Türkiye Futbol Federasyonu Mali Genel Kurulu Ankara'da gerçekleşti. Genel Kurul'a Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun sözleri ile konuşturulmayan eski başkan adaylarından Erdal Akış'ın açıklamaları damgasını vurdu.
298 delegeden 219'unun katılımı ile gerçekleşen genel kurula Galatasaray başkanı Ünal Aysal ile Fenerbahçe Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım katılmadı. Beşiktaş'ın koltuğuna yeniden oturan Fikret Orman ile Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun yanısıra diğer kulüp başkanları katıldı.
Mali Genel Kurul'da bir konuşma yapan Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "Genel kurullarda futbolun sorunları konuşulmuyor. Futbolun asıl sorunu Ahlak ve adalet. Dernekler yasasına göre yönetiliyoruz. İnsanlar yönetime girebilmek için yoğun çaba gösteriyor nedeni ise menfaat. Kulüplerde kalıcı olmanız için başarılı olmanız gerekir." derken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerçekleri çıkar kaygısından dolayı kamuoyuna söyleyemiyoruz. Geleceğe temiz futbol bırakacaksak, adaletli olmalıyız. Türk futbolunu yönetecek ahlaklı başkanlar lazım. Yasa çıkmış, suçlular bulunmuş ama mecliste yasa refüze edilmiştir. 18 kulübün vebalı vardır. Sağır sultan bile olayları duydu. Ben resmen utandım. Sadece beni değil tüm namuslu Türk vatandaşlarını da utandırmıştır.
Adalet yoksa bizim burada durmamızın anlamı yok. 2011'da hırsızlar radara yakalandı. Kişiler kendi güçlerini değil kulüplerin gücünü kullanmaktadır bunlar zavallı insanlardır. Federasyon olarak emek hırsızlarının yanındamısını? Namussuz insanlardan yana mı olacaksınız'"
KONUŞMA TALEBİ KABUL EDİLMEYEN ALKIŞ YAZILI AÇIKLAMA YAPTI
Bu arada TFF Olağan Mali Genel Kurulu'nda konuşma talebinde bulunan eski başkan adaylarından ve Türk-Hint İş Konseyi Başkan Vekili Erdal Alkış, yaptığı yazılı bir açıklama ile tepki gösterdi.
Açıklamasına, "Alınacak olan kararların şimdiden hayırlı olmasını diliyoruz. Biz burada fikirlerimizi demokratik bir ortamda dile getirmek istedik ancak uygun görülmedi. Bundan dolayı söylemek istediklerimizin bir özetini kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Şayet olağan mali genel kurul'da seçim kararı alınması durumunda TFF Başkanlığına yeniden aday olacağımızı kamuoyuna hatırlatıyoruz." diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Daha önce; “renklerin üstü örtülmeli, ancak Türk futbolu böyle kurtulur” demiştik. Ancak geçen süreç içerisinde renklerin üstü yerine birçok sorunun üstü örtüldü… Tabiri caizse ortada ne kadar sıkıntı varsa halının altına süpürüldü. Ve gün geldi halı kaldırıldı… Her şey alenen ortaya çıktı. Mahkeme kararları, Tahkim Kurulu kararları en son UEFA’nın almak üzere olduğu karar…
Peki ne old? Hadi korkmadan söyleyelim. Futbolumuz kaosa sürüklenmek üzere… Basiret adaletten geçer adalet vicdandan… Son TFF Yönetimi hem adalet hem basiret noktasında sınıfta kalmıştır… Bir ekleme geçiş dönemi yönetimi görüntüsü vermiştir. Belki de biçilen rolü oynamıştır… Ama bu oyunun sonu artık trajedi ile bitmek üzeredir… Futbol terörü, adaleti şaşmış terazi ve hımbıl bir yönetim anlayışı… Spor baronları Türk futbolunda kaosun devamı için sessizliğini çok da profesyonelce sürdürmektedirler.
Sadece kulüplerimiz değil kulüplerimizi yöneten TFF yönetimi ve başkanı futbolu yönetmeyi bırakın maiyetindeki çalışanlarından bihaber olarak işlerini takip etmektedir. Demek ki asıl maksat başkadır.
Bunu TFF başkanlık seçimleri sırasında açıkça söyledik. Süreç içerisinde meydana gelen olaylardan sonra bunu yeniden gündeme taşımaya çalıştık. Bu gidişatın doğru olmadığını, insanları terörize ederek gücü elinde tutma gayretlerinin sadece futbola değil insanımıza ve geleceğimize vurulmuş bir darbe olacağını söyledik. Bununla birlikte günümüz kulüp yöneticilerinin geçmişten gelen 'Günah ortakları'ndan dolayı oyun kuralının yeniden dizayn edilmesi gerektiğini; var olan oyuncuların arasından bu nedenle bir çözüm üretilemeyeceği artık gün yüzüne çıkmış bulunmaktadır. Bu sancı sonunda “Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa’daki başarılarına rağmen” anlaşıldı ki kangren vücudu sarmaya başlamış bulunmaktadır.
Hali hazırdaki TFF Başkanı ve yönetiminin bu süreci devam ettiremeyeceğini artık net olarak biliyoruz. Ancak bütün bunlara rağmen hala bu günahlara ortak yeni kurtarıcı arayışları olduğunu da gözlemlemekteyiz. Birisinin zengin ve varlıklı olması, hali hazırdaki TFF Başkanı ile akrabalık bağının olması, eğer bahsettiğimiz ve artık vücudu saran kangrenin tedavisine merhem ise buna diyecek sözümüz yok.
Eskilerin tabiriyle 'Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez' der ve köşemize çekiliriz. Ancak bu sorunun çözümü için daha ilk günden bu yana söyleyip durduğumuz 'Günümüz futbolunun içindekilerle bir dirsek teması olmamış, aynı zamanda onlarla bir göbek bağı olmayan' tarafsız ve cesur çok keskin şekilde kuralları uygulayarak genç nesillerimizi bu bataklıktan kurtaracak birilerinin bu görevi üstlenmesi gerekmektedir.
Bu birisi cesurluğun yanı sıra adil ve tarafsız olmalıdır.
Bizler bu özellikte bir TFF başkanı ve yönetimini bu güne kadar göremedik. Bundan dolayı yine bir maceraya kapılmaksızın Anadolu spor insanı tarafından başlatılacak olan yeni bir hareketin bir unsuru olarak gelin birlikte bu sorunu barış ile adaletli davranarak, tarafsız olarak, terörize etmeden ve kutuplara ayırmadan 'Renklerin üzerini geçici olarak kapatarak' el ele verelim. Gelecekte marşlarını coşkuyla söyleyebilecek takımlarımızı yeniden çıkartalım. Yoksa çok geç olacak. Hem futbolumuz hem gençliğimiz için…"
POLİTİKA
Sayfa başına git
