Cezaevindeyken TİP'ten Hatay Milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi'nin ikinci kez "hak ihlali" kararı vererek tahliye edilmesi gerektiğine hükmettiği Can Atalay bugün de henüaz serbest bırakılmadı. Avukat Can Atalay'ın avukatları 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin saat 10.30'dan bu yana Anayasa Mahkemesi'nin kararının gereğini yerine getirmemesini protesto etti.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve beraberindeki milletvekilleri ile partililer, Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararı uygulanana kadar oturma eylemi başlattı. Adliye önündeki merdivenlerinde başlayan eylem öncesi açıklama yapan Erkan Baş, "İktidar, yargıyı basit bir sopaya çevirmiş, kendisine biat etmeyen, ona karşı sesini yükseltmeye devam eden tüm yurttaşları tehdit etmek için yargıyı kullanmaktadır" dedi.
"CAN ATALAY, 6 AYI GEÇKİN BİR SÜREDİR TÜMÜYLE HAKSIZ, HUKUKSUZ BİR BİÇİMDE ESİR OLARAK TUTULMAKTADIR"
Erkan Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gezi davası diye bilinen, arkadaşlarımızı esir aldıkları o dava, tümüyle hukuksuz bir davaydı. Bunun üzerine 14 Mayıs'te gerçekleştirilen genel seçimde, Hatay halkının verdiği oylarla milletvekili seçilen, TBMM'ye kaydı yapılan, TBMM'de İnsan Hakları Komisyonu üyesi seçilmiş olan Can Atalay, 6 ayı geçkin bir süredir tümüyle haksız, hukuksuz bir biçimde esir olarak tutulmaktadır. Hepimizin gözünün içine baka baka, yasalara ve Anayasa'ya rağmen, 'Sizin seçtiğiniz milletvekilini esir tutuyorum, çünkü siz bana teslim olmuyorsunuz' demektedir. Beğenmediğiniz yasa, Anayasa maddeleri olabilir, bunları değiştirmek için meşru yollarla mücadele edebiliriz. Ama ortada bir yasa varsa bu sokaktaki her yurttaşı bağladığı gibi, Recep Tayyip Erdoğan'ı da onun iktidarını da sınırlamaktadır, onun da yapması gerekenleri yazmaktadır.
"BİLAL'E ANLATIR GİBİ..."
Anayasa Mahkemesi daha önce bir tahliye kararı vermişken, Anayasa'ya aykırı bir biçimde mahkeme bu kararı uygulamamışken, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi bir kez daha karar vermişken, saçma sapan bir şekilde gerekçeli kararı bekliyoruz denilmişken artık dün karar, açık söyleyeceğim Bilal'e anlatır gibi mahkemeye gönderilmişken, mahkemenin saatlerdir yurttaşları oyalaması, bu hukuksuzluğu devam ettirmesi, Can'ın özgürlüğünü gasp etmesi bizim açımızdan artık canımıza tak etti. Bu maskeli baloya canımıza tak etti diyoruz ve bütün bu maskeleri indirmek üzere kararlılıkla, inatla mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz içeride dışarıda her yerde bu iktidara karşı mücadeleye devam ederiz. Ama bizim üzerimizden yurttaşı hizaya getirmek, bu ülkedeki 85 milyonu tehdit eden iktidara teslim olmayacağız. Ve ülkenin babasının çiftliği gibi yönetilmesine her istediklerini yapmalarına tahammül etmeyeceğiz. Karar çıkana kadar Çağlayan Meydanı’nda bekleyeceğiz. Tüm yurttaşları, hukuka sahip çıkan herkesi bizimle beraber oturmaya çağırıyoruz."
USTA SANATÇI MÜJDAT GEZEN: "CUMHURBAŞKANI AÇIKLAMA YAPACAK DEDİLER AYNI SAATLERE DENK GETİRDİLER SARAYDA.GÜNDEM SAPTIRMA MERKEZİ HARİKA ÇALIŞIYOR"
Türkiye İşçi Partisi, 13. Ağır Ceza Mahkemesi Can Atalay dosyasında karar verene kadar Çağlayan Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı. Usta sanatçı Müjdat Gezen Çağlayan Adliyesi önünde başlatılan oturma eylemine desteğe geldi.
Usta Sanatçı Gezen şunları söyledi;
"Eskiden Futbol liginde adalet diye bir takım vardı. Biliyor musunuz? Adalet… Gerçek bu. Sonradan ikinci kümeye düştü, sonra üçüncü kümeye düştü, sonra amatör kümeye düştü sonra yok oldu gitti. Bu kadar işte. Türkiye’nin adalet sistemindeki tarif aynen böyle. Küme düşe, düşe bu hale geldi bugün. Cumhurbaşkanı açıklama yapacak dediler aynı saatlere denk getirdiler sarayda. Saray değil, genel merkezde, genel merkezde değil bakanlıkta, bakan açıklayacak dediler. Gündem saptırma merkezi harika çalışıyor. İçeride hakimler de telefonlarla çalışıyor galiba. Sistem budur. Adaletin olmadığı yerde dış yatırım bunlar havadır. Ben askerden döndüğümde yıllarca önce ilk oyunumu Türkiye işçi partisine vermiştim. Yaşarsam son oyumu da işçi partisine vereceğim". (ANKA)