Sürgü'deki kavga davasında eksik ifade tutanağı aranıyor
Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesinde Ramazan ayında bir Alevi aile ile Ramazan davulcusu arasında çıkan kavgayla ilgili davada, geçen yıl Aralık ayındaki duruşmada silindikten sonra kurtarılan ifade kayıtlarından birinin...
Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesinde Ramazan ayında bir Alevi aile ile Ramazan davulcusu arasında çıkan kavgayla ilgili davada, geçen yıl Aralık ayındaki duruşmada silindikten sonra kurtarılan ifade kayıtlarından birinin eksik olduğu belirlendi. Davanun bugünkü duruşmasında eksik olduğu öne sürülen Salih Ayabakan’ın ifadesi ve TÜBİTAK tarafından incelenen bilgisayarın akıbetinin, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’na sorulması kararlaştırıldı.
Duruşma, tarafların kalabalık olması nedeniyle Doğanşehir Belediyesi'ne ait düğün salonunda görüldü. Duruşma dolayısıyla ilçe girişi ve düğün salonu çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Sanık ve mağdurlarla yakınlarının katıldığı duruşmada, Mahkeme Hakimi Meltem Caner, dava hem mağdur hem sanık konumunda yargılanan kişilerin ifadelerini aldı. Duruşmada ifade veren kişilerden Nihat Karakurt, Ramazan ayında sahur vaktinde silah sesleri ve gürültü nedeniyle dışarı çıktığını belirtti. Olay yerine geldiğinde jandarmanın kalabalığı dağıttığına gözlemlediğini anlatan Karakurt, atılı suçlamaları kabul etmediğini, suçsuz olduğunu söyleyerek beraatini talep etti. Olayın iki kişi arasında adi bir kavga olduğuna işaret eden Karakurt, "Olay Alevi-Sünni tartışmasına çekilmek isteniyor. Benim eşim Alevi ben Sünniyim. Sürgü’de böyle mezhep tartışması yoktur." dedi.
Mürşit Avcı da Sürgü beldesinde arama kurtarma ekip başkanı olarak görev yaptığını belirtti. Silah sesleri üzerine olay yerine gittiğini anlatan Avcı, "Kasabada silah atılınca 'yangın var' şeklinde algılanır. Silah sesleri üzerine yangın olduğunu zannederek olay yerine gittim. Gittiğimde tahminen 500 kişilik kalabalık vardı. Ben kesinlikle taş atmadım. Hakaret etmedim. Sonra jandarma bir daha havaya 5-6 el ateş açtı. Kesinlikle eve doğru ateş açılmadı. Suçsuzum beraatimi talep ediyorum. Ayrıca hakkımda iftira atıldığı için de şikayetçiyim. Davaya müdahillik talep ediyorum." diye konuştu.
Oktay Çulha da savcılık ifadelerini tekrar ettiğini ifade etti. Çulhan’ın savcılık ifadesinde, "Servet ve Hasan Evli (Alevi aileye mensup bireyler) olay günü evlerinin camlarını çıkıp gruba yönelik sinkaflı cümleler kullandı. 'Dağdan gerillayı getirir hepinizi sinkaf ederim’ şeklinde küfürler ederek toplanan grubu tahrik etti. Bunun üzerine İstiklal Marşı söylendi. Olayın sonunda gruptan birkaç kişi tütün asmasını yıktı. Sonra jandarma grubu dağıttı." sözlerini kullandığı anımsatıldı.
Duruşmada ifade veren Naime Toker, Ali Topal, Sertar Artuç, Abuzer Şen, Mehmet Karaışık, Hakkı Artuç, İdris Sülü, İsmet Korkmaz, Oktay Çulha, Emre Korkmaz ve Yalçın Çulha da suçsuz olduklarını beraatlerini talep ettiklerini dile getirdi. Mağdur sanıklardan bazıları davaya müdahil olma talebinde bulundu.
Tarafların taleplerini alan mahkeme heyeti ardından ara kararı açıkladı. Doğanşehir Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Meltem Caner, ilk duruşmada Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden yapılan kayıtların bir kısmının silindiğini hatırlatarak, kurtarılan bölümlerde ekleme çıkarma olup olmadığının tespiti için Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'na (TÜBİTAK) yazı yazılmasına karar verdi. Ayrıca olay günü görev alan jandarma personelinin tanık olarak dinlenilmesine karar verildi. Mahkeme heyeti, duruşmayı 16 Eylül Pazartesi gününe erteledi.
Sürgü beldesinde yaşayan Evli ailesinin 28 Temmuz 2012'de saldırıya uğradığı iddiasına ilişkin, Ramazan ayında ailenin evinin önünde davul çaldığı ileri sürülen Mustafa Efşi'nin de aralarında bulunduğu 58 sanık hakkında dava açılmıştı.
POLİTİKA
Sayfa başına git
