Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün onayıyla ilçe spor il müdürlükleriyle sporcu arama-tarama faaliyetleri yürütmek amacıyla protokol yaptı. Ardından ilçe kaymakamlıklarına başvuran vakıf, okullarda öğrenci sporcu arama-tarama faaliyetinin yürütüleceğini ve bu kapsamda gerekli kolaylığın sağlanmasını talep etti. İlçe kaymakamlıkları da ilçe milli eğitim müdürlüklerine, okullara gönderilmesi için resmi bir yazı iletti.
İZİN VERİLMESİ TALEP EDİLDİ
ANKA Haber Ajansı'nın edindiği belgeye göre; TÜGVA'nın Menemen İlçe Kaymakamlığı'na 15 Eylül 2022'de yaptığı başvuruda şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye Gençlik Vakfı Menemen İlçe Temsilciliği olarak, aşağıda belirtilen branşlarda vakfımız faaliyetlerde bulunmaktadır. Kurumumuz ve Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü tarafından protokol kapsamında yürütülen sportif faaliyetler için ilçemiz okullarında görevli antrenörlerimiz tarafından yapılacak olan sporcu öğrenci arama tarama faaliyetlerine izin verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize arz ederiz."
"OKUL MÜDÜRLÜKLERİNE GÖNDERİLMESİ İÇİN"
Menemen Kaymakamlığı tarafından Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne resmi okul müdürlüklerine gönderilmesi istemiyle 22 Eylül'de tebliğ edilen yazıda ise şöyle denildi:
"Türkiye Gençlik Vakfı Menemen İlçe Temsilciliği'nin okullarda sporcu öğrenci tarama için ilgi yazısı ekte olup, okul müdürlüklerinin gerekli kolaylığı sağlaması hususunda gereğini bilgilerinize arz ederim."
11 BRANŞTA KURSLAR AÇILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yönettiği TÜGVA, yeni eğitim yılı ile birlikte gerekli izinleri alarak İzmir genelinde kendi antrenörleriyle öğrenci sporcu arama-tarama faaliyetlerine başladı. Bu kapsamda ilk olarak Karabağlar, Buca ve Menemen'deki okullarda okçuluk, güreş, basketbol, atletizm, tekvando, oryantiring, satranç, masa tenisi, hentbol, badminton ve voleybol branşlarında kurslar açıldı.
Eğitim Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Veysel Beyazadam ise TÜGVA'nın İzmir'deki okullarda yürüttüğü faaliyetler nedeniyle velilerden şikayetler aldıklarını açıkladı. Beyazadam şöyle konuştu:
"Bize ulaşan veliler ve üyelerimiz oldu. Hassas bir konu. Birçok alanda geçmişte benzer vakıf, dernek veya cemaatlerin okullarda, devlet kurumlarında yaptığı çalışmalarda maalesef talihsiz bazı hadiseleri insanlar anımsadığı için tedirgin oluyor. 85 milyonluk ülke nüfusunun elbette sportif alanda yönlendirilerek başarı elde etmesi, istenilen bir durum. Fakat bu çalışmayla ilgili bizzat görevi olan gençlik spor müdürlüklerimiz var. Gençlik spor müdürlüklerinin sırf bu konuda atadığı antrenörler var. Bu antrenörler bölgelerde, okullarda çalışma yaparak sporcu potansiyeli olan öğrencilerle ilgili faaliyet yürütüyor. Beden eğitimi öğretmenleri, okullarda spor branşlarına yatkınlığı olan çocuklarımızı lisanslı spor yapmaya teşvik ediyorlar. Bu ve benzeri çalışmaları devletin hesap verebilir, incelenebilir, şeffaf olan kurumlar aracılığıyla yapmasını bekleriz. Pedagojik formasyonunun var olup olmadığı belli olmayan, çocuklarla çalışma konusunda birikimi, donanımı olmayanların okul ikliminde bulunması tedirginlik yaratıyor. Eğer amaç sporcuların bulunması ve yönlendirilmesi ise Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü eliyle yapılabilir. Milli Eğitim’e bağlı beden eğitimi öğretmenleri bu nedenle okulda. Onların görev tanımında var. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çocukların hangi spor dalına yatkınlıkları varsa oraya yönlendiren birimleri var."
"YARGIDA TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
TÜGVA ile gençlik spor ilçe müdürlükleri arasında yapılan protokollerin içeriğinin kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirten Beyazadam, şunları söyledi:
"Okullara, TÜGVA veya başka bir kurumla ilgili kolaylık sağlanması yönünde resmi talimat yapılması bizi endişelendiriyor. Bu endişe, salt olarak bizden kaynaklı değil. Velilerimizden, üyelerimizden gelen şikayetler söz konusu. İlçe Milli Eğitim Müdürü ile görüştük, bunun devlet eliyle yapılması gerekirken alternatif kurumlar eliyle yürütülmesi insanları tedirgin ediyor. Var olduğu söylenen, TÜGVA Menemen Temsilciliği ya da nasıl adlandırıyorlarsa onlar ile Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü arasında yapılan protokolün şeffaf olarak kamuya açılması gerekiyor. Daha elzemi, bunların iptal edilerek kamu eliyle yapılmasıdır. Gönüllülük esası ile bu işler yapılıyor dense de geçtiğimiz yıllarda vakıf, dernek, cemaatler eliyle yapılan çalışmalarda yavrularımızın canını bile yitirdiğini, maalesef talihsiz birtakım olayların olduğu belleklerde. Bizleri özellikle çocuk istismarı gibi bu kadar duyarlı olunan konulara götürecek şeylere gerek yok. Toplumu germeye gerek yok. Yapılması gereken, devlet kurumları eliyle şeffaf, denetlenebilir, açık olan kurumlar eliyle yapılmalıdır. Bu ve benzeri mekanizmalara yolun açılmış olması, devletin kendi asli unsurundan uzaklaştığı görüntüsünü verir. Bunu doğru bulmuyoruz. Kaymakamlık makamının verdiği bu oluru bir yargı denetimine tabi tutma düşüncemiz var. Üyelerimizden, velilerimizden gelen talep doğrultusunda bu konunun yargıda da takipçisi olacağız."
"BU İŞİN SONU NEREYE VARACAK"
Veysel Beyazadam, sözlerini şöyle tamamladı:
"Protokolün kamuoyuyla paylaşılmaması, içeriğinin bilinmemesi insanların kafasında soru işareti uyandırıyor. Bu konuda kaymakamlık makamı ile görüşme talebimiz yerine gelmedi. Eğer burada milli sporcu yetiştirme adına sporcu bulmak, yetiştirmek murat ediliyorsa zaten asli vazifesi bu olan kurumlar var. Diğer kurumların protokol yapma talebini nasıl geri çevirecekler? Bu işin sonu nereye varacak? Yakın geçmişimizde çok acı, hazin olaylar var. 15 Temmuz sürecinde, bir cemaatin, vakfın ön plana çıkarıldığında nasıl tehlikeli sonuçlar doğurduğunu birlikte yaşadık, gördük. Anayasal ilkelerde laiklik vurgusunu zedelemeden, herhangi bir dini eğilim, vakfın, öğretisi ne olursa olsun bunlar eliyle değil, kamunun gücüyle yapılmasını bekliyoruz."