere bu kadar celallenmeden tarihleriyle de yüzleşmeliler. Bu zehir zemberek sözlerle kendilerini makus tarih ve talihlerinden kurtaramazlar. Genel Başkan Yardımcımız ve Milletvekilimiz Hamza Dağ da gerçekleri dile getirmiştir. Katılmadıkları ya da kabullenemedikleri söylemlere tepki gösterirken had ve sınır tanımamaları kabul edilemez. Özellikle, kullandıkları ‘Saray Rejimi’ ifadesini kabul etmek mümkün değil. Bu ülkenin yönetim biçimi Cumhuriyet’tir. Cumhurbaşkanımız da milletin iradesi ile bu göreve seçilmiştir. Kimsenin şüphesi olmasın; Cumhuriyet’ten ve demokrasiden taviz vermeyiz.” diye konuştu.
Demokrasiden dem vuranların acı gerçeği…
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu ülke, 15 Temmuz’a kadar darbecilerin ve onların uşaklığını yapanların tahakkümünden kurtulamamıştır. Milletin iradesi ile sandıktan çıkamayanların, çıkamayacağından korkanların dayatmacı tavrı, darbeleri ve muhtıraları karşımıza çıkarmıştır. Maalesef, bugün de demokrasi ve özgürlüklerden dem vuranların acı gerçeği ve tek sığınağı da budur. 27 yıl devam eden ‘tek partili’ dönemin, ‘Şeflik dönemi’nin CHP’si, önce bunun ve 27 Mayıs 1960, 28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007 darbe ve darbe girişimlerinin teşviki mesaisinin sorgulamasını yapmalıdır. Bugün, ‘saray rejimi’ diyerek başta Cumhurbaşkanımızı hedef alırken; demokrasi havariliği yapanların tarihine dönüp bakmaları gerekir. Bu ülkenin yönetim biçimi bellidir. O da Cumhuriyet’tir. Milletin iradesi ile belirlenen bir yönetim vardır. Milletin sandığından çıkan, onun güveni ile görev yapan bir Cumhurbaşkanı vardır. Bu durumda; ‘Saray rejimi’ diyerek alaşağı etmeye çalıştıklarının milletin iradesi olduğunun farkına varmalı ve bundan vazgeçmeliler. Herkes bilsin ki; Cumhuriyet değerlerinden de demokrasiden de taviz vermeyiz.”
İzmir’in; darbe iması ile gözdağı veren söylemlere sahip çıkanları, tasvip etmeyeceğini biliyoruz
CHP’lilerin sıklıkla 15 Temmuz Darbe girişimi ile ilgili söylediklerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Başkan Sürekli; “15 Temmuz darbe girişimine, kontrollü darbe diyen, tiyatro diyen genel başkanlarıdır. Aynı gece, devlet ve millet sokaklara çıkarak darbecilere göğsünü gererken; tankların arasından geçip, olup biteni evinden kahvesini yudumlayarak izleyen de kendisidir. Bizi bu girişimin müsebbibi gibi göstermelerini anlamakta zorlanıyoruz. İzmir, demokrasi ve özgürlükleri özümsemiş bir şehirdir. Bu hassasiyetleri ile öne çıkan bir şehirdir. Kuruluş ve kurtuluşun şehri İzmir; asla dayatmacı, darbeci olmamıştır. İzmir’in; CHP Milletvekili Özgür Özel’in, İstanbul İl Başkanları Kaftancıoğlu’nun demokrasi karşıtı ve iktidara darbe iması ile gözdağı veren söylemlere sahip çıkanları, tasvip etmeyeceğini biliyoruz. ” diye konuştu.
Gurur duymak varken sabote etmek niye'
Türkiye’nin COVID-19 salgınında dünyanın en başarılı mücadelesini verdiğini hatırlatan AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi; “ Başarımızla gurur duymak yerine, umut veren gelişmelerle sona yaklaşırken, katkı koymak yerine; süreci sabote etmek niy? Onlarca ülke bizden yardım isterken, bizi örnek gösterirken, virüs tablomuzda ciddi bir gerileme söz konusuyken; siyasi malzeme ve fırsat kollamaktaki ısrarlarını ve siyasi menfaat uğruna darbe tartışması başlatmalarını anlayamıyorum. İhtiyaç yokken, var demelerinin; hiçbir aksaklık yokken, beceremediler demelerinin başka bir izahı yok. Bu tüm Türkiye’nin maruz kaldığı ve topyekûn mücadele verdiği bir sorundur. Bu gerçeği görmezden gelenlerin; siyasi prim ve plan peşinde olanlar olduğu çok açık. Kamuoyunu meşgul ederek; elde ettiğimiz başarıyı itibarsızlaştırmaya çalışmak; topluma ve sürece ciddi zararlar veriyor. Bunu artık anlamaları gerekiyor.”
İstikrar kalkan paketinde her kesime destek var…
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; Covid-19 ile mücadelenin tüm boyutları ile ele alındığına dikkat çektiği açıklamasında; ekonomik ve sosyal tedbirlerin hassasiyetle planlandığını vurgulayarak şunları söyledi; “Ekonomik kriz ve mağduriyet çığırtkanlığı yapmaları anlamsız ve yersiz! Çünkü esnaftan, çiftçiye; sanayiciden, işçilerimize kadar her alanda tedbir ve destekler bir bir sağlanıyor. Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamında; vergi ödemeleri ertelendi, ticari hayatın aksamaması için tedbirler alındı, kısa çalışma ödeneği, asgari ücret desteği, bireysel ve esnafa yönelik destek paketleri açıklandı. Bunların toplamı, nisan ayı itibari ile 200 Milyar TL’ye ulaştı. Hükümetimiz, son açıkladığı rakamlara göre; 4.4 aileye 1000 liralık yardımda bulundu. Ayrıca destek kapsamına girmeyen ancak bu dönemde gelirini, işini kaybeden vatandaşlara da 1000 lira nakdi yardım yapılacak. Bu kapsamda e-Devlet üzerinden başvuruları başlatıldı. Vatandaşlarımızın bireysel ihtiyaçları için devreye alınan ‘Temel İhtiyaç Desteği’ kapsamında şu ana kadar 3 milyon 977 bin vatandaşımıza 22 milyar 295 milyon lira kaynak sunuldu.” esnafımıza verilen finansman desteği toplam 16 milyar 861 milyon liraya ulaştı.” ifadelerini kullandı.
Şu ana kadar atlanmış hiçbir detay söz konusu değil..
Bakanlığın son olarak açıkladığı rakamlara göre; işletmelere sunulan KGF kefaletli İş’e Devam Desteği başvurularının143 bin 769’a ulaştığını söyleyen Başkan Sürekli; diğer desteklerin de altını çizdi. Sürekli; “Bu kapsamda 119 bin 804 firmamıza, 107 milyar 412 milyon lira finansman tahsis edildi. Finansman tahsis edilen firmalarımızın yüzde 96’sını KOBİ’lerimiz oluşturdu. Gerek salgınla mücadelenin ana malzeme ve ekipmanları, gerekse süreçten etkilenen kesimlere yönelik şu ana kadar atlanmış hiçbir detay söz konusu değil. Hepimizin süreci sağduyu ile takip etmesi ve güven ilişkisini muhafazası önemli.” diye konuştu.