TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde, suçtan zarar görenlerin sorunlarını ele almak üzere 'Mağdur Hakları Alt Komisyonu' kuruldu.
Kamuoyunda ‘Böcek Komisyonu olarak bilinen İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün başkanlığında toplandı. Komisyon, Üstün ve AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ'ın verdiği, "Suçtan zarar görmüş ve yeterince mağdur olmuş kişiler, bir de uzun, meşakkatli ve masraflı yargılama süreçlerinde, en az sanıklar kadar devletten yardım alamadıklarında ikinci bir mağduriyetle daha karşı karşıya kalmaktadır. Sanıklara tanınan bazı haklarla mağdur ve sanık hakları arasındaki mesafe sanık lehine daha da açılmış görünmektedir. Artık mağdurlara yeni haklar tanınarak, aynı eşit haklarda yagılama süreçlerinin yürütülmesinin zamanının geldiği kanaatindeyiz. Mevzuatımızda suç mağdurlarına tanınan ve tanınması ihmal edilen hakların ve uygulamada yaşanan sıkıntıların tespit edilerek, mağdur haklarının geliştirilmesi için bir alt komisyon kurulmasını talep ederiz'' ifadelerinin yer aldığı başvuru dilekçesini ele aldı.
Önergesi üzerinde konuşan Dağ, mağdur hakkı denildiğinde birçok şeyin akla gelebileceğini belirtti. Dağ, ''Ancak bizim önergemizdeki amacımız ceza yargılamasında sanık ve mağdur olarak düşündüğümüzde buradaki mağdur haklarıyla ilgilidir. Ekonomik, sosyal haklardan dolayı da insanlar kendini mağdur hissedebilir. Bir işçi işten çıkarıldığında, 'mağdurum' diyebilir. Bir kişi, '30-35 yaşına geldim, halen evlenemedim, mağdurum' da diyebilir. Bu alan çok genişleyebilir. Önergedeki amaç, ceza yargılamasında kantarın topuzunun sanık lehine kaçması nedeniyle mağdurun da haklarına ilişkin mevzuat getirilmesi konusunda bir çalışma yapmak.'' diye konuştu.
“SANIKLAR LEHİNE İYİLEŞTİRME YAPILDI”
Komisyon Başkanı Üstün de son yıllarda yargılama usullerinde, infaz sisteminde sanıkların lehine iyileştirmeler yapıldığına işaret etti. Üstün, ''Kızılay'da yürüyen bir adama Ferrari ile biri çarptığında, o kişinin onlarca avukatı olabilir. Diğeri de gariban, hastanede sakat kalıp, duruşmaya gelemeyebilir. Bu durumda o kişiyi kim savunaca? 11-12 yaşında tacize uğramış bir kız çocuğunu düşünün. Tacizciyi savunan avukat var, gerekirse devlet ona avukat tahsis ediyor. Ama o kızı savunacak, yeterince koruyacak bir hukuk sistemi yok gibi geliyor. Bu konuda komisyonumuzun bir çalışma yapmasında zaruret var.'' sözlerini kaydetti.
“MAĞDURLAR KORUNAMIYOR”
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, 15 yıllık ceza hukukçuluğu tecrübesinden mağdurun korunamadığı, haklarına yeterince değer verilemediğini gördüğünü dile getirdi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, kamunun herkese açık olmadığını, bunun milyonlarca vatandaşın mağduriyetine neden olduğunu belirtti. Metiner, başörtüsünden dolayı kişilerin öğretmen, hakim, savcı olamadığını dile getirerek, ''Niye olamasınla? Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı, ciddi bir mağduriyet var.'' dedi. Metiner, kamusal alanın anayasanın öngördüğü eşitlik ilkesine uygun şekilde herkese açılabilmesine yönelik hukuki altyapının oluşturulması önerisi yapılmasını istedi. Metiner, mağduriyetin sadece kişi bazlı olmadığını belirterek, kişiyle beraber ailesinin de cezalandırıldığını kaydetti.
“MAĞDURLAR MAĞDUR KALIYOR”
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ve AK Parti Ankara Milletvekili Ülker Güzel, mağduriyetlerin sınırlarının çizilmesi gerektiğini söyledi. Gök, sınırlarının belirlenmemesi halinde iyi niyetli çalışmanın, komisyonun kurulduğuna pişman hale getirilebileceğini belirtti. Dağ, önergelerinde bir sınırın bulunduğunu aksi halde yolda giderken ayağına taş düşen, odada sigara içen eşinden şikayetçi olanın da "mağduriyetim var" diyebileceğini kaydetti.
İnfaz sürecinde de afların çıkarıldığını, mağdurun mağdur kaldığını ifade eden Dağ, "2002'de aile büyüğümüz öldürüldü, dava yıllarca devam etti, çile çeken bizler olduk. Ayrıca savcı ile mağdur arasında irtibatsızlık var. Savcının odasına gittiğimde 'nasıl odamda oturursunuz' diye ayağa kaldırıyor. Avukat olduğumu söyleyince ilgilenmek zorunda kaldı'' görüşlerini dile getirdi. Konuşmaların ardından komisyon, oy birliğiyle mağdur haklarına ilişkin alt komisyon kurulmasına karar verdi.
“SANIKLAR DAHA BASKIN KONUMDA”
Komisyon Başkanı Üstün, toplantı sonrasında da gazetecilerin sorularını cevapladı. Son zamanlarda özellikle sanıklar lehine çok düzenlemeler yapıldığına işaret eden Üstün, sanıklar ile mağdurlar arasındaki dengenin kaybolduğunu kaydetti. Üstün, ceza hukukunda yargılama sırasında silahların eşitliği ilkesi bulunduğunu anımsatarak, herkesin aynı oranda kendini savunma hakkına sahip olduğunu söyledi.
Son zamanlarda sanıkların daha güçlü hale, baskın konuma geldiğini vurgulayan Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mağdurlar ise zaten suçtan zarar görerek, mağdur olmuşlar. Onun dışında yargılama sırasında kendilerini iyi savunamıyor, ifade edemiyorlar, savunma araçlarından daha fazla yararlanamıyorlarsa ikinci bir mağduriyeti yaşıyorlar. Bu mağduriyeti yaşamamaları için alt komisyon kuralım, burada sorunları tartışalım, hangi düzenlemeler yapılabileceğini not edelim, ilgili bakanlıklara öneri götürelim, gerekirse bir kanun teklifi hazırlanabilir. Bu konuyu kamuoyunun gündemine sunmak istiyoruz.
Örneğin bazen devlet, kamu güvenliği gerekçesiyle bir mahkemenin yargı yetkisini alıp, diyelim Mardin'den Edirne'ye veriyor. Bu insanlar zaten suçtan zarar görmüşler, nasıl gidecekle? Bunlarla ilgili bir düzenlememiz yok. Bunlara para, harcırah, yol, otel, yemek paraları ödenir m? Mağdurların da haklarının konuşulması, gerekirse bir kanunla teminat altına alınması için yola girmiş bulunmaktayız."
Üstün, bir gazetecinin, "Her mağdur olduğunu söyleyen soluğu komisyonda alamayacak" demesi üzerine, daha çok suçtan zarar gören, müdahil kesimin haklarını konuşacaklarını kaydetti. Üstün, "Trafik kazasından dolayı mağdur olmuş, anne, babası öldürülmüş ortada küçük bir çocuk var, bunları gündeme getireceğiz. Bir suç olacak, suçtan zarar gören birileri olacak ve ceza yargılamasındaki haklarından bahsedeceğiz. Burada kişisel mağduriyetin giderilmesi için bir çaba yok. Kişisel hikayelerden genel bir çözüm üretmeye çalışıyoruz. Olaya bütüncül bakıyoruz." dedi.